Bugün sizlerle sanatın psikolojiyle buluştuğu ilgi çekici bir ritüeli inceleyeceğiz. Bir yandan da bu ritüele ev sahipliği yapan Sri Lanka’nın psikiyatri tarihine göz atacak, tarihin sayfalarını karıştıracağız.
“İçimizdeki Şeytanlar”
2022 yılında gönüllü psikolog olarak Sri Lanka’da bulunduğum dönemde, yolum Galle şehrindeki bir galeriyedüştü. Galerinin sahibi, psikolog olduğumu öğrendiğinde heyecanla içeriye gitti. Geri geldiğinde üzerinde maske çizimlerinin bulunduğu bir tablo elindeydi. “Biz, içimizdeki şeytanlardan bunlar sayesinde kurtuluyoruz.” diyen galeri sahibi beni şaşkınlığımla baş başa bırakmadı ve kendi ülkesinin geleneksel “tedavisinden” bahsetti.
Sri Lanka’nın Psikiyatri Tarihine Kısa Bir Bakış
Sri Lanka, Budistlerin çoğunlukta olduğu bir ada ülkesi. Sri Lanka halkı, yaklaşık 2000 senedir fiziksel ve psikolojik rahatsızlıklarını ayurveda ve çeşitli ritüellerle iyileştirmeye çalışıyor. Mental hastalıkların etiyolojisini doğaüstü güçlere dayandıran Sri Lanka halkı (Neki, 1973) 1796’da İngiliz sömürgesine girince sistem değişmeye başlıyor ve ilk akıl hastanesi 1846’da Borella’da açılıyor. Cüzzamlıların yattığı hastanede tutulan akıl hastalarının Borella’ya nakliyle başlayan süreç, akıl hastanesinin kapasitesinin yetersiz olması sebebiyle akıl hastalarının hapishanelerde tutulmasıyla devam ediyor. Cinnamon Garden ve Angoda’da yeni hastaneler açılıyor ve koşulların iyileştirilmesi amaçlanıyor. Günümüze kadar olan süreçte birçok yetişkin ve çocuk kliniği açılıyor. Sri Lanka College of Psychiatrists’in hazırladığı ruh sağlığı yasasının 2005’te hükümet tarafından kabul edilmesiyle birlikte Sri Lanka, ruh sağlığı yasasına da kavuşmuş oluyor.
Peki, modern batı yaklaşımı Sri Lanka halkının geleneksel tedavi yöntemlerini geride bırakmasına sebep oldu mu? Kısmen olsa da, Sri Lanka halkı hâlâ eski geleneğini devam ettiriyor.
Şeytan Çıkarma
Şeytan çıkarma (exorcism) ritüellerine akıllarda yer etmiş filmlerden aşinayız. Psikoloji bir bilim olarak sahaya inmeden, gelişip hayatımızda yer etmeden önce, primitif bir “tedavi” olarak uygulanan şeytan çıkarmanın kökenleri incile dayanıyor. Daha çok Katoliklerin benimsediği şeytan çıkarmayı kısaca şeytani bir gücün insan üzerindeki etkilerini gidermek için yapılan ritüel olarak tanımlayabiliriz. Ne var ki, tarihte ve filmlerde aşina olduğumuz şeytan çıkarmanın nahoş sahneleriyle ilgisi olmayan, maskeler, müzik ve dans ile süslenmiş bambaşka bir şeytan çıkarma(tovil) ile Sri Lanka halkı sayesinde tanışıyoruz: Sanni Yakuma.
Sanni Yakuma’nın Ortaya Çıkışı
Sri Lanka’da en çok karşılaşılan tovil ritüeli olan Sanni Yakuma’da 18 farklı şeytan tasvirinden oluşan maskelerkullanılırken müzik ve dans maskelere eşlik ediyor. Sanni, “hastalık”, Yakuma ise “şeytan ritüeli” anlamına geliyor. Efsaneye göre, Vaishali’li kral Licchavis, kraliçenin zina yaptığından şüphelenir ve onu öldürtür. Ancak kraliçe ölürken doğum yapar ve çocuğu Kola Sanniya, annesinin cesedinden beslenerek büyür. Kola Sanniya bir şeytandırve babasından intikam almak için şehri yok eder (Schechner & Appel, 1990). Sadece şehri yok etmekle kalmaz, 18 zehir parçası yaratır ve onları da şeytana dönüştürür. Hepsi birlikte kralı öldürürler ve Buddha onları insanlara zarar vermemeye ikna edene dek her gün şehirlerde binlerce kişiyi öldürüp yemeye devam ederler (Obeyesekere, 1990). Bu 18 şeytanın her biri farklı bir hastalığın sebebi olarak görülür (Bailey & De Silva, 2006). Bu hastalıklardan psikolojik rahatsızlıklarla ilişkili olanları ve karşılık geldiği şeytan isimlerini şu şekilde sıralayabiliriz:
-
Abhutha – Ruhla ilgili olmayan delilik
-
Bhutha – Ruhla ilgili olan delilik
-
Maru – Deliryum ve ölüm
-
Pissu – Geçici delilik
-
Naga – Yılanlarla ilgili kabuslar görme
Ritüel Nasıl Gerçekleşiyor?
Performansın başını çekecek olan Yakadura, hastanın bir iblisten etkilenip etkilenmediğini kontrol eder ve iyileştirme ritüeli için bir gün ve saat belirler. Ritüel iki aşamadan oluşur: Ata Paliya ve Daha Ata Sanniya. Ata Paliya, 8 farklı danstan oluşan, ritüelin giriş bölümüdür ve hastayı kutsamak için yapılır. Her dans farklı bir karakteri sembolize eder. Daha Ata Sanniya aşamasında şeytan maskeleriyle ve renkli kıyafetleriyle dansçılar ortaya çıkar, önce korkutucu görünürler fakat daha sonra kendilerini ve dolayısıyla temsil ettikleri şeytanı küçük düşürücü hareketlerde bulunarak komik bir gösteri yaparlar. Bu esnada davulcu, hastanın içinde bulunduğu düşünülen şeytanı aşağılar, oldukça komik ve müstehcen sözler eder (Moore & Myerhoff, 1977). En son 18 iblisin küçük temsillerini içeren baş şeytanın (Maha Kola) maskesini takan bir dansçı ortaya çıkar ve insanları rahatsız etmemeyi kabul eder (Schechner & Appel, 1990). Böylece şeytan kendi dünyasına dönerken dansçı da maskesini çıkarmıştır.
Ritüellerden Bize Kalan
Ritüeller, hayatımızın önemli bir parçasıdır. Doğum, ölüm, evlilik, baharın gelişi ve daha sayısız olaya ritüeller eşlik eder. Ritüeller bireysel veya toplumsal olabilir ve en temelde bizi güvende hissettirir ve kaygıyı azaltır. Tarih boyunca ritüeller toplumlarda hastalıktan koruyucu ve iyileştirici bir rol üstlenmişlerdir (Moretti & Kurimay, 2006). Bu örnekte güçlü sembollerle çevrili kolektif ve kompleks bir ritüel ile karşı karşıyayız.
Ritüellerin duyumları, duyguları ve semptomları plasebo yoluyla etkilediği düşünülüyor ve bu konuda ilginç araştırmalar mevcut. Biyomedikal tedavilere baktığımızda bile şayet değerlendirme, hastanın öznel ölçütleriniiçeriyorsa; ritüelin, tedavinin aktif bir bileşeni konumunda olduğunu söyleyebiliyoruz (Miller et al., 2009). Neredeyse insanlık tarihi kadar eski olan ritüelleri aşikâr olduğu üzere sağlık alanında da göz ardı edemiyoruz. Kimi adaçayı yakarken kimi şeytan maskesi takıyor fakat ritüellerin hayatımızdaki rolü hiç bitmiyor.
Kaynakça
Bailey, M. S., & De Silva, H. J. (2006). Sri Lankan Sanni Masks: An Ancient Classification of Disease. BMJ, 333(7582), 1327–1328. https://doi.org/10.1136/bmj.39055.445417.BE
Miller, F. G., Colloca, L., & Kaptchuk, T. J. (2009). The Placebo Effect: Illness and Interpersonal Healing. Perspectives in Biology and Medicine, 52(4), 518–539. https://doi.org/10.1353/pbm.0.0115
Moore, S. F., & Myerhoff, B. G. (1977). Secular Ritual. Van Gorcum.
Moretti, M., & Kurimay, T. (2006). Rituals in therapy, rituals in our lives. Psychiatria Hungarica: A Magyar Pszichiatriai Tarsasag Tudomanyos Folyoirata, 21(2), 108–129.
Neki, J. S. (1973). Psychiatry in South-East Asia. British Journal of Psychiatry, 123(574), 257–269. https://doi.org/10.1192/bjp.123.3.257
Obeyesekere, G. (1990). The Work of Culture: Symbolic Transformation in Psychoanalysis and Anthropology. University of Chicago Press.
Schechner, R., & Appel, W. (1990). By Means of Performance: Intercultural Studies of Theatre and Ritual. Cambridge University Press.