İnsanlık uzun zamandır uykunun gizemini çözmeye çalışıyor. Özellikle rüyada öğrenme fikri bilim kurgu filmlerinden reklam endüstrisine kadar pek çok yerde karşımıza çıkıyor. Peki gerçekten uyku sırasında sıfırdan yeni bilgiler öğrenmek mümkün mü? Son yıllarda yapılan nörobilim araştırmaları bu fikri bütünüyle reddetmiyor ancak gerçek biraz farklı: rüyada öğrenme çoğu zaman sıfırdan bilgi edinmekten ziyade önceden öğrenilmiş bilgilerin bellek pekiştirme süreciyle ilgili görünüyor.
Uyku ve Belleğin Rolü
Uyku, sadece bedensel dinlenme değil aynı zamanda zihinsel düzenleme için de kritik bir süreçtir. Gün içinde öğrendiğimiz bilgilerin kalıcı hafızaya aktarılması özellikle “yavaş dalga uykusu” (slow-wave sleep) sırasında gerçekleşir (Rasch & Born, 2013). Bu evrelerde hipokampus ve neokorteks arasında bilgi transferi olur yani beynimiz uyurken adeta bir arşivleme faaliyeti yürütür. Bu nedenle bir sınavdan önce uykusuz kalmak çoğu zaman performansı düşürür. Uykusuz beyin, bilgiyi sağlıklı şekilde kodlayıp saklayamaz (Walker & Stickgold, 2006).
Uyurken Öğrenme Fikrinin Kökleri
-
yüzyılın başında yapılan bazı deneylerde insanlara uyurken yabancı dil kelimeleri dinletilmiş ve ertesi gün bu kelimeleri hatırlamaları beklenmiştir. Ancak sonuçlar hayal kırıklığı yaratmıştır: katılımcılar, uyurken verilen bilgileri hatırlayamamışlardır. Bunun nedeni, beynin derin uyku evrelerinde dış uyaranları büyük ölçüde filtrelemesidir (Simon & Emmons, 1956). Bu deneyler, uzun süre “uyurken öğrenme imkânsızdır” görüşünün hâkim olmasına yol açmıştır.
Yeni Yaklaşımlar: Targeted Memory Reactivation (TMR)
Son yıllarda nörobilimde “Targeted Memory Reactivation” (Hedeflenmiş Hafıza Yeniden Etkinleştirme) adı verilen yöntem, uyku ve öğrenme ilişkisine yeni bir boyut kazandırdı. Bu yaklaşımda kişi uyanıkken belirli bir bilgi öğrenirken ona eşlik eden bir uyaran (örneğin belirli bir müzik veya koku) veriliyor. Daha sonra kişi uykuya geçtiğinde aynı uyaran yeniden sunuluyor.
Araştırmalar, bu yöntemle öğrenilen bilginin pekiştirilebileceğini gösteriyor. Örneğin Antony ve arkadaşları (2012), piyano çalmayı öğrenen katılımcılara belirli bir melodi eşlik ettirdi. Katılımcılar uykuya geçtikten sonra aynı melodi çalındığında ertesi gün piyano performanslarının daha güçlü olduğu gözlendi. Benzer şekilde kokuların da bellek pekiştirme sürecinde etkili olabileceği gösterilmiştir (Diekelmann et al., 2011). Bu bulgular, rüyada öğrenmenin sıfırdan bir dil öğrenmek değil daha çok önceden edinilmiş bilginin sağlamlaştırılması anlamına geldiğini ortaya koyuyor.
Rüyalar ve Öğrenme Arasındaki İnce Çizgi
Uyku sırasında beyin, yalnızca bilgiyi pekiştirmekle kalmaz aynı zamanda bilgileri yeniden organize eder. Bu süreç bazen rüyalarımıza da yansır. Örneğin bir sınavdan önce yoğun çalışan öğrencilerin rüyalarında sık sık dersle ilgili imgeler görmesi beynin bu bilgileri işlediğinin bir göstergesi olabilir (Wamsley, 2014).
Yani rüyalar, öğrenmenin doğrudan bir kaynağı olmasa da öğrenme sürecinin işlenişini yansıtan bir pencere işlevi görebilir.
Etik Sorular ve Geleceğe Bakış
Uyurken öğrenmenin sınırları bilimsel olarak tartışılsa da bunun potansiyel kullanım alanları etik soruları gündeme getiriyor. Eğer insanlar uykuda belirli uyaranlara maruz bırakılarak düşünceleri veya davranışları şekillendirilebilirse bu durum bireysel özgürlük açısından kaygı verici olabilir. Reklamcılık ya da politik propaganda gibi alanlarda kötüye kullanım riski bulunuyor (Arzi et al., 2014). Bu nedenle araştırmalar umut verici olsa da uyku araştırmaları ve öğrenme teknolojilerinin dikkatle geliştirilmesi gerekiyor.
Sonuç
Rüyada öğrenme fikri, hayal gücümüzü besleyen bir bilim kurgu öğesi olmaktan çıkıp nörobilimsel araştırmalarla desteklenen bir olasılık alanına dönüşmüştür. Ancak bugünkü bilgilerimiz bunun sıfırdan yeni bilgiler edinmekten çok mevcut bilgilerin güçlendirilmesi ve düzenlenmesiyle ilgili olduğunu gösteriyor. Yine de bu alandaki gelişmeler, gelecekte hem öğrenme süreçlerini destekleyen teknolojilere hem de terapötik uygulamalara ilham verebilir. Dolayısıyla rüyada öğrenme henüz sınırları olan bir gerçeklik olsa da insan zihninin kapasitesini anlama yolculuğumuzda önemli bir durak olmayı sürdürüyor.
Kaynakça
Antony, J. W., Gobel, E. W., O’Hare, J. K., Reber, P. J., & Paller, K. A. (2012). Cued memory reactivation during sleep influences skill learning. Nature Neuroscience, 15(8), 1114–1116. https://doi.org/10.1038/nn.3152
Arzi, A., Shedlesky, L., Ben-Shaul, M., Nasser, K., Oksenberg, A., Hairston, I. S., & Sobel, N. (2014). Olfactory aversive conditioning during sleep reduces cigarette-smoking behavior. Journal of Neuroscience, 34(46), 15382–15393. https://doi.org/10.1523/JNEUROSCI.2291-14.2014
Diekelmann, S., Büchel, C., Born, J., & Rasch, B. (2011). Labile or stable: Opposing consequences for memory when reactivated during waking and sleep. Nature Neuroscience, 14(3), 381–386. https://doi.org/10.1038/nn.2744
Rasch, B., & Born, J. (2013). About sleep’s role in memory. Physiological Reviews, 93(2), 681–766. https://doi.org/10.1152/physrev.00032.2012
Simon, C. W., & Emmons, W. H. (1956). Responses to material presented during various levels of sleep. Journal of Experimental Psychology, 51(2), 89–97. https://doi.org/10.1037/h0042697
Walker, M. P., & Stickgold, R. (2006). Sleep, memory, and plasticity. Annual Review of Psychology, 57, 139–166. https://doi.org/10.1146/annurev.psych.56.091103.070307
Wamsley, E. J. (2014). Dreaming and offline memory consolidation. Current Neurology and Neuroscience Reports, 14(3), 433. https://doi.org/10.1007/s11910-014-0433-5


