Çarşamba, Ekim 22, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Karar Verme Sürecinde Yaşanan Bilişsel Çelişkiyi Anlama

Bilişsel Çelişki Nedir?

Bilişsel çelişki, Leon Festinger tarafından temelleri atılan bir teori olmakla birlikte; bir kişinin duygu, düşünce ve davranışları arasında bir uyumsuzluk oluştuğu sırada yaşadığı psikolojik gerilim olarak tanımlanmaktadır. Bu gerilim duygusunu ortadan kaldırmak için kişi ya düşüncelerini ya da davranışlarını duruma uyum sağlayacak şekilde değiştirir. Bilinçli veya bilinçsiz olarak sergilenen her davranış birer karar verme eylemi olmakla beraber karar vermenin var olduğu her noktada bilişsel çelişki yaşama olasılığı vardır (Yücel ve Çizel, 2018). Kişiler, günlük hayatlarında birçok karar alır ve kimi zaman aldıkları kararlar için “acaba yanlış mı yaptım?” hissine kapılır. İşte tam da bu noktada kişiler bilişsel çelişki yaşamaktadırlar. Kararsızlık ve karar verdikten sonra hissedilen pişmanlık duygusu gibi nedenlerden ötürü bilişsel çelişki ortaya çıkmaktadır. Bilişsel çelişkinin yarattığı gerilim ve huzursuzluk duygusunu ortadan kaldırmanın pek çok yolu vardır. Davranışa neden olan düşünceyi değiştirme veya pişmanlık duyulan davranışın kendisini değiştirmeye çabalamak, bilişsel çelişkiyi azaltmanın en yaygın yollarındandır. Yazının devamında örnekler aracılığıyla karar verme sürecinde yaşanan bilişsel çelişki ve bu bilişsel çelişkiyi azaltmanın yolları daha detaylı olarak aktarılacaktır.

Psikoloji Makalelerimize bu linkten erişebilirsiniz.

Karar Verme Sürecinde Bilişsel Çelişki Nasıl ve Ne Zaman Ortaya Çıkar?

Bilişsel çelişki teorisinin temelinde yatan uyumsuzluk kavramı, düşünce ve davranışların birbirinden ayrışması olarak ele alınır. Düşünce ve davranış arasında yaşanan uyumsuzluk temel olarak kararsızlık, davranıştan pişmanlık duyma gibi nedenlerden ötürü ortaya çıkar. Karar verme sürecinde kişilerin kararsızlık yaşaması, bilişsel çelişkiye neden olurken karar verme sürecini yorucu ve gerilimli hale getirir. Kararsızlık durumunda kişiler iki veya daha fazla seçenek arasında kalarak kendileri için uygun olan seçeneği bulmak için çaba gösterir. Örneğin, kişi yaşadığı evden daha büyük ve modern bir evin kiraya çıktığını görür; daha modern ve yeni bir evde yaşama fikri kişiyi cezbetse de taşınma sürecinin yoruculuğu ve yaşadığı evde biriktirdiği anılar, taşınıp taşınmamak arasında büyük bir kararsızlık durumu ortaya çıkar. Bu kararsızlık nedeniyle de kişinin zihni sürekli olarak meşgul olur ve ne yapması gerektiği konusunda karar vermede güçlük çeker. Hangi kararı verirse versin arkasında bıraktığı seçenek için “acaba yanlış mı yaptım?” düşüncesiyle sürekli olarak yüzleşir. Bu durumda kişinin yaşadığı kararsızlık, düşünceleri ile yaptığı eylem arasında bilişsel çelişkiye neden olur ve hangi seçeneğe karar verirse versin diğer seçeneğin kaybı rahatsızlık duygusu oluşturur.

Karar Verme Sürecinde Yaşanan Bilişsel Çelişkiyi Anlama

Pişmanlık ve Bilişsel Çelişki: Verilen Karardan Duyulan Pişmanlıkla Başa Çıkmak

Aynı zamanda verilen karardan duyulan pişmanlık da bilişsel çelişkiye neden olur. Örneğin, sağlıklı beslenmek için düşük kalorili ve doğal ürünler tüketen birisi, canı çektiği için hamburger yedikten sonra tükettiği sağlıksız öğün için pişmanlık duyar. Pişmanlık duygusunun yarattığı bilişsel çelişkiden kurtulmanın çeşitli yolları vardır. Kişiler, çelişkiye neden olan davranışın akıllıca bir seçim olduğuna inanmak için bahaneler üretir. Örneğin, hamburger yiyerek sağlıksız bir öğün tüketen kişi, “uzun süredir diyet yapıyordum, kendimi ödüllendirmem gerekiyordu” diyerek yaşadığı bilişsel çelişkiyi ortadan kaldırmaya bahaneler üretir. İnsanların bilişsel çelişkiyi ortadan kaldırmaya çalışmasının en büyük nedeni zihinsel rahatlığı sağlamaktır, zira insan beyni gerilimden uzak durmaya ve tutarlılığı sağlamaya odaklanır. Yaşanılan bilişsel çelişki durumunda ortaya çıkan rahatsızlık hissi insanları bir çözüm arayışına iter ve bunun sonucunda davranışa bahane üretme, davranışın kendisini değiştirme, seçilmeyen seçeneği küçümseme ve verilen kararı destekleyecek yeni bilgiler edinme gibi stratejiler geliştirilir. Teorisyenlere göre bilişsel çelişki istenmeyen bir durumdur ve insan zihninde bu tür bir çelişki yaşamak tedirginliğe neden olmaktadır (Elüstün, 2020).

Bilişsel Çelişki Nasıl Azaltılabilir?

Bilişsel çelişkiyi azaltmanın ilk yolu çelişkiyi kabul etmektir. Çelişki yaşadığının farkındalığına erişen kişiler, çelişkiyi azaltmanın en uygulanabilir yollarını daha kolay bulur. Sağlıksız beslendiğinin farkında olan birisi bahaneler üretmek yerine kendisine uygun bir diyet programı oluşturarak bilişsel çelişkiden kurtulabilir. Çelişkiyi azaltmanın bir diğer yolu davranışı değiştirmektir. Örneğin, tasarruf yapmak istediğini söyleyen fakat sürekli olarak alışveriş yapan birisi, “indirime giren ürünleri satın alıyorum zaten” diyerek mazeret bulmak yerine harcamalarını takip ederek ve bütçe düzenlemesi yaparak davranışa yönelik bir değişime geçerek bilişsel çelişkiyi ortadan kaldırabilir. Kısacası, kendini kandırmadan var olan düşünceyi veya davranışı değiştirerek bilişsel çelişki azaltılabilir. Alternatif olarak var olan durumu kabul etmek, elde edilen sonuçların olumlu yönlerine odaklanmak veya sonuca yönelik yeni düşünceler oluşturmak da bilişsel çelişkiyi azaltmanın diğer yollarıdır.

Karar Verme Sürecinde Yaşanan Bilişsel Çelişkiyi Anlama

Kaynakça

Elüstün, O. (2020). Tüketici davranışlarında bilişsel uyumsuzluk: Kavramsal bir inceleme.
Economics, Business and Organization Research, 2(1), 37-51.
Yücel, E. ve Çizel, B. (2018). Bilişsel uyumsuzluk teorisi üzerine kavramsal bir inceleme: Satın alma perspektifi. Journal of Yasar University, 13(50), 150-163.

Dilber Hussein
Dilber Hussein
Dilber Husseın, 3.sınıf psikoloji öğrencisidir. Nöropsikoloji başta olmak üzere bilişsel psikoloji ve sosyal psikoloji alanlarında yazılar yazan Husseın, psikoloji alanında edindiği bilgileri okuyucuyla buluşturmayı hedeflemektedir. Psikoloji alanına ilgi duyan bireyler için sade ve anlaşılır bir dille anlatımlar yapmayı ve okuyucunun kendisine dair farkındalıklar kazanmasına yardımcı olmayı amaç edinmektedir. Yazılarında teorik bilgileri yaşamın içinden örneklerle birleştirerek, psikolojinin herkes için ulaşılabilir ve anlamlı bir alan olduğunu göstermeye çalışmaktadır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar