Perşembe, Nisan 24, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Sessiz İstifa (Quiet Quitting): İş Dünyasında Yeni Bir Trend ve Psikolojik Etkileri

Son yıllarda iş dünyasında dikkat çeken bir kavram ortaya çıktı: Sessiz İstifa (Quiet Quitting). Geleneksel anlamda işten ayrılma ile ilgisi olmayan bu terim, çalışanların iş yerinde sadece minimum beklentileri karşılayarak ekstra çaba göstermemesi anlamına geliyor (Çimen ve Yılmaz, 2023). Kavram, 2022’de TikTok üzerinden popülerleşmiş, ancak kökleri 2009 yılına dayanmaktadır.  

Sessiz istifa, yalnızca Z kuşağına özgü bir tutum değil; iş yerinde fazla yük taşıyan, düşük ücret alan ya da tükenmişlik yaşayan birçok çalışanın benimsediği bir yaklaşımdır. Bu yaklaşım, “işte ilerleme” fikrinden ve sürekli koşturmaca kültüründen uzaklaşmayı ifade eden pasif bir direnç şeklidir. Sessiz istifa düşüncesinin arkasında, iş ve yaşam dengesinin ön planda tutulması gerektiği, fazla çalışmanın aşırı ve sağlıksız bir durum olduğu, ayrıca işin bir bireyin hayatındaki tek anlamlı şey olmadığına dair bir inanç yer alır (Madell ve Ortiz, 2022; Telford, 2022; Cohen, 2022).  

Çin’deki “Tang Ping” (düz yatma) hareketiyle benzerlik gösteren bu akım, işin insan hayatındaki merkezî rolüne bir tepki olarak değerlendirilmektedir. Özellikle pandemi sonrası iş-yaşam dengesi, çalışan mutluluğu ve tükenmişlik sendromu gibi konuların daha çok tartışılmasıyla sessiz istifa, giderek yaygınlaşan bir fenomen haline geldi. Peki, sessiz istifa neden bu kadar yaygınlaştı ve bireylerin psikolojisi üzerindeki etkileri neler?

Sessiz İstifanın Nedenleri

Sessiz istifa, genellikle çalışanların işyerinde yeterince değer görmemesi, başarılarının takdir edilmemesi ve motivasyonlarının düşmesiyle ilişkilidir. İşverenlerin çalışanlarını motive etmek ve bağlılıklarını artırmak yerine onları göz ardı etmeleri, bu süreci hızlandırabilir. Sessiz istifa, nihai istifa kararından önceki bir vazgeçiş süreci olarak da değerlendirilebilir ve belirli aşamalarla kendini gösterir:  

  • Duygusal Aşama: Toplantılarda sessiz kalmak, katkı sunmamak, inisiyatif almamak.  
  • Zihinsel Aşama: Mesaiye kalmamak, işten uzaklaşmak, çalışma çevresiyle sınırlar koymak.  
  • Fizyolojik Aşama: İşe geç gelmek, erken ayrılmak, hastalık bahanesiyle işe gelmemek, iş arayışına girmek.

Bu belirtileri doğru yorumlamak, yöneticilerin sessiz istifayı erken fark edip önlem almasını sağlayabilir.  

Sessiz istifanın arkasında birçok bireysel ve kurumsal neden yatmaktadır. Bunlardan bazıları şunlardır:  

  • Tükenmişlik Sendromu: İş yükünün fazla olması, uzun çalışma saatleri ve düşük motivasyon, çalışanlarda tükenmişlik hissini tetikleyebilir.  
  • Düşük Ücret ve Ödüllendirme Eksikliği: Çalışanlar, emeklerinin karşılığını alamadıklarını hissettiklerinde, daha fazla çaba göstermeye istekli olmazlar.  
  • İş-Yaşam Dengesi: Özellikle pandemi sonrası uzaktan çalışma ve esnek çalışma saatleri gibi uygulamalar, bireylerin iş-yaşam dengesine daha fazla önem vermesine neden olmuştur.  
  • Liderlik Eksikliği ve İş Yeri Kültürü: Kötü yönetim, düşük iletişim seviyeleri ve toksik iş yeri kültürü, çalışanların duygusal bağlılığını azaltabilir.  
  • Anlam Arayışı: Günümüzde çalışanlar, yaptıkları işin anlamlı olup olmadığını daha fazla sorguluyor. İşlerine anlam katamayan bireyler, motivasyonlarını kaybederek sessiz istifa eğilimi gösterebilirler.

Sessiz İstifanın Psikolojik Etkileri

Sessiz istifa, bireylerin psikolojisi üzerinde hem olumlu hem de olumsuz etkiler yaratabilir.

Olumlu Etkiler:  

  • İş-yaşam dengesinin sağlanmasıyla stresin azalması  
  • Zorlayıcı iş ortamlarında sınır koyabilme yetisinin gelişmesi  
  • Kendi fiziksel ve zihinsel sağlığına daha fazla zaman ayırma fırsatı

Olumsuz Etkiler:  

  • İş doyumunun azalması ve motivasyon eksikliği  
  • Mesleki gelişimin durması ve kariyer ilerlemesinin yavaşlaması  
  • Çalışan kimliği ile öz değer arasında çatışmaların ortaya çıkması  
  • Uzun vadede izolasyon hissi ve iş yerinde yabancılaşma

Sessiz istifa sürecinde bireyler, işlerine olan bağlılıklarını kaybederek sadece zorunlu olan görevleri yerine getirme eğilimi gösterirler. Bu durum, zamanla bir alışkanlık haline geldiğinde bireyin genel yaşam motivasyonunu da etkileyebilir.  

Sessiz İstifa ile Başa Çıkma Yolları

Sessiz istifa, modern iş hayatının bir gerçeği haline gelmiş ve çalışanların psikolojik iyi oluşu ile doğrudan bağlantılı bir konu olmuştur. Çalışanlar, ruhsal ve fiziksel sağlıklarını koruyabilmek adına sınırlarını çizmeye çalışırken, işverenler de çalışan bağlılığını artıracak stratejiler geliştirmelidir. Sessiz istifanın yalnızca bireysel bir tepki değil, aynı zamanda iş yerlerindeki yapısal sorunlardan kaynaklanan bir sonuç olduğu unutulmamalıdır.  

Hem çalışanlar hem de işverenler için sessiz istifa ile başa çıkmanın yolları vardır:  

Çalışanlar İçin:  

  • İş-Yaşam Dengesini Koruyun: İş ve özel hayatınızı dengeleyerek kendinize daha fazla zaman ayırın.  
  • Kariyerinizi Yeniden Değerlendirin: İşinizden memnun değil misiniz? O zaman kariyer hedeflerinizi gözden geçirin ve yeni yollar keşfedin.  
  • İletişimi Güçlendirin: İş yerinde yaşadığınız sorunları yöneticinizle paylaşarak çözüm arayabilirsiniz.  
  • Kendi Değerinizi Bilin: Yaptığınız işin değerini anlamaya çalışın ve gerekirse kendinizi geliştirecek eğitimler alın.

İşverenler İçin:  

  • Çalışan Bağlılığını Artırın: Şeffaf iletişim ve ödüllendirme sistemleriyle çalışan memnuniyetini artırabilirsiniz.  
  • Esnek Çalışma Modelleri Sunun: İş-yaşam dengesini koruyabilmeleri için çalışanlarınıza daha esnek çalışma saatleri tanıyın.  
  • Anlamlı Görevler Sağlayın: Çalışanların yaptıkları işin anlamlı olduğunu hissetmelerini sağlayarak motivasyonlarını artırabilirsiniz.  
  • Geri Bildirim Kültürünü Güçlendirin: Çalışanların fikirlerini ifade etmelerine olanak tanıyın ve düzenli geri bildirim sağlayın.

Sessiz istifa, çalışanların psikolojik iyi oluşu açısından önemli bir konu olup, iş dünyasının geleceğinde daha fazla yer edinmeye devam edecektir. Bu nedenle, bireyler ve kurumlar, bu süreci yönetmek için proaktif adımlar atmalı ve sağlıklı çalışma ortamları yaratmaya odaklanmalıdır.

Kaynakça

Özge Telli
Özge Telli
Psikolog Özge Telli, lisans eğitimini Psikoloji Bölümü’nde üç yılda, yüksek onur öğrencisi olarak tamamlamıştır. Aynı zamanda İstatistik ve Çocuk Gelişimi alanlarında da lisans mezuniyetine sahiptir. Şu anda Psikoloji yüksek lisans eğitimine devam etmekte ve çocuk, ergen, yetişkin, çift ve aile danışmanlığı alanlarında çalışmalarını sürdürmektedir. Bilişsel Davranışçı Terapi, Dinamik Psikoterapi, Duygu Odaklı Terapi, Çocuk Merkezli Oyun Terapisi, Resim Analizi, Enneagram, Aile Danışmanlığı, Sanat Terapisi ve Terapötik Kartlar gibi birçok alanda eğitim almış olup, mesleki gelişimini sürekli olarak ilerletmektedir. Moxo Dikkat Testi uygulayıcısı olan Telli, psikolojik iyi oluş, duygusal dayanıklılık ve terapi süreçleri üzerine çalışmalar yürütmektedir. Psychology Times dergisindeki köşesinde, psikoterapi süreçleri, ebeveynlik, çocuk ve ergen psikolojisi, ilişkiler ve ruh sağlığı üzerine yazılar kaleme almakta, bilimsel bilgiyi anlaşılır ve uygulanabilir bir dille okuyucularına sunmayı amaçlamaktadır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar