Günümüz toplumunda, özellikle gençler üzerinde başarı baskısı oldukça yoğundur. Bu baskı, bireylerin yalnızca kendi beklentilerini karşılamalarını değil, aynı zamanda çevrelerinin ve toplumun belirlediği yüksek standartları da aşmalarını gerektirir. Ailelerden okul sistemine, iş dünyasından sosyal medyaya kadar hemen her alanda başarıya dair bir norm belirlenmiştir. Bireyler, bu normları karşılamak için yoğun bir çaba sarf ederken, psikolojik sağlık ciddi şekilde etkilenebilir. Başarı beklentisi, kişisel değerler ve yeterlilikle ilişkilendirildiğinde, başarılı olamama korkusu ve kendine yönelik eleştiriler artabilir. Bu durum, mükemmeliyetçilik eğilimlerini tetikleyebilir. Mükemmeliyetçilik, bireylerin kendi performanslarını olağanüstü yüksek standartlara göre değerlendirmeleri ve hata yapma korkusuyla kendilerini sürekli eleştirmeleridir.
Başarı Baskısının Psikolojik Etkileri
Başarı baskısının bireyler üzerindeki psikolojik etkileri geniş bir yelpazeye yayılmaktadır. Başarı, çoğu zaman yalnızca dışsal ödüllerle ve takdirle ölçülür. Ancak, bireylerin bu baskıyı içselleştirmeleri durumunda, kişisel tatmin ve özdeğer genellikle göz ardı edilir. Amerikan Psikologlar Birliği (APA, 2013), yüksek başarı beklentilerinin stres, kaygı ve tükenmişlik gibi psikolojik sorunlara yol açabileceğini belirtmektedir. APA’ya göre, “Yüksek başarı beklentileri, bireylerin kendilerine yönelik olumsuz değerlendirmelerde bulunmalarına ve başarıya ulaşmak için sürekli bir çaba içinde olmalarına neden olabilir. Bu da uzun vadede tükenmişliğe yol açabilir” (APA, 2013). Bu baskı altında, bireyler yalnızca dışarıdan onay almak için çaba gösterirler ve bu da içsel huzursuzluğa yol açar.
Başarı baskısı, bireylerin sadece dışsal ödülleri hedef alarak içsel motivasyonlarını kaybetmelerine neden olabilir. Örneğin, gençler yüksek notlar almak, başkalarını etkilemek ve sürekli bir başarıya ulaşmak için çabalarlar. Ancak bu çabalar, zamanla kişisel gelişim yerine dışsal onay alma gereksinimine dönüşebilir. Bunun sonucunda, kaygı bozuklukları, depresyon ve tükenmişlik gibi psikolojik rahatsızlıklar ortaya çıkabilir.
Mükemmeliyetçiliğin Psikolojik Boyutu
Mükemmeliyetçilik, başarısızlık korkusu ve aşırı eleştirel bir tutumla birlikte, bireylerin sürekli olarak kendilerini yetersiz görmelerine yol açar. Bu durumu Burns (1980) şu şekilde tanımlar: “Mükemmeliyetçilik, hatasızlık arayışıdır ve bu arayış, kişinin duygusal sağlığını olumsuz yönde etkileyebilecek bir takıntıya dönüşebilir” (Burns, 1980). Mükemmeliyetçi bireyler, kendi performanslarını sürekli olarak gözden geçirirler ve küçük hatalar dahi büyük bir başarısızlık gibi algılanabilir. Bu tür bireyler, her zaman mükemmel olmak isterler ve bu süreçte kendilerini yetersiz hissetme olasılıkları yüksektir.
Mükemmeliyetçilik, bireylerin yalnızca kendilerine karşı değil, çevrelerine karşı da yüksek beklentiler geliştirmelerine neden olabilir. Çoğu zaman, mükemmeliyetçi bireyler çevrelerindeki kişilerin de aynı şekilde mükemmel olmalarını beklerler. Bu durum, sosyal ilişkilerde gerilim yaratabilir ve bireylerin yalnızlık hissiyle mücadele etmelerine yol açabilir. Mükemmeliyetçi kişiler, hata yapmayı kabul etmekte zorluk çekerler ve bu da duygusal yüklerini artırabilir.
Başarı Baskısı ve Mükemmeliyetçilik Arasındaki İlişki
Başarı baskısının mükemmeliyetçilikle doğrudan bir ilişkisi vardır. Başarı, yalnızca bireysel bir hedef olarak değil, toplumsal bir zorunluluk olarak görülürse, mükemmeliyetçilik de kendiliğinden gelişebilir. Flett ve Hewitt (2002), mükemmeliyetçilik ve başarı baskısı arasındaki ilişkiyi açıklarken, “Toplumlar, bireylerden sürekli olarak üstün performans sergilemelerini bekledikçe, mükemmeliyetçilik daha yaygın hale gelir” (Flett ve Hewitt, 2002) demektedir. Bu bağlamda, toplumların yüksek başarı standartları ve mükemmeliyetçiliği teşvik etmesi, bireylerin kendilerini daha fazla yetersiz hissetmelerine yol açabilir.
Bu tür bir baskı altında, bireyler, başarıyı sadece dışsal ödüllerle ölçerken, kişisel gelişim ve içsel tatmin gibi unsurları göz ardı edebilirler. Özellikle sosyal medya gibi platformların etkisiyle, “mükemmel” yaşamlar ve başarılar sunulmakta ve bireyler bu gerçek olmayan standartlarla kendilerini kıyaslamaktadır. Bu durum, bireylerin kendilerine yönelik daha fazla eleştiri geliştirmelerine ve mükemmeliyetçi düşünce yapısına bürünmelerine neden olabilir.
Psikolojik Bozukluklar ve Mükemmeliyetçilik
Başarı baskısının ve mükemmeliyetçiliğin uzun vadeli etkileri, bireylerin psikolojik bozukluklar geliştirmelerine yol açabilir. Özellikle mükemmeliyetçi bireylerde, sürekli başarıya odaklanma ve hata yapma korkusu, depresyon, kaygı ve tükenmişlik gibi ciddi rahatsızlıkları tetikleyebilir. Mükemmeliyetçi bireyler, başarısızlıkları kabul etmekte zorlanırlar ve bu da ruhsal sağlıklarını olumsuz yönde etkileyebilir. Ayrıca, mükemmeliyetçilik ve başarı baskısı, bireylerin sağlıklı sosyal ilişkiler kurmalarını engelleyebilir. Sosyal ilişkilerdeki bu zorluklar, yalnızlık ve izolasyon hissini artırabilir.
Sonuç
Başarı baskısı ve mükemmeliyetçilik, bireylerin psikolojik sağlığını tehdit eden önemli faktörlerdir. Başarı beklentilerinin aşırı yüksek olduğu toplumlarda, bireyler üzerinde büyük bir baskı oluşur ve bu baskının uzun vadeli etkileri, ruhsal bozukluklara yol açabilir. Mükemmeliyetçilik, bireylerin kendilerini sürekli olarak yüksek standartlarda değerlendirmelerine neden olurken, başarı baskısının yarattığı stres bu durumu daha da pekiştirir. Bu nedenle, başarıyı yalnızca dışsal ödüllerle tanımlamaktansa, bireylerin içsel tatmin ve kişisel gelişimlerine odaklanmak önemlidir. Böylece, daha sağlıklı ve dengeli bir başarı anlayışı geliştirilebilir ve bireyler daha psikolojik olarak sağlıklı bir yaşam sürebilirler.
Kaynakça
-
American Psychological Association. (2013). Stress in America: The impact of discrimination. American Psychological Association.
-
Burns, D. D. (1980). Feeling Good: The New Mood Therapy. New York: Avon Books.
-
Flett, G. L., & Hewitt, P. L. (2002). Perfectionism and maladjustment: An overview of theoretical, definitional, and treatment issues. In P. L. Hewitt & G. L. Flett (Eds.), Perfectionism: Theory, research, and treatment (pp. 5–31). Washington, DC: American Psychological Association.