Pazar, Ekim 26, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Çocuklarda Sınırlar: Sevgiyle Rehberlik Etmek

Ebeveynlik, sevgi ve sorumluluk arasında hassas bir dengedir. Bir yandan çocukların özgürce gelişmelerini isteriz, diğer yandan onları korumak ve yönlendirmek isteriz. İşte “disiplin” tam da bu denge noktasında devreye girer. Disiplin, çoğu zaman ceza ya da otoriteyle karıştırılsa da aslında çocuğu cezalandırmak değil, ona doğruyu öğretmek anlamına gelir. Disiplinin temel amacı, çocukları korumak, hayatta mantıklı seçimler yapabilmeleri için bilgilendirmek ve davranışlarının uzun vadeli sonuçlarını düşünmelerini sağlamaktır (Solter, 2017; aktaran Köçer & Çınar, 2021).

Gerçek disiplin, çocuğun kendi davranışlarını dış denetime gerek kalmadan düzenleyebilmesini sağlar. Yani çocuk, yanında ebeveyni olmadan da kurallara uyabiliyorsa, kendi davranışlarını dengeleyebiliyorsa, özdenetim becerisi kazanmış demektir. Bu beceri, ileriki yaşamda sorumluluk bilinci, problem çözme yeteneği ve iç motivasyonun temelini oluşturur.

Ne yazık ki birçok ebeveyn, disiplin denildiğinde aklına “ödül” ve “ceza” kavramlarını getirir. Ancak ebeveynlikte disiplinin en önemli unsurlarından biri sevgidir ve sevgi, çocuğun her istediğini yapmak anlamına gelmez. Gerçek sevgi; çocuğun gelişimi için net, açık ve tutarlı sınırlar koymayı gerektirir. Çünkü sınırlar, çocuğun özgürlüğünü kısıtlamaz, aksine güvenli bir alan yaratır. Tahmin edilebilir bir yapı, çocukta “dünya güvenli bir yerdir” duygusunu güçlendirir. Sınırları olmayan çocuklar yönsüz hisseder; bu da stres ve tepkisellik yaratır. Sınırlar ise çocuğa kendini güvende hissettirir, özgüvenini ve sorumluluk bilincini besler (Yavuz, 2016; Eriş, 2019; Nelsen vd., 2019; Oskay, 2020; aktaran Köçer & Çınar, 2021).

Disiplinin Uygulanma Biçimi ve Ödül–Ceza Yaklaşımı

Disiplinin nasıl uygulandığı da bu süreçte büyük önem taşır. Davranışsal psikolojiye göre ödül ve ceza, farklı görünümlerine rağmen aynı öğrenme modeline dayanır. “Bunu yaparsan ödül alırsın” diyen ebeveyn ile “Bunu yapmazsan ceza alırsın” diyen ebeveyn aslında benzer bir sistem kullanır (Jakešová & Slezáková, 2016; Kohn, 2019; Bolat, 2020; aktaran Köçer & Çınar, 2021). Her iki durumda da çocuk, davranışını dışsal bir karşılığa göre düzenler.

Bu yaklaşım kısa vadede işe yarayabilir; ancak uzun vadede çocuğun içsel motivasyonunu ve isteğini zedeler. Çünkü ödül, sevgiyi bir koşula dönüştürür. Mesaj farkında olmadan “iyi olursam sevilirim” biçiminde algılanabilir (Kohn, 2019; Solter, 2020; aktaran Köçer & Çınar, 2021). Pek çok ebeveyn bu niyetle davranmaz; ama önemli olan ebeveynin ne hissettiği değil, çocuğun sevgiyi nasıl deneyimlediğidir.

Bu noktada ödülün görünürde olumlu olmasına rağmen, çocuk açısından koşullu sevgi mesajı taşıdığı unutulmamalıdır. Çocuk, ebeveynin sevgisini yalnızca belirli bir davranış sergilediğinde hak ettiğini düşünmeye başlayabilir. Oysa gerçek sevgi koşulsuzdur; çocuklar, ebeveynlerinin sevgisini kazanmak için değil, onların sevgisi sayesinde büyürler (Kohn, 2019; Solter, 2020; aktaran Köçer & Çınar, 2021).

Sınırlar Koyarken İlişkiyi Merkeze Almak

Ebeveynler sınır koyarken, çocukla ilişkiyi merkeze almalıdır. “Dişlerini fırçala” demek sadece bir komut verir; ama “Haydi birlikte dişlerimizi fırçalayalım” demek, çocuğu sürecin bir parçası yapar. Böylelikle çocuk, emir almak yerine iş birliği kurmayı öğrenir (Gordon, 2015; aktaran Köçer & Çınar, 2021). Bu yaklaşım, çocuğun içsel motivasyonunu destekler ve ebeveyn–çocuk bağını güçlendirir.

Disiplin, bir kontrol biçimi değil, rehberlik biçimidir. Çocuğun davranışını bastırmak değil, bilincini şekillendirmeyi hedefler. Sevgiyle çizilen sınırlar, çocuğun kendine ve başkalarına saygı duyan, sorumluluk sahibi, özdenetimli bir birey olarak yetişmesini sağlar. Gerçek disiplin, dıştan gelen baskıyla değil, içten gelen dengeyle öğrenilir.

Ebeveynler Sınır Koyarken Nelere Dikkat Etmeli?

Her şeyden önce tutarlılık çok önemlidir. Çocuğun hangi durumda neyle karşılaşacağını öngörebilmesi, ona güven duygusu kazandırır. Ayrıca sınırlar, çocuğun yaşına ve gelişim düzeyine uygun olmalıdır. Örneğin, “Odanı her zaman tertemiz tut” demek yerine, “Yatmadan önce oyuncaklarını sepete koyabilir misin?” gibi net ve ulaşılabilir sınırlar belirlemek, çocuğun başarı hissini destekler.

Ebeveynin rolü, cezalandırıcı değil rehber olmalıdır. Çocuk bir hata yaptığında “Bunu neden yaptın?” demek yerine “Şimdi ne yapabiliriz, nasıl düzeltebiliriz?” demek, hem sorumluluk kazandırır hem de duygusal bağa zarar vermez. Çünkü disiplin, çocukla bağlantı kurarak yönlendirmektir.

Unutulmamalıdır ki, her çocuğun sevgiye, güvenli sınırlara ve anlaşılmaya ihtiyacı vardır. Sağlıklı sınırlar, çocukların yalnızca davranışlarını değil, kimliklerini de şekillendirir. Sevgiyle çizilen sınırlar, çocuklara “Ben değerliyim, ben güvendeyim ve doğruyu seçebilirim” mesajını verir.

Kaynakça

BOLAT, Ö. (2020). Beni ödülle cezalandırma. İstanbul: Doğan Kitap.
ERİŞ, B. (2019). Anne beynim aç. İstanbul: Alfa.
GORDON, T. (2015). Çocukta dış disiplin mi? iç disiplin mi? (E. Aksay Çev.). İstanbul: Aura.
JAKEŠOVÁ, J. & SLEZÁKOVÁ, S. (2016). Rewards and punishments in the education of preschool children. Procedia – Social and Behavioral Sciences 217, 322–328.
Köçer, G., & Çınar, F. (2021). Ödül ve ceza olmadan çocuk disiplini mümkün mü? Erzincan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 14(2), 410–429.
NELSEN, J. (2019). Pozitif disiplin (Çev.: R. N. Ercan). İstanbul: Pegasus Yayınları.
OSKAY, T. (2020). Pozitif ebeveynlik. İstanbul: Destek Yayınları.
SOLTER, A. J. (2017). Oyun oynama sanatı (Çev.: T. Özer). İstanbul: Doğan Kitap.
YAVUZ, S. (2016). Sihirli öneriler. İstanbul: Pedagoji Yayınları.

Yağmur Durkut
Yağmur Durkut
Psikolog Yağmur Durkut, lisans eğitimini psikoloji alanında tamamlamış olup, özellikle oyun terapisi, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB), sınav kaygısı danışmanlığı ve bilişsel davranışçı terapi (BDT) alanlarında uzmanlaşmıştır. Akademik ve mesleki çalışmalarında çocuk ve ergen psikolojisine odaklanan Durkut, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu üzerine de araştırmalar yürütmekte ve bu alanda danışmanlık vermektedir. Ailelere ve bireylere yönelik psikolojik destek süreçlerinde bilimsel ve bütüncül bir yaklaşımı benimseyen Durkut, çocukların duygusal ve bilişsel gelişimlerini desteklemeyi amaçlayan terapötik yöntemler kullanmaktadır. Dijital platformlarda da aktif olarak yer almakta olup, çocuk ve ergen psikolojisi, ebeveyn danışmanlığı, sınav kaygısı ve dikkat eksikliği konularında düzenli olarak bilgilendirici içerikler paylaşmaktadır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar