Perşembe, Ekim 9, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Dijital Yorgunluk: Görünmez Bir Tükenmişlik Hali

Günümüzde neredeyse hepimiz dijital dünyanın bir parçası haline geldik. İş toplantılarımızı çevrim içi yapıyor, dostlarımızla sosyal medya üzerinden iletişim kuruyor, haberleri telefonlarımızdan takip ediyoruz. Ancak bu sürekli bağlantı hali, zamanla zihinsel ve duygusal enerjimizi tüketmeye başlıyor. Dijital yorgunluk adı verilen bu durum, yoğun ekran kullanımıyla birlikte ortaya çıkan dikkat dağınıklığı, zihinsel bulanıklık, tükenmişlik ve huzursuzluk hali olarak tanımlanabilir.

Dijital yorgunluk yalnızca teknoloji kullanımının bir sonucu değildir; aynı zamanda modern yaşamın getirdiği hız ve sürekli ulaşılabilir olma beklentisinin de bir yansımasıdır. E-postaları yanıtlamak, mesajlara anında dönüş yapmak ya da sosyal medyada güncel kalmak, bireyin sürekli tetikte olmasına neden olur. Bu durum beyin için kesintisiz bir uyarılma hali yaratır ve dikkat kapasitesini azaltır.

Araştırmalar, ekran karşısında geçirilen uzun sürelerin hem zihinsel yorgunluğu artırdığını hem de uyku kalitesini olumsuz etkilediğini göstermektedir (Mark, Wang & Niiya, 2017). Özellikle mavi ışık maruziyeti, uykuya dalmayı zorlaştırırken, sürekli bildirimlere maruz kalmak beynin dinlenmesine izin vermez. Sonuçta birey, fiziksel olarak dinlenmiş görünse de zihinsel olarak yorgun hisseder.

Dijital yorgunluğun bir diğer boyutu da sosyal ilişkiler üzerindeki etkisidir. Sosyal medya, bir yandan bağlantıda kalmamızı sağlarken diğer yandan kıyaslamaları artırır. Başkalarının hayatına sürekli maruz kalmak, yetersizlik ve değersizlik duygularını besleyebilir. Böylece dijital yorgunluk yalnızca bilişsel bir tükenmişlik değil, aynı zamanda duygusal bir yorgunluk haline de dönüşür (Andreassen et al., 2017).

2020’de pandemiyle birlikte artan çevrim içi dersler ve toplantılar, “Zoom yorgunluğu” kavramını da gündeme getirmiştir. Stanford Üniversitesi’nden Bailenson (2021), uzun süreli çevrim içi görüşmelerin kişilerde dikkat dağınıklığı, kaygı ve tükenmişlik belirtilerini artırdığını vurgulamaktadır. Bunun nedeni, sürekli ekrana bakmanın getirdiği yoğun görsel uyarım ve kamerada kendini görme zorunluluğudur.

Dijital yorgunluk aynı zamanda üretkenliği ve öğrenme sürecini de olumsuz etkiler. Öğrencilerde yapılan araştırmalar, ekran başında geçirilen uzun sürelerin konsantrasyonu düşürdüğünü, bilgiyi kalıcı hale getirmeyi zorlaştırdığını göstermektedir (Loh & Kanai, 2016). Benzer şekilde çalışanlar üzerinde yapılan çalışmalar da iş performansında düşüş, motivasyonda azalma ve tükenmişlik belirtileri ile ilişkili olduğunu ortaya koymuştur.

Burada önemli bir nokta, dijital dünyanın hayatımızdan tamamen çıkarılamayacak olmasıdır. İş, eğitim ve sosyal yaşam artık dijital araçlarla iç içedir. Dolayısıyla mesele teknolojiden kaçmak değil, sağlıklı bir kullanım dengesine ulaşabilmektir.

Neler Yapılabilir?

Dijital yorgunlukla başa çıkmanın en etkili yollarından biri, ekran süresini sınırlamaktır. Bunun için gün içinde kısa molalar vermek, özellikle 50 dakikalık çalışma dilimlerinden sonra 10 dakikalık ara yapmak faydalıdır. Akşam saatlerinde mavi ışık maruziyetini azaltmak, telefon ve bilgisayarı uyumadan en az bir saat önce bırakmak uyku kalitesini destekler.

Bir diğer önemli nokta, bildirimleri kontrol altına almaktır. Telefonun sürekli titreşmesi ya da bilgisayarda açılan uyarılar dikkat bölünmesine yol açar. Sadece gerekli bildirimleri açık bırakmak, zihinsel yükü azaltır.

Ayrıca “dijital detoks” uygulamaları da faydalı olabilir. Belirli günlerde sosyal medya kullanımını minimuma indirmek veya tamamen ara vermek, kişinin zihinsel enerjisini toparlamasına yardımcı olur. Bunun yanında, çevrim dışı aktiviteler — örneğin yürüyüş yapmak, kitap okumak ya da yüz yüze sohbet etmek — beynin doğal bir şekilde dinlenmesini sağlar.

Sonuç

Dijital yorgunluk, modern çağın görünmez sorunlarından biridir. Herkesin hayatında farklı şekillerde kendini gösterebilir: kiminde unutkanlık ve dikkat dağınıklığıyla, kiminde tükenmişlik ve huzursuzlukla. Önemli olan, bu durumu fark edebilmek ve küçük adımlarla dengeyi yeniden kurabilmektir.

Unutmayın, teknoloji yaşamımızı kolaylaştırmak için var; ancak kontrolü kaybettiğimizde yaşam kalitemizi düşürebilir. Siz de kendi dijital sınırlarınızı belirleyerek zihinsel sağlıkınızı koruyabilir ve daha dengeli bir yaşam sürdürebilirsiniz.

Kaynakça

  • Andreassen, C. S., Pallesen, S., & Griffiths, M. D. (2017). The relationship between addictive use of social media, narcissism, and self-esteem: Findings from a large national survey. Addictive Behaviors, 64, 287-293. https://doi.org/10.1016/j.addbeh.2016.03.006

  • Bailenson, J. N. (2021). Nonverbal overload: A theoretical argument for the causes of Zoom fatigue. Technology, Mind, and Behavior, 2(1). https://doi.org/10.1037/tmb0000030

  • Loh, K. K., & Kanai, R. (2016). How has the Internet reshaped human cognition? Neuroscientist, 22(5), 506-520. https://doi.org/10.1177/1073858415595005

  • Mark, G., Wang, Y., & Niiya, M. (2017). Stress and multitasking in everyday college life: An empirical study of online activity. Proceedings of the ACM conference on Computer Supported Cooperative Work, 41–50. https://doi.org/10.1145/2531602.2531713

Esra Güvenç
Esra Güvenç
Esra Güvenç, Ankara Ufuk Üniversitesi Psikoloji lisans bölümü mezunudur. Çocuk psikolojik danışmanlık, ergen terapisi ve yetişkin psikolojik destek hizmeti alanlarında danışanlarla terapi süreçleri yürütmekte; bireylerin duygusal farkındalık geliştirmelerine, zorluklarla başa çıkma becerileri kazanmalarına ve psikolojik iyi oluş düzeylerini desteklemelerine yardımcı olmaktadır. Birçok terapi yaklaşımı eğitimi almış olup, mesleki gelişimini sürdürülebilir kılmak adına yeni eğitim süreçlerine aktif olarak devam etmektedir. Bilimsel temelli psikoloji bilgilerini herkesin anlayabileceği bir dille paylaşmayı önemseyen Güvenç, ruh sağlığı alanında toplumsal farkındalık oluşturmayı hedefleyen psikologlar arasında yer almakta ve bu doğrultuda psikoloji temalı bilgilendirici yazılar kaleme almaktadır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar