Pazartesi, Ağustos 4, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Çatışmaları Yapıcı Şekilde Çözmek

Çatışma günlük hayatta her zaman her yerde karşılaşılabilecek oldukça yaygın bir insanlık deneyimidir. Yapıcı çatışma çözme, pek çok temel sosyal ve bilişsel beceriyi (örn. Diğerlerinin bakış açısını anlama, duyguları tanıma ve ifade etme, inisiyatif alma vb.) içeren karmaşık bir beceridir (Laursen ve ark. 2001). Seiffge-Krenke (2000) kişilerarası anlaşmazlıklarla yapıcı üstesinden gelme becerisini kazanmanın önemli olduğunu, aksi durumda günlük yaşam stresinin bile psikopatolojiye sebep olabileceğini ifade etmiştir.

Bireylerin yaşadıkları problemlerde çeşitli çatışma çözme stratejileri kullandıkları görülmüştür. Bu stratejiler, iletişimi kesme, sorun çözmek ve bir orta yol bulmak amacıyla tartışma, kendi görüşünü ortaya koyma, uyma ve boyun eğme, çatışmaya girme ve münakaşa etme ve düşük düzeyde de olsa çatışmadan kaçınmak için kandırma veya yalan söyleme gibi davranışları içermektedir (Jensen-Campbell, Graziano ve Hair, 1996).  

  1. Problem çözme: Uzlaşma, uzlaşmak ve sorun çözmek üzere konuyu ele alıp tartışmak, çözüm odaklı olmak gibi davranışları içermektedir.  
  2. Çatışmaya girme: Kontrolü kaybederek öfkeli davranışlar göstermek, kişisel sözlü saldırı, kontrolsüz ifadeler kullanma gibi eylemleri içermektedir.  
  3. İletişimi kesme: Problemi daha fazla tartışmak istememe, karşı tarafı yok sayma, iletişime kapıları kapatma gibi davranışları içerir.  
  4. Uyum sağlama: Boyun eğmek veya kendi görüşünde ısrarcı olmamak, karşı tarafın talep ve görüşüne direnmemek gibi davranışları içermektedir.

ÇATIŞMAYA GÖSTERİLEN TEPKİLER

Kaçma (İnkar etme): Kaçınma davranışı çatışma esnasında çok sık kullanılan bir tepkidir. Çatışmalar taraflar için gerilim yaratıcı olduğunda problemin yok sayılıp görmezden gelinmesidir. Bu durumda çatışma yaşayanlardan biri uyum sağlamak veya boyun eğmek zorunda kalabilir. Bu da çatışmada istendik sonuçlara ulaşılamamasına sebep olur. Böyle bir durumda kazan-kaybet ya da kaybet-kaybet şeklinde sonuçlanır.

Kavga Etme: Karşılıklı olarak birbirinin gereksinimlerinin kabul edilmeyişinden kaynaklanır ve olumsuz duygular hakimdir. Çatışma yaşayanlardan biri diğerinin üzerine güç kullanarak çatışmada galip gelmek ister. Yani birinin kaybettiği diğerinin ise kazandığı bir durumdur. Karşıdakinin duyguları, düşünceleri ve ihtiyaçları görmezden gelinir. Bu çatışma stilinde öfke yönetimini kontrol etmek önemlidir.

Problem Çözme: Bu stratejiyi kullanan kişiler karşılıklı olarak iş birliğini amaçlarlar. Taraflar birbirini suçlamadan ve zarar vermeden ortak bir çözüm arayışı içindedir. Saygı ve anlayış çerçevesinde her iki tarafın da ihtiyacı görülür ve kazan-kazan şeklinde sonuçlanır.

Çatışma Çözme İçin Gerekli Olan İletişim Becerileri

Çatışma durumlarında olumsuzluk yaşanmasının temel nedeninin yanlış iletişimden kaynaklandığını söyleyebiliriz. Bu nedenle çatışmalarda problem yaşayan bireylerin iletişim becerilerinin geliştirilmesi önem taşımaktadır. Sağlıklı bir iletişim ortamında empatik bir tutum, saygı, yapıcı konuşma, ben dili ifadeleri ve etkin dinleme hakimdir.  

Etkin Dinleme ve Yapıcı Konuşma

Etkin dinleyen taraflar olduğunda çatışma çözmek daha kolay olacaktır. Başlıca etkin dinleyici özelliklerine göz atabilirsiniz:

  • Cesaretlendirme: Dinleyicinin konuşan taraf anlatırken konuşmayı sürdürmesi için cesaretlendirici bir tutum sergilemesidir. Örneğin “Bu düşüncen oldukça dikkatimi çekti”.  
  • Soru Sorma: Konuşanın anlattığı şeyi daha iyi anlamak için konuyu detaylandırıcı sorular sormaktır.  
  • Tekrar etme: Konuşanı dinlediğini ve anlamaya çalıştığını belirten, anlatan için önemli olan duygu ve düşünceleri yansıtan ifadeler kullanmaktır.  
  • Özetleme: Ana düşünce ve duyguların dinleyen kişinin konuşan kişiye özetlenip aktarılmasıdır.

İletişim Dili: Ben Dili/ Sen Dili

Etkili iletişim becerilerinde sen dili yerine ben dili ifadeleri kullanılmalıdır. Fikir ayrılıkları yaşandığında bireyin kendisine uygun olmayan bir düşünceyi karşısındakini eleştirici ve suçlayıcı şekilde söylenmesi “sen dili” ifadelerinin yoğun olduğunu gösterir. Sen dili ifadelerinde amaç karşısındakini anlamak olmadığı için karşı tarafı savunmaya iter. Böylelikle çatışma sağlıklı bir noktaya varamaz.
Örnek “Sen dili” ifadesi: “Sürekli sözümü kesiyorsun.”
Ben dili” ifadeleri ise karşı taraf ile fikir ayrılığını kabul eden, kendi duygu ve düşüncelerini yargılamadan ve suçlamadan açıklayan ifade yoludur. Amaç anlaşmak olduğu için iki taraf da birbirlerini sakince dinleyebilir, iletişimi başlatma ve sürdürme tarafların hoşnut olacağı şekilde devam eder.
Örnek “Ben dili” ifadesi: “Bir şey söylemeye çalışırken sonunu getiremediğim zaman çok rahatsız oluyorum.”  

Empatik Yaklaşım

Hayatımızda bizim duygu ve düşüncelerimizi önemseyen insanların olmasını isteriz. Bu insanların yanındayken kendimizi daha huzurlu ve rahat hissederiz. Bizi önemsediklerini bizim ihtiyaçlarımızı görmelerinden ve buna uygun davranmalarından anlarız. Çatışma çözerken her iki taraf da birbirlerinin duygu ve düşüncelerini önemsediğinde, anlamaya çalıştığında çatışmaları çözmek için çok önemli olmaktadır.

Kaynakça

Conger, R. D., & Ge, X. (1999). Conflict and cohesion in parent-adolescent relations: Changes in emotional expression from early to midadolescence. M. J. Cox ve J. Brooks-Gunn (Ed.), Conflict and cohesion in families içinde (ss: 185-206). Lawrence Erlbaum: Mahwah.

Jensen-Campbell, L. A., Graziano, W. G., & Hair, E. C. (1996). Personality and relationships as moderators of interpersonal conflict in adolescence. Merrill-Palmer Quarterly, 42, 148-164.

Koruklu, N. (1998). “Arabuluculuk Eğitiminin İlköğretim Düzeyindeki Bir Grup öğrencinin ÇatıĢma Çözme DavranıĢlarına Etkisinin Ġncelenmesi”. Yüksek Lisans Tezi. Ankara Üniversitesi: Ankara.

Laursen, B., Finkelstein, B. D., & Townsend-Betts, N. (2001). A developmental meta-analysis of peer conflict resolution. Developmental Review, 21, 423-449.

Seiffge-Krenke, I. (2001). Predicting adolescent symptomatology through stressful events and coping style. Journal of Adolescence, 23, 675-692.

Smetana, J. G., Crean, H. F., & Campione-Barr, N. (2005). Adolescents’ and parents’ changing conceptions of parental authority. New Directions for Child and Adolescent Development, 108, 31-46.

Yau, J., & Smetana, J. G. (2003). Adolescent-parent conflict in Hong Kong and Shenzhen: A comparison of youth in two cultural contexts. International Journal of Behavioral Development, 27, 201-211.

Öner, U. (2000). Çatışma Çözme ve Arabuluculuk Eğitimi. İlköğretimde Rehberlik. (Editör: Yıldız Kuzgun) (2. Baskı). (198-237). Ankara: Nobel Yayın Dağıtım.

Gönül Beste Taş
Gönül Beste Taş
Psikolojik Danışman Beste Taş Ege Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık bölümünden onur derecesiyle mezun olmuştur. Psikolojik Danışmanlık ve akademik çalışmalarda geniş bir deneyime sahip olup özellikle Oyun terapisi, Bilişsel Davranışçı Terapi, Filial Terapi ve Kısa Süreli Çözüm Odaklı Terapi alanlarında uzmanlaşarak çocuklar, gençler ve aileleriyle İzmir Ege Pozitif Psikoloji Danışmanlık Merkezi’nde danışanlarını görmektedir. Ayrıca okul öncesi eğitim kurumunda (3-6 yaş) çocuklarla ve aileleriyle çalışmaktadır. İzmir Altınordu Futbol altyapı takımında Spor Psikolojik Danışmanı olarak gençlerle motivasyon, stres yönetimi, özgüven ve dikkat çalışmaları ve aile eğitimleri yapmaktadır. Pek çok sosyal sorumluluk projelerinde dezavantajlı çocuk gruplarıyla çalışmıştır. Eğitim şirketlerinde görev alarak çeşitli psikoloji eğitimlerini düzenlemiş, bilgi ve deneyim kazanmıştır. Psikolojiyi anlaşılır ve erişilebilir hale getirmeyi misyon edinen yazar, okuyucu kitlesinin ruh sağlığını güçlendirmeye yönelik içerikler üretmektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar