Halk arasında “kan tutması” olarak da bilinen durum, özgül fobilerden kan-iğne-yaralanma fobisi olarak bilinmektedir. Bu fobide kana, iğneye, yaralanmaya, sakatlanmaya ve tıbbi uygulamalara karşı yoğun olarak kaygı duyulmakta ve kaçınma davranışları eşlik etmektedir (APA, 2013). Diğer fobi türlerinde korkulan uyarıcı ile karşılaşıldığında kan basıncı artmakta ve kalp atışı hızlanmaktayken; kan-iğne-yaralanma fobisinde durum tersine dönmektedir. Bahsedilen uyarıcılardan biriyle karşılaşmak kan basıncında düşüşe ve kalp atımında yavaşlamaya neden olmaktadır (Chapman ve DeLapp, 2014). Bu da Vazovagal Senkop adı verilen fizyolojik tepkinin ortaya çıkmasına, yani bayılmaya sebep olabilmektedir.
Peki Nedir Bu Vazovagal Senkop?
Vazovagal Senkop, bradikardi (düşük kalp atım hızı) ve hipotansiyonun (kan basıncı değerinin düşüklüğü) birlikte karakterize ettiği, vazovagal refleksin klinik bir görünümüdür. Tipik ve tipik olmayan olarak ikiye ayrılmaktadır. Tipik versiyonunda bilinç kaybı, yoğun korku, uzun süreli ayakta durma, terleme, mide bulantısı, karın ağrısı ve solukluk görülebilir. Tipik olmayan versiyonu ise belirgin bir tetikleyicinin olmadığı durumlarda yaşanan bradikardi ataklarını içermektedir (Moya ve ark., 2009).
Bu Durum Evrimsel Olabilir Mi?
Vazovagal senkop bir hastalık olarak değil, evrimsel olarak seçilen bir özellik olduğuna inanılmaktadır (Alboni, 2007). Kökenini açıklamak için önemli teoriler ortaya atılmış ve bunlardan iki tanesi kabul görmüştür. Bunlardan ilki İnsan Şiddet Çatışmaları, diğeri ise Pıhtı Üretimidir. İnsan Şiddet Çatışmaları teorisine göre, vazovagal senkop yalnızca insan soyunda Paleolitik Çağ’da evrimsel olarak gelişmiştir (Bracha ve ark., 2005). Tehdit durumlarında, özellikle öldürme ve saldırı durumlarında, kendini savunamayan kadınlar ve çocuklar için hayatta kalma bakımından avantajlı olabileceği düşünülmüştür (Bracha ve ark., 2005). Diğer teori olan Pıhtı Üretimi’ne göre ise, vazovagal refleksin memelilerde kanamaya karşı bir savunma mekanizması olabileceği öne sürülmüştür. Kanama durumunda normal kan basıncı düşmekte, bu sırada pıhtılaşma sistemi pıhtı üretme imkânı bulmakta ve kan kaybı durdurulmaktadır (Diehl, 2005; Levi, 2005). Bunlara ek olarak iki hipotez daha ortaya atılmıştır. Bunlar alarm bradikardisi ve kalp savunma hipotezidir (Abboud, 1989; Benditt, 1997; Van Lieshout ve ark., 1991).
Genel olarak bakıldığında hayvanlar, bir tehdit veya korkulacak bir durum ile karşılaştığında genellikle “savaş ya da kaç” tepkisi vermektedir. Ancak bazı hayvanlar tehdit ile karşılaştığında bu tepkinin aksine pasif kalarak kendini korumaya çalışabilir. Buna alanyazında pek çok isim verilmiştir; ölü taklidi yapmak, tonik hareketsizlik, felç geçirmek ya da ölüm aldatmacası gibi (Alboni ve Alboni, 2014). Mesela keseli sıçan, bir yılan tehdidi ile karşı karşıya kaldığında ölü taklidi yapabilir, yüzüstü pozisyonda yatarak vücudunda belirgin bir sertlik oluşturabilir. Bu sırada solunum hızı azalır, idrar yapma ve dışkılama gibi belirtiler görülebilir. Böyle olunca da avcı, avına olan ilgisini kaybederek uzaklaşabilir ve avın hayatta kalma şansı yükselebilir (Gabrielsen ve Smith, 1985). Bazı hayvanlarda bu durum bilinçlidir, ancak insanlarda gerçekleşen vazovagal senkop bilinçsizdir, bayılma ile kendini gösterir.
Kısacası vazovagal senkop stresli ve başa çıkılması zor olaylarda, özellikle tehlikeli durumlarda kalbi korumak için evrimsel olarak gelişmiş bir savunma mekanizması olarak düşünülmektedir. Birey yoğun korku duygusu yaşadığında, tehdit ile karşı karşıya kaldığında kendini korumak amacıyla bayılabilir ve evrimsel süreçte avantajlı olduğu için günümüzdeki insanlara da aktarılmış olabilir.
Sonuç
Kan-iğne-yaralanma fobisi olan bireylerde diğer fobilerin aksine kan basıncında ve kalp atım hızında düşme görülmekte, bu da bireyin bayılmasına sebep olabilmektedir. Buna Vazovagal Senkop adı verilmektedir. Vazovagal senkop evrimsel avantajları olan bir durumdur. Hem insanları hem hayvanları avcıdan korumak amacıyla ortaya çıkmıştır. Hayatta kalmayı sağlayan bir araç olduğu için günümüzde de görülmektedir. İnsanlarda özellikle kanama durumlarında bayılma şeklinde kendini gösterebilmektedir. Bu yüzden kan-iğne-yaralanma fobisi olan bireyler kan vermekten, aşı olmaktan ve hastaneye gitmekten kaçınabilirler. Çünkü onlara göre kan, korkulacak bir şeydir. Bu durumun önüne geçmek için bireylere psikolog ya da psikiyatrist eşliğinde aşamalı maruz bırakma uygulaması, kas germe-gevşetme gibi egzersizler öğretilebilir.
Her ne kadar evrimsel bir geçmişi olsa da kan-iğne-yaralanma fobisinde çevre, aile ve bireyin öğrenme deneyimleri de bir tetikleyici olabilmektedir. Sebep her ne olursa olsun, bireyler umutsuzluğa kapılmamalı ve tedavi için adım atmaya teşvik edilmelidir.
Kaynakça
Abboud, F. M. (1989). Ventricular syncope. New England Journal of Medicine, 320(6), 390–392.
Alboni, P., & Alboni, M. (2014). Vasovagal syncope as a manifestation of an evolutionary selected trait. Journal of Atrial Fibrillation, 7(2), 1035.
Alboni, P., Brignole, M., & Degli Uberti, E. C. (2007). Is vasovagal syncope a disease? EP Europace, 9(2), 83–87.
American Psychiatric Association. (2013). Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders (5th ed.). American Psychiatric Publishing.
Benditt, D. G. (1997). Neurally mediated syncopal syndromes: pathophysiological concepts and clinical evaluation. Pacing and Clinical Electrophysiology, 20(2), 572–584.
Bracha, H. S., Bracha, A. S., Williams, A. E., Ralston, T. C., & Matsukawa, J. M. (2005). The human fear-circuitry and fear-induced fainting in healthy individuals. Clinical Autonomic Research, 15(3), 238–241.
Chapman, L. K., & DeLapp, R. C. (2014). Nine session treatment of a blood–injection–injury phobia with manualized cognitive behavioral therapy: An adult case example. Clinical Case Studies, 13(4), 299–312.
Diehl, R. R. (2005). Vasovagal syncope and Darwinian fitness. Clinical Autonomic Research, 15(2), 126–129.
Gabrielsen, G. W., & Smith, E. N. (1985). Physiological responses associated with feigned death in the American opossum. Acta Physiologica Scandinavica, 123(4), 393–398.
Levi, M. (2005). Vasovagal fainting as an evolutionary remnant of the fight against hemorrhage. Clinical Autonomic Research, 15(2), 69–70.
Moya, A., Sutton, R., Ammirati, F., Blanc, J. J., Brignole, M., Dahm, J. B., Deharo, J. C., Gajek, J., Gjesdal, K., Krahn, A., Massin, M., Pepi, M., Pezawas, T., Granell, R. R., Sarasin, F., Ungar, A., van Dijk, J. G., Walma, E. P., & Wieling, W. (2009). Guidelines for the diagnosis and management of syncope (version 2009): The task force for the diagnosis and management of syncope of the European Society of Cardiology (ESC). European Heart Journal, 30(21), 2631–2671.
Van Lieshout, J. J., Wieling, W., Karemaker, J. M., & Eckberg, D. L. (1991). The vasovagal response. Clinical Science, 81(5), 575–586.