Cuma, Nisan 25, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Mükemmel Olmak Değil, Büyümek İçin Konfor Alanınızı Bırakın

Hepimizin büyümekten korktuğu zamanlar olmuştur. Özellikle çocukken ailenizden “Keşke sen hep küçük kalsan” gibi cümleler duyduysanız, bilinçaltınızda onları mutlu etmek için farkında olmadan küçük kalmayı seçmiş olabilirsiniz. Bu durum, yaptığınız işlerde veya hayatın farklı alanlarında ilerlemeyi zorlaştırabilir ve sizi konfor alanınıza hapsedebilir.

Bazen de yenilikten ve bilinmezlikten korkan yanımız, bizi tanıdık ve güvenli alanlara sıkıştırır. Eğer hayatla yeterince güvenli bir bağ kuramadıysak, konfor alanımızdan çıkmak gözümüzde son derece tehlikeli ve korkutucu görünebilir. Ancak gerçek gelişim, konfor alanımızın dışına adım attığımızda başlar.

Konfor Alanından Nasıl Çıkabiliriz?

Konfor alanından çıkmak, cesaret ve farkındalık gerektirir. İşte bu süreçte izlenebilecek adımlar:

  • Fark Etmek: Konfor alanımızı tanımadan, hangi alanlarda kendimizi sınırladığımızı bilmeden oradan çıkmamız mümkün değildir. Öncelikle, kendinizi nerede tuttuğunuzu anlamalısınız.
  • Korkularla Yüzleşmek: Konfor alanınızda kalmanıza sebep olan durum veya olayları düşünün. Bunlar hangi duygularla bağlantılı? Örneğin, başarısız olma korkusu mu sizi geride tutuyor, yoksa eleştirilme kaygısı mı? Kendinize bu soruları sormak, değişimin ilk adımıdır.
  • Destek Almak: Birine “Hadi, çık artık konfor alanından” demek dışarıdan bakıldığında kolay görünebilir. Ancak o alanın içindeyken bu süreç düşündüğümüzden daha zorlayıcı olabilir. Bu yüzden, çevrenizden gelen “Bundan mı korkuyorsun?”, “Abartıyorsun, bir şey olmaz” gibi cümlelere kulak asmayın. Bunun yerine, süreci anlayan ve sizi gerçekten destekleyebilecek insanlardan yardım alın.
  • Zarar Veren Kısımları Dönüştürmek: Konfor alanımızın tamamından kurtulmaya çalışmak yerine, bize zarar veren kısımlarını dönüştürmeye odaklanmalıyız. Çünkü hepimizin güvenli hissetmeye ihtiyacı var. Önemli olan, bu güvenin bizi geriye çeken bir sınır haline gelmesine izin vermemek.

Küçük ama istikrarlı adımlarla bu sınırları aşabilir, gelişim yolculuğumuzu bilinçli ve güçlü bir şekilde sürdürebiliriz.

Gerçek Gelişim: Cesaret ve Uyum

Eğer hayatla yeterince güvenli bir bağ kuramadıysak, konfor alanımızdan çıkmak gözümüzde son derece tehlikeli ve korkutucu görünebilir. Ancak gerçek gelişim, konfor alanımızın dışına adım attığımızda başlar.

Unutmayın: Mükemmel olmak, hatasız olmak değildir. Asıl cesaret; hata yapma ihtimaline rağmen ilerleyebilmektir. Kendinize izin verin… Korkularınıza rağmen bir adım atmaya, mükemmel olmasanız da denemeye, düşseniz de tekrar ayağa kalkmaya. Çünkü büyüme; mükemmelliğin içinde değil, o mükemmelliğe giden yolda atılan tutarsız ama cesur adımlarda saklıdır.

Her adımda biraz daha güçlenecek, her düşüşte biraz daha öğreneceksiniz. Ve bir gün, geçmişe baktığınızda, sizi en çok büyütenin mükemmel anlar değil; konfor alanınızı terk ettiğiniz cesur anlar olduğunu fark edeceksiniz.

Yeni Konfor Alanları İnşa Etmek

Hepimizin hayatında bir noktada konfor alanından çıktığı ya da çıkmak zorunda kaldığı anlar olmuştur. Ve fark etmişizdir ki düşündüğümüz kadar kötü değil ya da ilk başta gerçekten sizi zorluyor olsa bile, zaman geçtikçe o değişime de ayak uydurmaya ve alışmaya başlıyorsunuz. Aslında bütün değişimler, bir noktadan sonra yeni konfor alanlarımız oluyor diyebiliriz.

Bu bakış açısıyla düşündüğümüzde, yaşam boyunca sürekli olarak eski konfor alanlarımızdan çıkıyor ve yeni alanlar inşa ediyoruz. İlk kez okula gittiğimiz günü, taşındığımız bir evi, yeni bir işe başladığımız zamanı düşünün… İlk başta endişe, belirsizlik, hatta zaman zaman pişmanlık gibi duygulara kapılmış olabilirsiniz. Ama zamanla, o yabancı gelen ortam tanıdık hale gelir, yeni ilişkiler kurulur, gündelik rutinler şekillenir ve bir bakmışsınız ki, bir zamanlar sizi ürküten o yer, artık kendinizi güvende hissettiğiniz bir alana dönüşmüş.

Büyümenin Doğası: Yeniye Alışmak

Bu da gösteriyor ki, aslında büyümenin doğasında sürekli olarak “yeniye alışmak” var. İnsan zihni, bilinmezlik karşısında tetikte olurken, aynı zamanda uyum sağlama yeteneği sayesinde zamanla o bilinmezi evcilleştirir. İşte bu yüzden, değişim başlangıçta acı verici veya korkutucu olsa da, uzun vadede gelişimin en önemli kapılarını aralayabilir.

Ama önemli bir fark var: Büyüme, sadece konfor alanımızdan çıkmakla değil, orada kalmaya direnmekle de ilgilidir. Yeni bir alana geçmek cesaret ister; fakat o alanda kök salmak, zorlandığınız halde süreci yarıda bırakmamak, belki de asıl dönüşümün yaşandığı noktadır. Her adımda kendi sınırlarınızı yeniden tanımlar, güçsüz sandığınız yönlerinizin aslında sizi nasıl taşıyabildiğini fark edersiniz.

Sonuç: Değişimi Kucaklayın

Hayat, durmakla değil, akmakla ilgilidir. Sabit kalmak değil, dönüşmek bize en derin anlamları kazandırır. Bu yüzden mükemmel olmayı değil, değişimi kucaklamayı seçin. Çünkü gerçek güç, konfor alanını terk edebilecek kadar cesur olabilmektir.

Ve şunu bil ki bu yolda yalnız değilsin, küçük adımlar büyük farkındalıklar yaratabilir.

Eliz Mina Tanrıverdi
Eliz Mina Tanrıverdi
EĞİTİM BİLGİLERİ SWPS Üniversitesi (University of Social Sciences and Humanities) • Bölüm: Psikoloji (Ana Dal) • Mezuniyet Tarihi: [2023] • Not Ortalaması (GPA): 4.0 / 5.0 • Başarılar: • Üniversiteye giriş yılından itibaren Psikoloji Öğrencileri Bölüm Başkanı seçildim. • Eye Tracking Study - An Eye Tracking Study of How Pictures Influence Online Reading başlıklı projeyi yürüttüm. Bu projede, yaş grupları ve cinsiyetlere göre resimlerin yazıları nasıl etkilediğini ölçmek amacıyla göz izleme teknolojisi kullanıldı. MESLEKİ DENEYİM Sedef Hastalığı Dayanışma Derneği • Görev: Bilimsel Yürütme Kurulu Üyesi ve Psikolog • Görev Süresi: [2023] - Günümüz • Sorumluluklar: • Psikolojik destek ve danışmanlık hizmetleri vermek. • Psikodermatoloji konularında farkındalık yaratmak ve destek gruplarını yönetmek. • Sedef ve ürtikerya gibi deri hastalıklarının depresyonla ilişkisi konusunda üniversitelerde konferanslar vermek. • Mizaç İlmi ve Hastalıkların Psikolojik Nedenleri üzerine sunumlar yapmak.Soroptimist Derneği • Görev: Psikolog • Görev Süresi: [2025] - Günümüz • Açıklama: Kadın hakları ve toplumsal cinsiyet eşitliği konularında çalışmalar yürütmek. Radyo Programı Sunucusu - “Hayatın Reçetesi” • Kanal: RadioBir • Yayın Süresi: [2024] - Günümüz • Açıklama: • Uzman Psikolog Esra Tanrıverdi ile birlikte haftalık radyo programı. • İşlenen Konular: • Çocuk istismarı, siber şiddet, akran zorbalığı • Hastalıkların psikolojik nedenleri • Ürtikerin psikolojik etkileri • Kadına yönelik şiddet, toplumsal cinsiyet eşitliği • Gençlerde uyuşturucu bağımlılığı ve aşkın nörobilim şifreleri • Z kuşağını anlamak ve boşanmanın çocuklar üzerindeki etkileri ZoomyaTv - YouTube Programı: “Psikoloji Notları” • Süre: 1 Yıl • Açıklama: Psikoloji üzerine bilgi verici içerikler üreten YouTube programı. • Not: ZoomyaTv kanalının kapanması nedeniyle program sonlandırıldı.

2 YORUMLAR

  1. Eliz hocam çok değerli bir yazı olmuş benim hayatıma ışık oldu yazınız. Bende çocuklarımla bu konuyla ilgili sorunlar yaşıyordum yazınız yol gösterici oldu. Kaleminize sağlık.

  2. Aslında bilinmeyenden korkmayla çok alakalı, başta korktuğun herhangi birşey başına geldiğinde de aynısı oluyor, hepsinde de; aa korktuğum kadar yokmuş diyip kendine güvenini de arttırıyorsun sonuçta. Bütün bilinmeyenlerden korkmaya gerek olmadığı gibi neyin seni geride tuttuğunu analiz etmek de zor, bazen insan kendi kendine bahane uydurduğunu yıllar sonra anlıyor çünkü…

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar