Cumartesi, Ekim 18, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Çevrimiçi Zorbalığın Psikolojik Yansımaları

Zorbalık okullarımızda ve toplumlarımızda yaygın bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Bir kişilerarası ilişki olarak; 1) kasıtlı saldırgan davranış, 2) tekrarlanan bir davranış kalıbı ve 3) zorba lehine güç dengesizliğini içeren üç bileşeni bulunan zorbalık, kötü niyetle saldırgan bir davranış olarak saldırgan davranışın bir alt kategorisini oluşturmakta, kendini savunamayan belirli bir mağdura tekrar tekrar yönelik olarak gerçekleşmektedir.

Mağdur daha güçsüz, genç, psikolojik olarak kendine az güvenli olabilmekte, zorba da bundan psikolojik tatmin, akran gruplarında statü kazanımı ya da mağdurun değerli eşyalarını alarak mali kazanç elde etmektedir (Tan & Şenkal, 2024).

Teknolojinin hızla gelişimi ve pek çok teknolojik alete hızlı erişimin sonucu zorbalık da boyut atlamıştır. Teknolojideki hızlı değişme ve gelişme, insanların iletişim kurma, alışveriş alışkanlıkları, değer yargıları, arkadaşlık ilişkileri, evlilik biçimleri gibi yaşam tarzları ve davranışlarını etkilemeye başlamıştır. Yeni teknolojilerin etkileri toplumun her kurumunda olduğu gibi gençleri de etkilemiş olup, bilgisayar, cep telefonu gibi yeni teknoloji ürünlerinin kullanımı gençler arasında hızla yaygınlaşmıştır.

İnternet ve cep telefonu gibi bilgi-iletişim teknolojileri gençler arasında iletişim kurmak, sohbet etmek, eğlence amaçlı kullanmak, bilgiye ulaşmak, araştırma yapmak ve dosya göndermek için kullanılmaktadır (Beran & Li, 2005; Campbell, 2005). Yeni arkadaşlar edinme, toplumsal ve sosyal ilişkileri sürdürme ve normları oluşturma, bu teknolojik araçlarla meydana gelmektedir (Yaman, Eroğlu & Peker, 2011).

Siber Zorbalığın Ortaya Çıkışı

İnternet birçok yönden olumlu görülse de son yıllarda dikkatler sanal ortamda karşılaşılan bazı riskler ve giderek internette daha çok zaman geçirme gibi potansiyel bağımlılıklar üzerinde yoğunlaşmaktadır. Daha önceleri okullarda yaygın olarak bilinen ve okul bazlı bir problem olan geleneksel akran zorbalığı, bilgi ve iletişim teknolojilerinin gelişmesi ve sınıfların içine kadar girmesi sonucu yeni bir biçime dönüşmüştür.

Sanal zorbalık, elektronik zorbalık, siber zorbalık da denilen bu zorbalık türü dünyada son yıllarda tanınmaya başlanmış bir konudur (Aksaray, 2011). İlk defa 2004 yılında Kanadalı eğitimci Bill Belsey tarafından kullanılan kavram, çeşitli araştırmacılarca; dijital zorbalık, çevrimiçi zarar verme, çevrim içi zorbalık, sanal zorbalık, internet zorbalığı gibi kavramlarla isimlendirilmiştir.

Siber zorbalık, bir grup veya birey tarafından, kendini kolayca savunamayan bir mağdura karşı, elektronik iletişim biçimlerini kullanarak tekrar tekrar ve zaman içinde gerçekleştirilen saldırgan, kasıtlı bir eylemdir. Siber zorbalar, diğer bireylere kötü davranarak örtülü ya da açık, zevk ya da kazanç elde etmeye çalışan kötü niyetli saldırganlardır. İnsanlar, cinsiyet, yaş, etnik köken, sosyo-ekonomik düzey ve akademik performansa bakılmaksızın siber zorbalığa maruz kalabilmekte ve bu tür davranışlarda bulunabilmektedirler.

Siber Zorbalık Türleri

Taciz

Taciz (Harassment), hedef kişiye uygun olmayan, hakaret içerikli farklı formlardaki mesaj türlerinin kasıtlı bir şekilde gönderilmesi durumudur.

İfşa

İfşa (Outing), hedef kişiye ait özel bilgilerin, sırların, uygunsuz veya utanç verici bilgilerin ya da görsellerin telefon, e-posta, sosyal medya platformları üzerinden herkese açık şekilde yayınlanması, başkalarına gönderilmesidir.

Dışlama

Dışlama (Exclusion), hedef kişinin online gruplardan veya forum sitelerinden kasıtlı bir şekilde çıkarılması veya kısıtlanması durumudur.

Kimliğe Bürünme

Kimliğe bürünme veya kimlik avı (Impersonation), hedef kişi veya kişileri aşağılamak, kötü göstermek veya arkadaşlık ilişkilerine zarar vermek amacıyla hedefin kimliğine veya başka birinin kimliğine bürünerek paylaşımlarda bulunma veya mesajlar gönderilmesi eylemidir.

Saldırma

Saldırma (Dissing), hedef kişi hakkında doğru olmayan, yıpratıcı ve acımasız sözlerin veya bilgilerin üçüncü şahıslara gönderilmesi, dedikodu ve söylenti çıkarılması durumudur.

Parlama

Parlama (Flaming), diğer adıyla kışkırtma, sosyal medya kullanıcıları arasında aşağılayıcı ve düşmanca etki oluşturma durumudur.

Sahte Profil Oluşturma

Sahte profil oluşturma (Create Fake Profiles), sahte bir web sitesi, blog veya online grup oluşturularak bu platformlar üzerinden hedef kişileri aşağılamak, utandırmak ve güvenliklerine saldırmak amacıyla yalan ve kötü niyetli haberlerin yayılması durumudur.

Akran Siber Takipçiliği

Akran siber takipçiliği (Peer Cyberstalking), siber zorbalık türlerinden taciz ile benzerlik gösteren bu türün daha şiddetli formudur. Bu zorbalık türü, hedef kişinin iletişim teknolojileri kullanılarak takip edilmesiyle başlar ve hedef kişinin sadece taciz edilmesiyle kalmaz, kurban tehdit edilir, korkutulur ve her an zarar verilecekmiş gibi siber saldırılarda bulunulur (Yazğılı ve Baykara, 2020).

Gördüğümüz üzere siber zorbalığın bir sürü çeşidi vardır. Ayrıca anonim bir şekilde mağdura her koşulda ulaşılabilir olması siber zorbalığı tehlikeli bir boyuta ulaştırmaktadır. Bu da siber zorbalığa maruz kalan ya da tanık olan dijital yerlilerde çeşitli psikolojik ve davranışsal rahatsızlıklar oluşturabilmektedir.

Siber Zorbalığın Psikolojik Etkileri

Siber zorbalık mağdurlarında çaresizlik, öfke, üzüntü, endişe, yalnızlık ve hayal kırıklığı gibi duygular ortaya çıkabilmektedir. Aynı zamanda konsantre olma ve akademik olarak başarılı olma yeteneklerinin zayıfladığı görülmektedir.

Ybarra ve Mitchell’in araştırmasında internet tacizinin özelliklerini değerlendirmek için karşılaştırılan genç gruplarından, genç saldırgan/hedeflerin depresif semptomatoloji, sorunlu davranışlar ve geleneksel zorbalığı hedefleme dâhil olmak üzere önemli psikososyal sorunlar yaşadıkları görülmektedir.

Yüz yüze gerçekleşen zorbalığa benzer şekilde siber zorbalığın bazı gençler için eş zamanlı psikososyal sorunlarla ilişkili olduğuna dair kanıtlar ortaya çıkmaktadır. İnternet tacizinin kurbanı olduklarını bildiren gençlerin eş zamanlı olarak depresif semptomlar, yaşam zorlukları, kişiler arası mağduriyet (örneğin bir şeyin çalınması), sosyal becerilerde eksiklikler ve çevrimiçi olarak başkalarını rahatsız etme gibi durumları bildirme olasılıkları önemli ölçüde daha yüksek olduğu görülmektedir.

Tacize uğrayan beş gençten neredeyse ikisi (%39) bu deneyimin sonucunda duygusal sıkıntı yaşadıklarını bildirmektedir (Ybarra vd., 2007). Hay ve arkadaşlarının 400 ergen ile yaptıkları araştırma bulgularına göre zorbalığın hem geleneksel hem de siber şekilde gerçekleşiyor oluşu, suç işleme üzerinde etkili olduğu gibi aynı zamanda da kasıtlı olarak kendine zarar verme ya da intihar düşünceleri gibi davranışların içselleştirilmesini de etkilemektedir. Hatta bu etki zorbalık-suç arasındaki ilişkiden daha yüksek olmaktadır (Tan ve Şenkal, 2024).

Netflix’de yayımlanan ve çok fazla kişinin ilgisini çeken ayrıca çokça konuşulan Bilinmeyen Numara: Lisede Mesaj Skandalı belgeselinde de siber zorbalığın belirtilerini çok net görüyoruz. Bu belgeselde genç bir kız ve sevgilisinin telefonuna hakaret dolu mesajlar geldiğini görüyoruz ve elbette ki mesajı atan kişi anonim. Bu nedenle siber zorbalık yapan kişilerin bunu rahatça yaptıkları görülmektedir. Siber zorbalığa uğrayan kişilerin ve etrafındaki kişilerin bu zorbalıktan ne denli etkilendiği de bu belgeselde gözler önüne serilmiştir. Hakaret dolu mesajlar alan genç kız bir bölümde intihar etmek istediğinden bile bahsetmektedir.

Sonuç: Dijital Çağda Zorbalıkla Mücadele

İnternet kullanımının yaygınlaşması ve kullanım yaşının her geçen gün düşmesiyle birlikte diğer çevrimiçi risklerle beraber siber zorbalık vakalarının hem nicelik olarak hem de yarattığı zararlar açısından daha büyük boyutlara ulaştığı görülmektedir. Bu durum, konuya ilişkin akademik ve politik ilgiyi artırmakta, siber zorbalıkla etkin biçimde mücadele ve baş etme yöntemleri geliştirilebilmesi için siber zorbalığın tüm boyutlarıyla ortaya konulmasına yönelik çok sayıda çalışmanın yapılmasını sağlamaktadır.

Siber zorbalığın önemli bir konu olduğu ve bunu önlemek için daha fazla çözümler üretilmesi gerektiği herkes tarafından kabul edilen bir gerçektir.

Kaynakça

Aksaray, D. D. S. (2011). Siber Zorbalık. Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 20(2), 405-432.
E. Yazğılı ve M. Baykara, “Siber Zorbalık Tespit Yöntemleri Potansiyel Uygulama Alanları ve Zorluklar”, DÜMF MD, c. 12, sy. 1, ss. 23–35, 2021, doi: 10.24012/dumf.859651.
Yaman, E., & Peker, A. (2012). Ergenlerin Siber Zorbalık ve Siber Mağduriyete İlişkin Algıları. Gaziantep Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 11(3), 819-833.
Akbaba, S., & Eroğlu, Y. (2013). İlköğretim Öğrencilerinde Siber Zorbalık ve Mağduriyetin Yordayıcıları. Journal of Uludag University Faculty of Education, 26(1), 105-122.
Aslan, A., & Önay Doğan, B. (2017). Çevrimiçi Şiddet: Bir Siber Zorbalık Alanı Olarak “Potinss” Örneği. Marmara İletişim Dergisi(27), 95-119.
Baştürk Akca, E., & Sayımer, İ. (2017). Siber Zorbalık Kavramı, Türleri ve İlişkili Olduğu Faktörler: Mevcut Araştırmalar Üzerinden Bir Değerlendirme. AJIT-e: Academic Journal of Information Technology, 8(30), 7-19. https://doi.org/10.5824/1309-1581.2017.5.001.x

Duygu Kuru
Duygu Kuru
İstanbul Okan Üniversitesinde psikoloji lisans eğitimime devam ediyorum. Rehber Klinik’te EMDR, bilişsel davranışçı terapi, sanat terapisi ve spor psikolojisi alanlarında eğitim ve süpervizyon aldım. Fun & More’da oyun ablası olarak çalışıyor, gelişim psikolojisi dersi doğrultusunda gözlem ve yönlendirmelerde bulunuyorum. EMDR, şema terapi, bağlanma stilleri ve klinik psikolojiye özel ilgi duyuyorum. Yazılarımda bilimsel temelli, sade ve farkındalık odaklı bir yaklaşımı benimsiyorum.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar