Perşembe, Mayıs 1, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

İlkokul Dönemi Çocuklarına Depremi Anlatmak

Ülkemiz, deprem için riskli olmasından dolayı bu afetlere kendimizi ve çocuklarımızı en doğru şekilde hazırlamak ve gerekli güvenlik önlemlerini almak çok büyük önem taşımaktadır. 7-12 yaş Somut İşlemler döneminde bulunan çocuklarımız için deprem anlatımı, gelişimsel düzeylerine uygun olarak yapılmalıdır. Bu, korku ve kaygılarını azaltacaktır.

Çocuklara Depremi Anlatırken Nelere Dikkat Etmeliyiz?

  • Çocuğun korkusunu küçümsemeyin, yansıtmalar yapın.
    Çocuklarımızı sakinleştirmek adına “Bunda korkacak bir şey yok” gibi ifadeler kullanmak yerine, “Tüm bu olanlar seni çok korkutmuş, anlayabiliyorum.” gibi duygularını yansıttığımız, empatik ifadelerle açıklamak, anlaşıldıklarını hissetmelerini sağlayacak ve rahatlatacaktır.
  • Açık ve anlaşılır bir dil kullanın.
    Henüz soyut muhakeme yetenekleri gelişmemiş çocuklarımız için oyuncaklar, bloklar, kartondan hazırlanan görsellerle yer altındaki taşların hareket edebileceği ve bu durumun da yeryüzü ve üstündekilerin sallanmasına neden olabileceği şeklinde basit, anlaşılabilir bir şekilde deprem anlatımı yapılmalıdır. Çocukların baş edebilmesi için olayları anlamlandırmaya ihtiyaçları vardır.
  • Güvenlik hakkında bilgilendirmeler yapın.
    Çocuğa güvende olduğu mesajını verebilmek için öncelikle korkularını kabul etmeli ve ciddiye almalıyız. “Depremlerde çürük, eski binalar zarar görebilir ve hatta yıkılabilir. Ancak okulun ve evimiz sağlam olduğu için yıkılmayacaktır.” gibi açıklamalar güvende hissettirecektir. Evin depreme dayanıklı olduğuna dair alınan güvenlik önlemlerinden bahsederek birlikte güvenli çıkış planı hazırlayabilirsiniz.
  • Rutinleri devam ettirmek önemlidir.
    Hayat, böyle zamanlarda çocuklar için çok daha kaotik ve belirsizliklerle dolu algılanabilir. Çocuğun kontrol duygusunu artırıp kaygılarını azaltabilmesi için (uyku düzeni, yemek saatleri, okula gitmek gibi) rutinlerini sürdürebilmesi çok önemlidir. Ayrıca rutinler sayesinde ailenin daha fazla ortak zamanlar geçirebilmesi de bu dönemde çok daha sağlıklı olacaktır.
  • Somut anlatım araçları ile destekleyin.
    Çocuklar, yaşlarına ve gelişimsel dönemlerine uygun olarak farklı tepkiler ortaya koysalar da, doğal afetler sonrasında ortak duygulara sahiptirler. Korku, kaygı, emniyette hissedememe, her şeyin kontrol dışında olması gibi duyguları; resim yaparak, yazı yazarak, hikayeler okuyarak somut bir şekilde ifade edebilmelerine imkan sağlanmalıdır. Yapılandırılmamış oyunlar oynamak, ebeveynlerin çocuğun duygu ve düşüncelerini yansıtması, duyguların sağaltımına yardımcı olarak kontrol duygusunu hissetmesine yardımcı olacaktır.
  • Güvenlik tedbirleri alın.
    Kontrol edilemezlik ve belirsizliğin çok daha yoğun yaşandığı bu zamanlarda, çocuğun kendisini daha hazırlıklı hissedebilmesi için birlikte deprem çantası hazırlanabilir. Evin içerisinde çök-kapan-tutun yöntemiyle güvenli alanlar belirleyebilirsiniz. Çocuğunuzla birlikte şehrin afet ve acil toplanma alanlarına önceden giderek organize olmaya yardımcı olabilirsiniz.
  • Kendi duygularınızı yönetebilir olduğunuzdan emin olun.
    Çocuklara bakım veren yetişkinin duygularının farkında olması, regüle edebilme yeteneği, çocuğa da model olacak, cesaretlendirecektir. Bakım verenin tüm duygu ve düşünceleri kabul etmesi, sakin, destekleyici ve kararlı olması, çocuk psikolojisi açısından çocuğun kendisini güvende hissetmesini sağlayacaktır.
  • Medyanın zararlı içeriklerinden uzak tutun.
    Depremle ilgili ürkütücü görüntülerden, zarar görebilecekleri yanlış bilgilerden çocukları uzak tutun. Sosyal medya ve televizyon kullanımları takip edilmezse zarar görmelerine neden olacaktır. Maruz kaldıkları görüntü ve bilgiler; korku ve kaygının artmasına, kabuslar görmeye, somatik belirtiler yaşanmasına sebep olabilir. Bu konuda önlem alabilmek, çocuk psikolojisi için oldukça kritik bir öneme sahiptir.
  • Uzman desteği alın.
    Çocuğun korku ve kaygı nedeniyle uyku, tuvalet, yemek gibi rutinlerinin, işlevselliğinin bozulması, bahsedilen tutum ve yaklaşımlara rağmen kendini güvende ve rahat hissedememesi durumlarında, çocuk ve ergen psikoloğundan profesyonel destek alınmalıdır.
Gizem Şipit
Gizem Şipit
12.08.1992 Kdz. Ereğli doğumlu Gizem Şipit ilk,orta ve lise eğitimlerini orada tamamladı. Çocukluğundan beri hayalini kurduğu psikoloji eğitimini almak üzere Kıbrıs’a Girne Amerikan Üniversitesi’ne giderek Psikoloji İngilizce bölümünü yüksek onur derecesiyle tamamladı. Ardından, Klinik Psikoloji yüksek lisans eğitimi için İstanbul’a gelerek İstanbul Gelişim Üniversitesi’nde yüksek lisansını başarılı bir şekilde tamamladı. Eğitim hayatı boyunca hastaneler ve çeşitli kurumlarda stajlar ve eğitimler alarak yetkinlik kazanan Gizem Şipit, daha sonra Klinik Psikolog olarak çocuk, ergen ve yetişkinlere danışmanlık yapmıştır. Psikoloji alanındaki gelişmeleri sürekli takip eden Gizem, her yıl çeşitli eğitimler alarak kendini yenileyip mesleki bilgi ve becerilerini güncel tutmaktadır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar