Çarşamba, Ağustos 6, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

SINIRSIZ SINIRLAR: EBEVEYNLİĞİN YANILGISI

Her ailenin çocuğunu büyütme şekli vardır. Kimileri otoritenin çok önemli bir kavram olduğunu düşünür ve çocuğuna katı ve esnek olmayan sınırlar koyar. Kimileri ise otorite kavramını hiç sevmez ve özgürlükten yana olduğunu söyleyip katı olmayan sınırlar koyar. Bu iki uç da yanlıştır. Katı sınırlar hiç eğilip bükülmezken bir gün aniden kırılabilir. Katı olmayan sınırlar ise sınırsız sınırdır. Her çocuk sınırları test etmek ister ve defalarca test eder. Kimi aile pes eder kimi aile ise sınıra saygılı bir tutum gösterir. İleride çocuğunun kurallara, baş etme biçimlerine, toplumsal-bireysel ilişkilerine dokunduğunu fark etmeden.

SINIR,

  • çocuğun ne yapıp ne yapamayacağını bilmesidir,

  • özel alanıdır,

  • güvenli alanıdır,

  • konforudur,

  • başkalarının hak ve özgürlüklerini bilmesidir,

  • sosyal kazanım ve uyum becerisidir.

Son dönemlerde ebeveynlerin “Ben çocuğumu özgür ve özgüvenli büyüteceğim. O yüzden de sınır koymuyorum.” şeklinde düşünceleri bulunmakta. Sınırlar özgüvenli veya özgür olmaya engel değil, aksine bunların ön koşuludur. Nerede ne yapacağını bilen çocuk daha özgüvenlidir (Ergün, 2022, s. 15).

SINIR MI, TEHDİT Mİ, AŞIRI RİCA MI?

Sınır koymakla tehdit etmek arasında bir çizgi var ki, bunu yakalayamadığımızda çocuk kendini tehdit edilmiş hisseder. Öfke ve kaygı gibi duygulara direkt yol açar.

Şimdi sınır gibi görünen tehdit cümlelerine bakalım:

  • Ödevini yapmazsan televizyon izleyemezsin.

  • Odanı toplamazsan dışarı çıkamazsın.

  • Ellerini yıkamazsan yemekte yiyemezsin.

  • Kardeşinle kavga etmeyi bırakmazsan parka da gidemezsiniz.

  • Televizyonu kapatmazsan isteklerini yapmayacağım.

Şimdi aşırı rica örneklerine bakalım:

  • Ödevini yapar mısın lütfen?

  • Bana ev işlerinde yardım etmek için odanı toplar mısın? Ben çok yoruluyorum, sen de bana yardımcı olur musun?

  • Senin iyiliğin için ellerini yıkaman gerekiyor, yoksa mikrop kaparsan çok üzülürüm. Hadi yıka lütfen ellerini.

  • Siz kardeşsiniz, kardeşler kavga etmez. Siz kavga ederseniz ben çok üzülürüm. Hadi öpüşün barışın.

  • Televizyonu kapatır mısın lütfen, bak saatimiz doldu. Tamam 5 dk daha bak ama sonra kapat, tamam mı?

Şimdi ise sağlıklı sınır örneklerine bakalım:

  • Televizyon izleme saatine kadar ödevlerin bitmiş olur. 1 saat istediğin kanalı açarız.

  • Dışarı çıkabilmemiz için ikimizin de kendi görevlerini yapması gerekiyor, hadi başlayalım.

  • Yemeğe ellerini yıkamadan oturmak istediğine kararlı mısın? Sen bilirsin. Sonucunda hasta olabileceğini de biliyorsan sorun yok.

  • Bu oyuncağı paylaşamadığınız için kavga ediyorsunuz ama bu benim çözebileceğim bir problem değil. Aranızda anlaşabilirsiniz ya da oyuncağı kaldırabiliriz.

  • Televizyon süremiz dolduğuna göre birlikte ne yapmak istersin?

SINIRLARI ÇİZMEK İÇİN ADIMLAR

1. Mesajı Davranış Üzerine Yoğunlaştırın
Asıl amaç, onaylanmayan davranışı reddetmektir; o davranışta bulunan çocuğu değil. Bu yüzden vereceğimiz mesaj davranışı düzeltmeye yönelik olacaktır. Tavır, duygular ya da çocuğun değerine vurgu yapılmamalıdır.
Örneğin:
“Kardeşini rahat bırak”
“Kızım, telefonu kapatana kadar bekle”
“Oğlum, sözümü kesme lütfen” (Mackenzie, 2014).

2. Açık, Anlaşılır ve Kesin Olun
Sınır koyan mesaj, çocuktan ne istediğinizi açık ve net bir şekilde belirtir. Az ve öz kelimeler kullanarak belirtmelisiniz.
Örneğin, çocuğunuzun akşam 18:30’da evde olmasını istiyorsanız:
“Akşam 18:30’da evde ol” net ve yeterli bir mesajdır.
Ancak “Geç kalma”, “Vaktinde gel” gibi cümleler belirsizdir.
Eğer çocuğunuz banyoyu temizlemiş ama yeterli temizlememişse ona:
“Havluları yerine as, kirlileri sepete koy, diş macununun kapağını kapat” demeniz gereklidir (Mackenzie, 2014).

3. Normal Ses Tonunuzla Konuşun
Yüksek ses, kontrol kaybını içeren bir mesaj verebilir. Bu yüzden sesinizin tonu çok önemlidir. Kontrolü elinizde bulundurduğunuzu, kararınızda net ve kesin olduğunuzu anlatmak için sesinizin yükselmesine gerek yoktur.

4. Gerekli Durumlarda Sonuçları Belirleyin
Çocuklar her zaman sınırları zorlar. Kurallarınıza uymuyorsa onlara katlanacağı sonuçları söylemeniz gerekir. Bu bir tehdit değildir.
Örneğin:
“Bisikletini sokakta sürme. Bu tehlikeli. Eğer yapmazsan, bisikletini almak zorunda kalacağım.”
Sınırınızı zorladığında bisikleti almalısınız (Mackenzie, 2014).

5. Sözlerinizi Davranışlarınızla Destekleyin
En açık mesajlar bile davranışla desteklenmediği takdirde etkisiz olacaktır.

Etkili sözel mesajlara örnekler:

  • Oturma odasında cips yeme.

  • Oyuncaklarını topla ve kutusuna koy. Sonra sokağa çıkabilirsin.

  • 17.30’da evde ol.

  • TV’nin sesini kıs, yoksa kapatacağım.

Etkili davranışsal mesajlara örnekler:

  • Cipsi oturma odasında yemeye devam eden çocuğun elinden cipsi almak

  • Oyuncaklarını toplamayan çocuğa birkaç gün o oyuncakları vermemek

  • Çocuğun kirli sepetine koymadığı kıyafetleri yıkamamak (Mackenzie, 2014).

KAYNAKÇA:
Ergün, E. (2022). Çocuklar Sınır Sever (1. Baskı). Kripto Kitaplar Yayıncılık
Mackenzie, J. R. (2014). Çocuğunuza Sınır Koyma (M. Gün, Çev.). Yakamoz Kitap Yayıncılık

Emine Mine İşler
Emine Mine İşler
Uzman Klinik Psikolog Emine Mine İşler, İstanbul Arel Üniversitesi Psikoloji lisans programını tamamladıktan sonra, Gelişim Üniversitesi’nde Klinik Psikoloji alanında yüksek lisans eğitimini başarıyla tamamlamıştır. Şu an doktora çalışmalarına hazırlık sürecindedir. Psikoloji alanındaki profesyonel yolculuğuna İstanbul'da başlayan İşler, iki yıl süren klinik deneyiminin ardından Bodrum’a yerleşmiş ve burada beş yılı aşkın süredir kendi kliniğinde hizmet vermektedir. Yetişkin, çocuk ve ergen bireylerin yanı sıra, çift ve aile terapisi alanlarında da aktif olarak çalışmaktadır. Terapi sürecinde bireyin ihtiyaçlarına göre çeşitli yaklaşımları harmanlayan Emine Mine İşler; Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), EMDR (Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme), Şema Terapi ve İlişki Pusulası Modeli gibi yaklaşımlardan faydalanmaktadır. Psikopatolojik durumlarla çalışırken bilimsel temellere dayalı, empatik ve bütüncül bir yaklaşımı benimsemektedir. Bireysel danışmanlık hizmetlerinin yanı sıra, birçok seminere katılmış; okullarda öğrenci, öğretmen ve velilere yönelik çeşitli eğitimler ve seminerler de düzenlemiştir. Danışanlarıyla kurduğu güven temelli ilişki, onu sadece bir uzman değil; aynı zamanda süreci birlikte yürüyen bir yol arkadaşı haline getirir. "Sağlıklı bir zihin, sağlıklı bir psikoloji!" anlayışıyla bireylerin ruhsal iyi oluşunu desteklemeye ve her bir terapi sürecini özenle yürütmeye devam etmektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar