Ayna karşısında geçirilen her dakika, yalnızca bir bakış değil, sorgulanan sessiz bir mücadele olabiliyor. Güzel ya da yakışıklı olmak artık bir estetik tercih değil; beğenilmenin, kabul görmenin, hatta sevilmeye değer olmanın anahtarı olarak görülüyor. Sosyal medyadaki dolgu, botoks ile kalıplaşmış yüzler, protez tırnaklar ve kusursuz kaslı ve ince belli shoplanmış vücutlar, gençlerin güzellik normlarının baskısı altında ezilmesine yol açıyor. Giderek daralan “ideal görünüm” kalıpları, ruh sağlığına yansıyan derin izler bırakmanın yanı sıra aynı zamanda kendi bedenine yabancılaşmış bir kuşağın oluşmasını da sağlıyor. Bu yazıda, beden algısı bozukluğu oluşumu ve öz saygı üzerindeki etkisi, sosyal karşılaştırma, psikolojik sonuçlar üzerine değineceğiz.
Beden Algısı Bozukluğu ve Öz Saygı Üzerindeki Etkisi
Beğeniler, yorumlar ve paylaşımlar yoluyla teşvik edilen görünüm ideallerinin içselleştirilmesi, sosyal onay ve öz değerlendirmede görünümün önemini pekiştirir. Sosyal medyanın etkileşimli yapısı, kullanıcıların fiziksel görünümleri için onay aramalarını hem mümkün kılar hem de teşvik eder. Bu durum, beden izleme, diyet ve egzersize yönelik takıntılı davranışları hızlandırarak beden memnuniyetsizliğini derinleştirebilir (Merino, Tornero-Aguilera, Rubio-Zarapuz, Villanueva-Tobaldo, Martín-Rodríguez & Clemente-Suárez, 2024).
Sonucunda “ideal beden” imajına ulaşmaya çalışırken kendi bedenlerini olduğundan farklı ve yetersiz algılayabilirler. İşte bu duruma beden algısı bozukluğu denir. Beden algısı bozukluğu, gençleri aynada kendine yabancılaşma, kilo takıntısı ve estetik işlemlere yöneltebilir; çalışmalar, bunun öz saygıyı düşürüp fiziksel görünüm kaygısını artırabileceğini göstermektedir.
Bir diğer beden algısı bozukluğuna yol açan ise, Snapchat dismorfisi diğer adıyla selfie dismorfisidir. Selfie dismorfisi, değiştirilmiş görüntüleri taklit etmek ve onlara benzemek için plastik cerrahi arayan kişileri tanımlayan trend bir olgudur (Snapchat dysmorphia, 2025). Yüksek elmacık kemikleri, pürüzsüz cilt ve dolgun dudak gibi filtreler, gerçekçi olmayan yüzler yaratır; genç kızlar bu fotoğraflarla kendilerini karşılaştırıp tatminsizlik yaşayabilir.
Instagram, Snapchat ve TikTok’taki idealize ve çoğu zaman ulaşılamaz güzellik standartları, çekicilik algısını çarpıtabilir. Bu dijital ortam, öz saygı için bir savaş alanına dönüşür ve bu standartlara uyma baskısı, kişinin kendi bedeninden derin bir memnuniyetsizliğe yol açabilir.
Sosyal Karşılaştırma Teorisi
Çevrimiçi ortamda övülen kişilere benzerlik, gençler için önemli hale gelmektedir. Güzellik normlarını temsil eden influencerlara maruz kalan gençler, farkında olmadan kendilerini bu kişilerle kıyaslamaya başlar. Bu duruma Sosyal Karşılaştırma Teorisi denir.
Sosyal karşılaştırma teorisi, kendimizle başkaları arasında karşılaştırma yapma eğilimimizi açıklayan bir teoridir (Cherry, 2024). İnsanlar genellikle elde edemediği ya da elde etmek istedikleri ile bir karşılaştırma yaparlar; buna Yukarı Doğru Sosyal Karşılaştırma denir.
Sosyal medyada kızlarda zayıflık, erkeklerde kaslı görseller artan beden karşılaştırmasına yol açar. Bu fiziklere ulaşmak, gençleri aşırı zindelik rutinlerine, katı beslenme alışkanlıklarına ve hatta kozmetik müdahalelere yöneltebilir.
Her ne kadar sadece kızları etkilediği gibi gözükse de sosyal medyanın “Looksmaxxing” görünüşlerin olması da erkeklerde karşılaştırmaya maruz bırakıyor. Looksmaxxing, erkeklerin belirli fiziksel özelliklere sahip olması gerektiği inancıdır: Kare bir çene, avcı gözler, uzun bir boy, kaslı bir vücut, sivilcesiz bir cilt.
Psikolojik Sonuçlar
Gençlerin sürekli olarak idealize edilmiş güzellik ya da yakışıklılık tasvirlerine maruz kalmalarının, anksiyete, depresyon ve beden dismorfik bozuklukları da dahil olmak üzere ruh sağlığı üzerinde olumsuz etkilere yol açabileceği görülmektedir. Aynı zamanda artan duygusal sıkıntıya, düşük öz saygıya ve anoreksiya nervoza, bulimiya nervoza veya ortoreksiya nervoza gibi yeme bozukluklarında artış oluşturabilir (Merino et al., 2024).
Genç birey, toplumsal onaya uygun bir “görsel kimlik” inşa ederken, kendi içsel ihtiyaçlarından uzaklaşabilir.
Sonuç: Gençlerde Beden ve Ruh Sağlığında Denge
Gençlerin beden algısı, yalnızca dış görünüşle değil, ruhsal denge ve özdeğer duygusuyla da yakından ilişkilidir. Toplumsal ve sosyal medya baskılarına rağmen, bireyin kendini olduğu gibi kabul etmesi; psikolojik sağlamlık, sağlıklı ilişkiler ve yaşam doyumu için temel bir adımdır.
Unutulmamalıdır ki, gerçek güzellik ya da yakışıklılık, aynaya değil, bedene ve ruha yansıdığında başlar.
Kaynakça
Snapchat dysmorphia. (2025, Temmuz 18). Wikipedia.
https://en.wikipedia.org/wiki/Snapchat_dysmorphia
DeLuca, A. N. (2025, Haziran 24). Why ‘Looksmaxxing’ is putting teen boys at risk. Parents.
https://www.parents.com/why-looksmaxxing-is-putting-teen-boys-at-risk-11756133
Merino, M., Tornero-Aguilera, J. F., Rubio-Zarapuz, A., Villanueva-Tobaldo, C. V., Martín-Rodríguez, A., & Clemente-Suárez, V. J. (2024, Temmuz 12). Body perceptions and psychological wellbeing: A review of the impact of social media and physical measurements on self-esteem and mental health with a focus on body image satisfaction and its relationship with cultural and gender factors. Healthcare, 12(14), 1396. https://www.mdpi.com/2227-9032/12/14/1396
Cherry K. (2024, Mayıs 21). How Social Comparison Theory Influences Our Views on Ourselves. Verywell Mind. https://www.verywellmind.com/what-is-the-social-comparison-process-2795872
Attili V. (2024, Ekim 16). Voices of Youth: How media affect young people’s body image and self-worth. Concentrate. https://www.secondwavemedia.com/concentrate/features/voybodyimage0744.aspx


