Perşembe, Ekim 23, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Psikolojide Yapay Zekânın Yükselişi: Fırsatlar, Riskler ve Etik Sınırlar

Yapay Zekâ ve Psikoloji: Zihinlerin Kesiştiği Nokta

Teknoloji artık hayatımızın her alanına sızmış durumda. Sabah uyandığımızda elimize aldığımız telefondan, günün sonunda vakit geçirdiğimiz dijital platformlara kadar her şeyde etkisini hissediyoruz. Bu dönüşüm, psikoloji bilimi üzerinde de doğal olarak iz bırakıyor.

Son zamanlarda yapay zekâ ile psikolojinin yolları kesişmeye başlamış durumda. Artık sadece duyguları tanımakla kalmayan, aynı zamanda davranışlarımızı tahmin etmeye çalışan ve hatta terapi süreçlerinde yer alan sistemlerden bahsediyoruz.

Ancak bu tablo ne kadar büyüleyici görünse de sadece ilerleme ve kolaylık getirmiyor; aynı zamanda insan ilişkileri ve etik değerler hakkında yeni soruları da gündeme getiriyor.

“Bir algoritma bizi ne kadar anlayabilir?”
“İnsani dokunuşun yerini teknoloji alabilir mi?”

gibi sorular, bu dönüşümün merkezinde yer alıyor.
Yani mesele yalnızca teknolojik bir yenilik değil; insanı, duyguları ve anlamı koruyarak bu değişime nasıl yön vereceğimiz meselesi.

Yeni Bir Ortak: Yapay Zekâ

Geleneksel psikolojik değerlendirmeler, uzun yıllar boyunca insan gözlemlerine, görüşmelere ve bireylerin kendi anlatımlarına dayanıyordu. Ancak artık durum değişiyor.

Yapay zekâ destekli sistemler, sadece kelimelere değil; yüz ifadelerine, ses tonuna ve hatta birinin klavyeye dokunma hızına kadar birçok ince detayı inceleyerek duygusal durumu analiz edebiliyor.

Örneğin, Torous ve Roberts’ın (2023) çalışması, mobil tabanlı yapay zekâ uygulamalarının depresyon ve anksiyete belirtilerini oldukça yüksek bir doğrulukla tahmin edebildiğini gösteriyor.
Bu, psikolojide veri odaklı yeni bir dönemin kapılarını aralıyor.

Dijital Terapist mi, Yardımcı Araç mı?

Son zamanlarda geliştirilen yapay zekâ tabanlı sohbet robotları, örneğin Woebot ve Wysa, bilişsel davranışçı terapi ilkelerinden yola çıkarak kullanıcıların duygusal regülasyonuna yardımcı olmayı hedefliyor.

Fiske ve arkadaşlarının (2024) yaptığı sistematik inceleme, bu tür uygulamaların kısa vadede kaygı ve depresyon semptomlarını azaltabileceğini gösteriyor; ancak uzun vadeli etkilerinin henüz tam olarak belirsiz olduğunu ortaya koyuyor.

Burada düşünülmesi gereken önemli bir nokta var: Yapay zekâ bir terapist değildir.
Ancak terapi sürecine destek olabilecek bir köprü işlevi görebilir.

Çünkü duygusal içgörü, empati ve sezgi hâlâ insana özgü alanlardır.
Bununla birlikte, eğer bir terapist danışanının seans dışında yaşadığı duygusal dalgalanmaları bu tür dijital araçlar sayesinde takip edebilir ve bu verileri seanslara entegre edebilirse, terapötik sürecin kişiselleşme düzeyi ve derinliği ciddi şekilde artabilir.

Etik Dönemeçler: Veriler, Mahremiyet ve Empati

Yapay zekânın psikolojide giderek daha fazla yer bulması, beraberinde önemli etik ikilemleri de gündeme getiriyor.
Duygusal verilerin toplanması, saklanması ve işlenmesi, mahremiyet kavramını yeniden düşünmemizi gerektiriyor.

He ve arkadaşlarının (2024) çalışması da bu konuda dikkat çekici bulgular sunuyor.
Araştırmacılar, yapay zekâ modellerinin duygusal tahminlerde zaman zaman hatalı veya önyargılı sonuçlar üretebildiğini, özellikle de kültürel bağlamı yeterince kavrayamadığında yanlış çıkarımlara varabildiğini belirtiyor.

Bu noktada kritik olan şey, yapay zekânın yarattığı “empati illüzyonu.”
Bir sistem duygularımızı analiz edebilir, ama onları gerçekten anlayabilir mi?

Psikolojinin en insani tarafı, danışanın yaşantısına yalnızca gözlemci olarak değil, şahit olarak katılmaktır.
Bu, algoritmaların değil, insanların yapabildiği bir şeydir.

Yapay zekâ elbette doğru şekilde entegre edildiğinde erken tanıdan tedaviye kadar birçok alanda fark yaratabilir.
Ancak bu ilerlemeyi sağlıklı bir zeminde sürdürebilmek için merkeze teknolojiyi değil, insanı alan bir etik çerçeve inşa etmemiz gerekiyor.
Çünkü nihayetinde, psikolojinin özü veri değil, insan deneyimidir.

Sonuç: Empatiyi Unutmadan Yeniliği Kucaklamak

Psikoloji bilimi, insan zihnini anlamaya çalışırken şimdi yeni bir ortakla tanışıyor: yapay zekâ.
Bu ortak, bize büyük bir veri gücü, objektif ölçüm araçları ve yeni terapi olanakları sunuyor.

Ancak unutmamak gerekiyor ki, her algoritmanın arkasında bir insan niyeti, bir tasarım kararı ve bir değer sistemi vardır.
Belki de asıl mesele,

“Yapay zekâ psikolojiyi nasıl değiştirir?” değil,
“Psikoloji yapay zekâyı nasıl şekillendirir?”

sorusunu sormakta.

Çünkü bu yeni çağda insanı anlamak yalnızca makinelerin işi değil; makineleri insanca anlamak da artık bizim görevimiz.

Kaynakça

  • Fiske, A., Henningsen, P., & Bender, D. (2024). Artificial intelligence in psychotherapy: A systematic review of efficacy and ethical concerns. Journal of Mental Health Technology, 12(2), 145–162.

  • He, Y., Zhang, L., & Wang, C. (2024). Bias and cultural context in emotion recognition AI models. Frontiers in Psychology, 15, 118–135.

  • Shatte, A., Hutchinson, D., & Teague, S. (2023). Machine learning in mental health: A collaborative approach to therapy enhancement. Computers in Human Behavior, 140, 107–128.

  • Torous, J., & Roberts, L. (2023). Digital psychiatry and AI-driven monitoring of depression and anxiety. Nature Mental Health, 2(4), 211–220.

Mustafa Sinan Altunyaldız
Mustafa Sinan Altunyaldız
Mustafa Sinan Altunyaldız, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Psikoloji bölümünden onur derecesiyle mezun olmuş bir psikologdur. Lisans eğitimi süresince bilişsel davranışçı terapi (BDT), şema terapi, mindfulness temelli yaklaşımlar ve spor psikolojisi gibi alanlarda kuramsal bilgi edinmiş; akademik araştırmalarla mesleki gelişimini sürdürmektedir. BDT’nin kuramsal düzeyde ve 1. modül eğitimini tamamlamış olan Altunyaldız, psikolojik değerlendirme, psiko-eğitim ve müdahale planlamaya yönelik uygulamalarda deneyim kazanmıştır. İnsan davranışını çok yönlü ele alan bütüncül bir bakış açısıyla çalışmakta; her bireyin psikolojik ihtiyaçlarına duyarlı, etik ve bilimsel temelli bir hizmet sunmayı amaçlamaktadır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar