Cumartesi, Ekim 18, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Madalyonun Arka Yüzü: Mükemmeliyetçilik

Mükemmeliyetçi kişi, kendine yüksek hedefler belirler ve kendini geliştirmek için daha iyisini yapmaya gayret eder. Sorumluluk duygusu yüksek olan bu kişiler tam bir görev insanlarıdır. Disiplin ve titizlik içinde görevlerini başarılı bir şekilde yerine getirmek temel hedeflerindendir. Gözlem becerisi yüksek olan mükemmeliyetçi kişilik, hem kendini hem de çevresini iyi bir şekilde analiz eder. Bu davranışların normal sınırlarda kalması kişiye olumlu özellikler yüklediği gibi, mükemmeliyetçiliğin anormal dereceye gelerek sınırı aşması kişiyi ruhsal olarak olumsuz durumlarla karşı karşıya getirebilir.

Mükemmeliyetçi Yapı Kavramı

Freud psikanalitik yaklaşımında kişiliğin ego, süperego ve id olarak bilinen üç öğeden oluştuğunu belirtmiştir. İd, haz ögesine göre hareket ederken ego, gerçeklik prensibine göre hareket etmektedir. Süperego ise toplumun ve anne babanın ahlaki değer yargılarını ve standartlarını simgelemektedir. Fazla katı ve fazla ahlakçı şekilde süperegoya sahip kişiler kendileri için ulaşılması zor standartlara sahip olduklarından mükemmelliğe ulaşma arzusunda olup benliği güç duruma sokmaktadırlar. Sürekli başarı ihtiyacına sahip, hata yapmaya tahammülü olmayan süperego bireylerde mükemmeliyetçi yaklaşımı ortaya çıkarmaktadır.

Belirlemiş oldukları normale ulaşamadıklarında kendilerini başarısız olarak nitelendirirler ve devamlı olarak suçluluk hissiyle karşı karşıya kalırlar. Freud ayrıca psikogelişim evrelerinden anal dönemde yaşanan bir problemin de kişide mükemmeliyetçi bir yapıya sebep olabileceğini söylemiştir.

Adler’e göre mükemmeliyetçi yapı nevrotik bir görüş olmayıp insanların doğuştan sahip oldukları yetersizlik duygusuyla baş edebilmek için geliştirdikleri üstünlük çabasıyla ilgilidir. Kişinin yetersizlik duygusu, kendini mükemmel ve üstün hissetme arzusuna sahip olduklarını savunur.

Horney’e göre ise gelişimin ilk senelerinde çocuğa sağlanan çevre, onun kişilik yapısında önemli rol oynamaktadır. Mükemmeliyetçiliği sadece olumsuz nitelikte açıklayan Horney, kendilerine güveni olmayan bireylerin zihinlerinde kendilerini idealize ettiklerini ve bu idealize edilmiş benliğe ulaşma çabasının kaçınılmaz hale geldiğini vurgulamıştır.

Davranışçı yaklaşıma göre bir davranışın sıklığı olumlu pekiştireç verildiğinde artarken, olumsuz pekiştireç verildiğinde azalır. Mükemmeliyetçi yapı, hatasız performans gösterdiğinde ve çevresi tarafından ilgi gördüğünde ödüle ulaşmanın yalnızca mükemmele ulaşmayla elde edilebileceğine inanmaktadır.

Ellis ise bu inancın erken çocukluk döneminde ortaya çıktığını, bireyin ancak mükemmel olduğu takdirde değer göreceğine inandığını belirtir. Kişinin tüm gayreti kusursuz olmak ve hiç hata yapmamak üzerine olacaktır (Suna, 2023).

Yetersizlik Duygusu

Bireylerde bulunan yetersizlik duygusunun güçsüzlükle bağdaştırılması olanaksızdır. Yetersizlik duygusu, güçsüzlükten ziyade bireyin bir amacının olduğu ve o amaçta ilerlemede kişiye yardımcı olan bir duygudur ama dozunu aşmadığı sürece. Dozunu aşan her duygu gibi, yetersizlik duygusu da insanda fazla oranda bulunduğunda normalden anormal bir duruma dönüşür. Fazla bulunan bu duygu kişiyi engellediği gibi yaşamını bu duyguya göre yöneltir; ondan kurtulmaya çalışan birey öfke, suçluluk, yıkıcı davranışların ortaya çıkmasıyla birlikte özgüven ve özsaygı duygularının kaybını yaşayabilir (Yıldızeli vd., 2024).

Kişi kendisini diğer insanlardan daha değersiz olarak görmeye başlar. Bu duygu, kişide diğer insanların olumsuz sözlerini ve davranışlarını daha fazla önemsemesine yol açabilmektedir. Yetersizlik duygusunun temeli çocukluk yaşantılarına dayanmaktadır. Çocukluk dönemlerinde yaşanan hastalıklar, şımartma ve ihmal kişide yetersizlik duygusunu ortaya çıkarabilmektedir (Akman, 2022). Belirtiler ise genç yetişkinlik ve ileri ergenlik döneminde kendini gösterir.

Adler’e göre yetersizlik duygusu, insanın tecrübelerine yönelik delillerin üstünlük sağlamak adına göstermiş oldukları çabayı işaret etmektedir. Adleryan yaklaşımın psikoterapi sürecindeki asıl amacı, kişilerin yetersizlik duygusunun üstesinden gelmelerine yardımcı olmaktır. Adler, yetersizlik duygusuna sahip kişilerde duygularının zedelenmesinin, olgunluğa, sağduyuya ve topluma yararlı olmaya yöneltecek destekleyici bir yaklaşım ortaya koymuştur.

Yetersizlik duygusuyla ilgili tespitlerden biri de bu duygunun kişiyi zorlayarak yaşamda tecrübe kazanmasını sağlamasıyla birlikte, karşılaşmış olduğu zorluklarla baş edemeyeceğini inanması, kaygı ve benlik duygusunda azalma belirtileri göstermektedir (Demir, 2024).

Mükemmeliyetçiliğin İçindeki Yetersizlik Duygusu

Bireyin yetersizlik duygusuyla baş etmek için geliştirdiği üstünlük çabası, kusursuz bir kişi olmaya yönelik bir çabayla dönüştüğünde her durumda eksiksiz olmak ve mükemmelliği amaçlamak gibi nevrotik özelliklere yol açabilmektedir. Ancak mükemmele ulaştığında değerli olacağı düşüncesi bireylerde pekişmeye başladıkça, istedikleri performansı ortaya koymadıkları ya da en ufak başarısızlık durumunda yetersizlik duygusu ortaya çıkmaktadır.

Ortaya çıkan bu duygular, bireyin benlik saygısında düşme ve hedeflediği amaçlardan uzaklaşma gibi durumlara neden olabilmektedir (Suna, 2023). Mükemmeliyetçi kişi bir olayı ya da durumu tam ve eksiksiz yapmak ister; bu durum kişiyi “ya hep ya hiç” noktasına sürükler. Ya bir şeyi tam yapmalı ya da o şeye hiç başlamamalıdır. Aynı noktada kalan bireyi bir süre sonra yetersizlik duygusu kaplar.

Mükemmeliyetçi yapıda olan bireyde görülen bir başka durum ise yaptığı şeyleri küçümsemektir; yaptığı şeyleri normal standartlarda olan herkesin yapabildiği şeyler olarak görür ve acımasızca kendini eleştirir. Başarıları bireyi tatmin etmez; bu tatminsizlik kişiyi “daha iyisini yapmalıyım” düşüncesine iter. Bir şeylere başlamaya ve adım atmaya korkan mükemmeliyetçi yapının en büyük korkularından biri hata yapmaktır. Bu korku onu erteleme davranışına itebilir.

Örnek olarak mükemmeliyetçi yapısından dolayı ders çalışmakta zorlanan birey bu durumu yenmek için kısa ve kolay adımlarla başlamalı, günde 2-3 soru çözerek ve yarım saat ders çalışarak başlangıç adımını atabilir.

Kaynakça

Akman, A. (2022). Yetersizlik duygusunun kariyer geleceğine etkisi. Celal Bayar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 20(01), 121-135.

Demir, V. (2024). Adleryan Temelli Sanat Terapisi Programının Bireylerin Yetersizlik Duygusu, Benlik Saygısı ve Anksiyete Düzeylerine Etkisi. Anemon Muş Alparslan Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 12(3), 825-843.

Suna, E. (2023). 18-45 Yaş Arası Yetişkinlerde Mükemmeliyetçilik, Öz-Eleştirel Ruminasyon ve Olumsuz Otomatik Düşüncelerin Yetersizlik Duygusu ile İlişkilerinin İncelenmesi (Master’s thesis, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi).

Yıldızeli, N., Ünal, N. N., & Bulut, M. B. (2024). Çocukluk Yaşantıları ve Saldırganlık: Yetersizlik Hissinin Aracı Rolü. Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, 25(46), 97-115.

Jale Böbürer
Jale Böbürer
Jale Böbürer, Yakın Doğu Üniversitesi Psikoloji lisans bölümü mezunudur. 2023 yılında Dr. Ekrem Tok Ruh Sağlığı Hastanesinde stajını tamamlamış, 2024 yılında Opiyat Kullanım Bozukluğu ve Bilişsel Davranışçı Terapi üzerine lisans tezini yazarak eğitimini bitirmiştir. Bilişsel Davranışçı Terapi Tanı ve Değerlendirme, Temel Kuramsal programlarını tamamlamış BDT eğitimlerine devam etmektedir. Klinik psikoloji alanında kendini geliştirmekte ve bu alanda ilerlemektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar