Perşembe, Nisan 24, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Cinsiyet Rolleri ve Evlilik Uyumu: Geleneksel ve Modern Roller Arasındaki Farklar

Cinsiyet rolleri, bireylerin toplum içinde belirli beklentilere göre hareket etmesini sağlayan sosyal normlardır. Cinsiyet rolleri kapsamında kadın ve erkek, kendinden beklenen davranışları gerçekleştirme eğiliminde olabilmektedir. Günlük hayatta yapılan davranışların büyük bir kısmını oluşturan cinsiyete dayalı beklentiler, evlilik üzerinde de önemli bir noktadadır. Öyle ki; çiftlerin birbiri ile iletişim kurma biçimleri, ilişkideki uyumu ne ölçüde sağladıkları, sorumlulukların nasıl paylaşıldığı gibi pek çok konu cinsiyet rolleri kapsamında yer almaktadır. Yaşantımızda hemen her alanda karşılaştığımız bu roller, devinim içinde olan toplumsal düzen ve eğitimin yaygınlaşması ile zaman içinde tartışılarak tarihsel süreç boyunca değişiklik göstermiştir.

Geleneksel ve Modern Cinsiyet Rolleri

Temelde iki ana yaklaşım olarak değerlendirilen modellerden ilki, Türk toplumunda sıkça karşılaşılan geleneksel cinsiyet rolleri modelidir. Geleneksel cinsiyet rolleri, erkeklerin evin geçimini sağlayan ve kadınların ev içi sorumlulukları üstlenen bireyler olarak konumlandırıldığı bir anlayışı içermektedir. İkinci yaklaşım ise modern cinsiyet rolleri modelidir. Modern cinsiyet rolleri, geleneksel rollere göre daha eşitlikçi bir paylaşımı desteklemektedir. Geleneksel modelde erkek ekonomik sorumlulukları üstlenirken, kadın ev işleri ve çocuk bakımı ile ilgilenir. Modern cinsiyet rolleri modelinde ise bu durum daha farklı bir düzlemde değerlendirilmektedir. Modern cinsiyet rolleri, eşitlikçi bir anlayışı benimseyerek çiftler arasındaki iş bölümünü daha esnek hale getirmektedir. Bu bağlamda; modern yaklaşımda kadın ve erkeğin ev işleri, çocuk bakımı ve ekonomik sorumlulukları ortak bir şekilde paylaşabileceği düşünülmektedir. Özellikle bireylerin her ikisinin de kariyer sahibi olduğu durumlarda, ev içi sorumlulukların dengeli bir biçimde paylaşılması evlilikte yaşanabilecek çatışmaları önlemeye yardımcı olabilmektedir.  

Bununla birlikte, modern rollerin benimsenmesi de her zaman sorunsuz bir süreç değildir. Geleneksel rol kalıplarına sıkı sıkıya bağlı bireyler için modern rolleri içselleştirme süreci zorlayıcı olabilmekte ve kişiler modern rolleri benimseyemedikleri için anlaşmazlıklar yaşayabilmektedir. Örneğin, bazı erkekler ev içi sorumlulukları paylaşma konusunda istekli olsa da çocuk bakımı konusunda geride durabilmektedir. Yine benzer şekilde, bazı kadınlar iş hayatına daha fazla odaklanarak ev içi sorumluluklar konusunda geride durabilmektedir. Evliliğin beraberinde getirdiği tüm sorumlulukları dengeli bir şekilde yerine getirmenin stresi, bireyleri ve içinde oldukları aile ilişkisini sarsabilmektedir. Somut olarak bir derecelendirme veya objektif bir bakış açısı olmayan bir konu olduğundan aile sorumlulukları, her birey tarafından farklı şekilde ele alınabilmektedir. Örneğin, bir kişinin çocuk bakımına bir saat ayırma konusunda hissettiği stres ve yaşadığı zorluk ile diğer kişinin bu duruma yaklaşımı aynı olmayabilir. Dolayısıyla eşit bir paylaşımın kime göre ve neye göre eşit olduğu da tartışmaya açık konular arasındadır.  

Öte yandan, geleneksel roller üzerine kurulu bir aile dinamiği de özellikle günümüz toplumunda çeşitli dezavantajlar barındırmaktadır. Bu tip ailelerde kadının yalnızca ev içi sorumluluklarla sınırlandırılması, kendine ve kariyerine dair hedeflerini gerçekleştirmesini zorlaştıracağı için evlilik doyumunu azaltabilmektedir. Benzer şekilde, erkeğin ekonomik yükü tek başına taşıması büyük bir stres faktörü olmakla beraber evlilik ilişkisine de zarar verebilmektedir. Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda; geleneksel cinsiyet rollerinin katı bir biçimde sürdürülmesi, çiftlerin değişen toplumsal koşullara uyum sağlamasını güçleştirebilir.

Cinsiyet Rollerinin Evlilik Uyumuna Etkisi

Anlatılanlardan yola çıkarak cinsiyet rollerinin evlilik uyumu üzerindeki etkileri değerlendirilecek olursa, çiftlerin çatışma yönetimi ve esneklik düzeyleri önemli bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu konuda yapılan gözlemler ile, çiftlerin esnek rolleri benimsediğinde daha az çatışma yaşadığı ve sorunları daha etkili bir biçimde çözdüğü söylenebilir. Diğer bir deyişle, rollerin net olmadığı ve adil paylaşılmadığı durumlarda evlilik doyumunun düşebileceği söylenebilir.  

Sonuç: Geleneksel mi, Modern mi?

Sonuç olarak, cinsiyet rollerinin evlilik uyumunu belirleyen önemli bir faktör olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Geleneksel roller bazı çiftler için stabilite sağlarken; modern roller daha eşitlikçi ve esnek bir iş bölümü sunarak evlilik doyumunu artırabilir ve çatışmaları azaltabilir. Ancak, her iki yaklaşım da kendi içinde avantajlar ve dezavantajlar barındırmaktadır. Önemli olan, çiftlerin kendi ilişkilerine en uygun rol paylaşımını belirlemeleri ve bu süreçte belirlenen sorumluluklar konusunda esnek olabilmeleridir.

Ceyda Yavaş
Ceyda Yavaş
Işık Üniversitesi Psikoloji bölümünden 2020 yılında onur derecesi ile mezun olmuştur. Lisans eğitimi sürecinde gönüllü stajlar yapmış ve çeşitli sosyal sorumluluk projelerinde yer almıştır. Mezuniyetinin ardından farklı danışmanlık merkezlerinde tecrübe edinmiştir. 2023 yılında Bursa Uludağ Üniversitesi Kadın ve Aile Çalışmaları tezli yüksek lisans programını birincilikle kazanmış olup çalışmalarını disiplinler arası bir perspektife taşımıştır. Akademik çalışmalarına devam eden yazar, aile ve çift terapisi alanına yoğunlaşmıştır. Kaleme aldığı yazılarla psikoloji okur yazarlığını artırmayı amaçlamaktadır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar