Son yıllarda gerek sosyal medyada gerek beyaz perdede psikoloji temalı yayınların ve içeriklerin oldukça sık karşımıza çıktığı ve ilgi çektiği yadsınamaz bir gerçektir. Terapi odasına bakış ve toplumun merakını besleyen bu yapımlar ayrıca bir psikolog olarak nasıl davranılması gerektiği, terapi sürecinin nasıl işlediği, bir terapist ile iş birliği içinde olmak nasıl gibi birçok soruyu da beraberinde getirmektedir. Bazen bu terapist nasıl olmalı sorunsalı toplumun izlediği terapisti gerçek deneyiminde aramasına neden olmaktadır. Filmlerde, dizilerde veya kitaplarda ne kadar etik sınırlar korunarak terapötik ilişki anlatılsa da bu ilişki kıyasa, etkileşime çok açık bir konudur. Bu makalede amacım terapistin etik duruşuna yakından ışık tutmak adına 2005 ABD yapımı ‘PRIME’ filmini (konusu gereği bir terapist ve danışan ilişkisindeki etik soruna değinmektedir) terapötik ilişki içerisindeki etik ihlaller bağlamında incelemektir. Film içeriğinde oluşan etik ikilemlere, terapötik ilişkinin güçlü ve zayıf yanlarına ve terapi odasında terapistin tutumuna bakmaktır.
Etik Kavramı ve Psikolojide Etik İlkeler
Etik, bir kişinin herhangi bir olayla karşılaştığı sırada nasıl davranması gerektiğini bildiren ve doğru davranışın ne olduğunu anlatan genel bir kavram olarak tanımlanabilir (Behnke, 2001; Topaç ve Özgü, 2017). Corey’e (2005) göre etik ilkeler bir meslekte çalışanların doğru karar verebilmeleri ve verdikleri kararların sağlam nedenlere dayanması için hazırlanan kılavuzlar olarak ifade edilmiştir. Bununla birlikte bu ilkelerin zamanla değişmeye açık olduğu, dolayısıyla karşılaşılan her durumda izlenecek en iyi yolu gösteremeyebileceği vurgulanmıştır (Camadan, 2018).
Etik yönetmelikler, psikologların kendileri ile hizmet verdikleri kişileri, kurumları, danışanlarını, öğrencilerini, araştırma katılımcılarını doğabilecek zararlardan korumak ve herkes için en yüksek yararı sağlamak amacıyla hazırlanmıştır. Ayrıca, psikologların, mesleğin ve psikoloji biliminin saygınlıkını, değerini ve hassasiyetini koruyan ilkeler de etik yönetmeliklerin içerisinde yer almaktadır (Korkut, 2014; Topaç ve Özgü, 2017). Bunların yanı sıra etik yönetmelikler, etik ikilemlerle karşılaşan psikologların, bu ikilemleri çözebilmeleri için yol gösterici olan ilkeleri de kapsamaktadır (Welfel, 2013; Topaç ve Özgü, 2017). Kısacası, etik yönetmelikler, psikoloji biliminin ve mesleğin standartlarının belirlemesi ve bu standartların en yüksek düzeyde uygulanması için oluşturulmaktadır (Pope ve Vasquez, 2007; TPD, 2004; Topaç ve Özgü, 2017).
Prime Filmi Üzerinden Terapist-Danışan İlişkisi Analizi
Prime filmine bakacak olursak; ilk olarak karşımıza çıkan terapistin destekleyici duruşu, danışanın faydası ve zarar görmeme ilkesine sahip çıkarak görüşmelerini sürdürüyor oluşunu görmekteyiz. Terapist kendi kişisel görüşlerini biraz fazla terapi içerisinde destekleyici bir rol (onay veren/onaylayan) alarak kullanmaktadır (sürekli “bence” diyerek başlayan hak veren ve onaylayan tavır). Bu durum danışanı koruyan ve faydasına olan bir perspektiften geldiği için etik ihlali açısından anlamlı değildir.
Danışanın terapistin oğlu ile partner olduğunu öğrendiği anda iki etik ikilem doğmaktadır; ilki çoklu ilişkiler ve ikincisi dürüstlük ilkesinin ihlali olarak karşımıza çıkmaktadır. Çoklu ilişkiler nedir diye bakacak olursak şu şekilde sıralayabiliriz:
(a) Mesleki rolü gereği profesyonel bir ilişki içindeyken; psikologun, o kişi ile ek bir rolü üstlenmesi ya da o kişinin yakın ilişkide olduğu başka bir kişiyle ilişkiye girmesidir. Ayrıca hizmet verdiği kişiyle ya da o kişinin yakın ilişkide olduğu bir başka kişiyle gelecekte başka bir ilişkiye gireceğine ilişkin söz vermesi durumları da “çoklu ilişki” kapsamına girer. Eğer psikolog verdiği hizmet sırasında çoklu ilişki yüzünden nesnellikini, yetkinlikini ve etkinlikini yitirecekse; ya da hizmet verdiği kişileri sömürecek ve zarar verecek ise çoklu ilişkilere girmekten kaçınır.
Terapist ilişkiyi fark ettiği anda kararsızlıkını süpervizyon desteğiyle aşmaya çalışmaktadır ve süpervizörünün destekiyle terapiye danışanın faydasını gözeterek devam etmeye karar vermektedir. Fakat bu kararı verirken ilişkinin biteceğini düşünerek (kendi çıkarımı- arzusunu referans alarak (danışanın Yahudi olmamasından kaynaklı ilişkinin er ya da geç biteceği)) görüşmeleri sürdürmekte; süreç içerisinde bir süre sonra objektifliki kaybetmektedir (Örneğin; bir sahnede terapiyi erken sonlandırıyor, ilişkiye müdahale edecek yönlendirmelerde bulunuyor, ilişkiye dair cinsel deneyimleri dinlemekte zorlanıyor vb.). Dürüstlük ilkesinin ihlalinde ise görüşmelere devam etme kararını aldığı için danışanla bu çoklu ilişki durumunu paylaşamamakta ve açıklıktan uzaklaşmaktadır.
Son olarak faydalı olmak ve zarar vermemek ilkesine aykırı davranmaktadır. Terapi kendi ihtiyacına yönelik ve danışanın hazır olmadığı bir anda gerekli düzenlemeleri yapmadan sonlandırmakta ve bu durum danışanın terapötik ilişkiyi kaybıyla sonuçlanmaktadır. Terapist görüşmeler sürecinde danışana saygılı, varlıkına önem gösteren yetkin bir biçimde davranmaktadır. İlişkiyi fark ettiği andan itibaren zaman zaman anne rolü ile terapist rolü arasında sıkışıp kaldığını ve bu zorlanmayı da süpervizyonda sıkça çözümlemeye çalıştığını görüyoruz.
Etik Karar Verme Süreci
Campbell, Vazquez, Behnke ve Kinscherff’e (2010) göre, etik karar verme sürecinde belli bir temel etik bilgisine sahip olan kişi, izlenebilecek olası yolları belirleyerek etik ikilemlerin etik ihlallere dönüşmesini engelleyebilir (Topaç ve Özgü, 2017). Yaşadığı ülkenin geçerli kanunlarını bilmek, çalıştığı iş yerinin kural düzenlemelerini bilmek etik ihlallerin oluşmasını durdurabilir. Bunların yanında, iyi bir karar vermek için, bireyin var olan özgül durumu mevcut etik, ilke ve kurallar çerçevesinde planlı ve kişisel bir değerlendirme süzgecinden geçirilmelidir (Campbell ve diğerleri, 2010; Topaç ve Özgü, 2017). Örneğin; TPD etik yönetmeliği, psikologların terapötik süreçin işleyişi, tedavi planı, ücret ve gizlilik güvencesi hakkında mümkün olduğunca önceden danışanlara bilgi vermesini zorunlu görmektedir. Ancak psikolog, danışanın şiddetli bir kriz durumuyla karşı karşıya kaldığında, etik karar verme becerisini kullanarak, terapi süreci hakkında danışandan alması gereken izni kriz anı geçene kadar ertelemeyi seçebilir (Knapp ve VandeCreek, 2010; Topaç ve Özgü, 2017).
KAYNAKÇA
- Topaç, H. ve Özgü, G. (2017). Psikolojide yapılan etik ihlallerin sinemada yansıtılması bağlamında “Deney” filminin değerlendirilmesi. Ayna Klinik Psikoloji Dergisi, 4(1), 39-45.
- Türk Psikologlar Derneği Etik Yönetmeliği. (2004).
- Camadan, F. (2018). Psikolojik danışmanın yaşadığı çatışma: Etik ikilem. Sakarya University Journal of Education, 8(1), 76-94.
- Aktaş, A. ve Korkut, Y. (2019). Türkiye’de psikoloji etiği öğretimi: Bir uygulama çalışmasının etik davranış, ahlaki değerler ve etik kuralları benimseme açısından değerlendirilmesi. Klinik Psikoloji Dergisi, 3(2), 55-68.
- Akfert, S. (2012). Farklı kurumlarda çalışan psikolojik danışmanların yaşadıkları etik ikilemler ile bu ikilemler karşısındaki tutum ve davranışları. Kuram ve Uygulamada Eğitim Bilimleri, 12(3), 1791-1812.