Perşembe, Nisan 24, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

İçimizdeki Boşluk: Duygusal İhmalin Yetişkinlikteki Yansımaları

Ebeveynler ve Duygusal İhmal: Çocukluktan Yetişkinliğe Uzanan Etkiler

Ebeveynler, çoğu zaman çocuklarının fiziksel ihtiyaçlarını karşılamak için ellerinden geleni yapar ve fiziksel gelişimlerine özen gösterirler. Peki, sağlıklı bir gelişim için sadece fiziksel ihtiyaçların karşılanması yeterli midir? Duygusal ihtiyaçların göz ardı edilmesinin yetişkinlik döneminde etkileri olabilir mi? Bu yazıda bu soruları cevaplarken duygusal ihmalin ne olduğunu, belirtilerini ve etkilerini inceleyeceğiz.

Duygusal İhmal Nedir?

Duygusal ihmal, ebeveynlerin çocuklarının duygusal ihtiyaçlarını yeterince veya gerektiği şekilde karşılamamaları durumudur. Çocuklar, ailelerinden sevgi, güven, anlayış ve destek beklerler. Ancak bazı ebeveynler, çocuklarının ihtiyacı olan duygusal desteği karşılamakta yetersiz kalabilir. Ebeveynlerin bu konuda yetersiz kalması çoğu zaman iyi niyetle olsa da bu durum, çocukların ileriki dönemlerde sorunlar yaşamasına neden olabilir. Ebeveynler, kendi duygusal yükleri veya bilinçsiz davranışları nedeniyle bu ihmale yol açabilirler. Örneğin, ebeveynler çocuklarının barınma, beslenme gibi temel fiziksel ihtiyaçlarını karşılamakla birlikte onlara çok iyi davranmalarına rağmen, çocuklarının kötü alışkanlıklar ve bağımlılık geliştirdiğini fark edemeyebilirler (Webb ve Musello, 2020). Genellikle, bir kişinin hayatında fiziksel bir ihmal varsa bunu dışarıdan gözle görebiliriz; ancak, duygusal ihmali gösteren somut bir işaret yoktur. Bu nedenle, fiziksel ihmal kadar belirgin değildir. Duygusal ihmalin etkilerini, yaşamımızın ilerleyen yıllarında, ilişkilerimizde sorunlar yaşadığımızda veya kendimizle ilgili bir problem olduğunu düşündüğümüzde hissedebiliriz.

Duygusal İhmalin Belirtileri

Duygusal ihmal, kendini çeşitli belirtilerle gösterebilir ve etkileri genellikle yetişkinlik döneminde belirgin hale gelir.

  1. Boşluk Hissi: Duygusal ihmal yaşayan bireyler, derin bir anlamsızlık ve tatminsizlik duygusuyla mücadele edebilir, içlerinde açıklayamadıkları bir boşluk hissederler. Çoğu kişi bu boşluğu, duygusal bir hissizlik veya huzursuzluk olarak tanımlar. Hayatın amacını ve anlamını sorgulama, kendini dışlanmış ya da ait olamayan biri gibi hissetme gibi durumlar da duygusal ihmalin yaygın yansımalarındandır (Webb ve Musello, 2020).  
  2. Aleksitimi (Duyguları Tanımlama ve İfade Etmede Güçlük): Gözlemlenen diğer bir belirti ise, kendi duygularını tanımada ve bunları ifade etmede yaşanan zorluklardır. Aleksitimiye sahip bireyler, çoğu zaman hissettikleri duyguları ayırt edemez veya bu duyguları söze dökmekte güçlük çekerler. Bunun sonucunda, kendi duygusal deneyimlerine yabancılaşabilirler. Ayrıca, öfke gibi yoğun duygular karşısında aşırı tepkiler verme eğiliminde olabilirler ve bu durum, ilişkilerinde çatışmalara yol açabilir.  
  3. Düşük Özsaygı: Duygusal ihmalin bir başka önemli belirtisi, bu bireylerin çoğunun düşük özsaygıya sahip olmasıdır. Duygusal ihtiyaçları karşılanmayan bireyler, kendilerini yetersiz, değersiz veya sevilmeye layık olmayan kişiler olarak görebilirler. Bu durum, özsaygı düzeylerinde düşüşe neden olabilir ve bireyin kendine yönelik olumsuz inançlar geliştirmesine yol açabilir.  
  4. Yakın İlişki Kurmakta Güçlük: Duygusal olarak ihmal edilen bir çocuk, ilerleyen yaşlarda duygusal yakınlık kurma ve bağlanma konusunda zorluklar yaşayabilir. Yapılan araştırmalara göre, duygusal ihmale uğramış bireyler, romantik ilişkilerinde yakınlık kurmaktan çekinme, çatışmalardan kaçınmak için çaba göstermeme, aşırı fedakarlık yapma (Drapeau ve Perry, 2004) veya partnerlerine bağımlı olma (Noriega ve ark., 2008) gibi sorunlar yaşayabilirler (Akt., Cankardaş, 2018). Ayrıca, bu bireyler yardıma ihtiyaç duyduklarında, başkalarından yardım istemekten kaçınabilir ve yardıma ihtiyaçları olduğunun bilinmesinden rahatsızlık duyabilirler (Webb ve Musello, 2020).

Duygusal İhmalin Etkileri

Duygusal ihmal, bireylerin ruh sağlığını derinden etkileyerek depresyon, anksiyete, travma sonrası stres bozukluğu gibi ruhsal rahatsızlıklara yol açabilir (Spertus ve ark., 2003). Bu durum, sadece bireyin kendi iç dünyasında değil, sosyal ilişkilerinde de derin izler bırakabilen bir olgudur. Duygusal destekten yoksun kalan bireyler, çevrelerindeki insanlarla sağlıklı bağlar kurmada zorluklar yaşayabilir ve içsel çatışmalar ile yalnızlık hissine kapılabilirler. Duygusal olarak ihmal edilmiş bir çocuk, ebeveynlerinin kendisine yeterince yakınlık göstermediğini hissedebilir ve zamanla bu soğukluğun sebeplerini kendisinde aramaya başlayabilir. Bu süreç, kendini eleştirme, utanç duygusu ve özsevgi eksikliği gibi duygulara yol açabilir (Cankardaş, 2018).

Sonuç

Duygusal ihmal, fark edilmesi zor olsa da bireyin yaşam kalitesini derinden etkileyebilir. Bu nedenle, bu olgunun uzun vadeli etkileri, nihai sonuçları, sadece duygusal olarak ihmal edilmiş bireylerin yaşadığı duygusal yıkımdan ziyade, genel anlamda insan ilişkileri ve toplumsal yapılar üzerindeki etkilerini anlayabilmemiz için oldukça önemlidir. Farkındalık kazanmak, duyguları tanımayı öğrenmek ve geçmişin etkilerini görebilmek, iyileşme sürecinin temel adımlarıdır.

Duygusal ihmalin izleri silinmez değildir. Farkındalık ve destekle, duygusal boşluk hissinin yerini anlam, bağlantı ve duygusal tatmin alabilir. Terapi süreci, duygusal ihmale maruz kalan bireylerin içsel boşluk hissiyle başa çıkmalarına ve daha tatmin edici ilişkiler kurmalarına yardımcı olabilir.

Kaynakça

  • Cankardaş, S. (2018). Çocukluktan yetişkinliğe duygusal ihmal ve etkileri. Online Psikoloji Dergisi (ONTO), 15, 47-51.  
  • Spertus, I. L., Yehuda, R., Wong, C. M., Halligan, S., & Seremetis, S. V. (2003). Childhood emotional abuse and neglect as predictors of psychological and physical symptoms in women presenting to a primary care practice. Child abuse & neglect, 27(11), 1247-1258.  
  • Webb, J., & Musello, C. (2020). Çocuklukta İhmalin İzi: Boşluk Hissi (Çev. G. Arıkan). İstanbul. Sola Unitas.
İlayda Kırık
İlayda Kırık
Uzman Psikolog İlayda Kırık, Dokuz Eylül Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nden mezun olmuş, aynı üniversitede Aile Eğitimi ve Danışmanlığı alanında yüksek lisansını tamamlamıştır. Bilişsel davranışçı terapi ve aile danışmanlığı alanlarında uzmanlaşan yazar, çocuk, yetişkin ve ailelerle çalışmalar yürütmektedir. Psikolojiyi günlük yaşamla ilişkilendirerek, bireylerin ruhsal iyilik halini destekleyen ve pratik yaklaşımlar sunan içerikler üretmektedir. İnsan ilişkileri, psikolojik iyi oluş ve kişisel gelişim konularında rehberlik eden yazılarıyla okuyucularına yeni bakış açıları sunmaya devam etmektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar