İlişkinizde kaç dil konuşuyorsunuz? Yabancı dillerden bahsetmiyorum. İngilizce ya da Fransızca değil, sevgiyi ifade etme yollarımızdan söz ediyorum.
Seanslarda sık duyduğum şikâyetlerden biri şu: “Beni eskisi gibi sevmiyor, kendimi değerli hissetmiyorum.” Belki size de tanıdık geldi. Oysa bazen sorun sevgisizlik değil, partnerinizin sevgisini sizin alışık olduğunuz dilden farklı bir şekilde göstermesi. Gary Chapman’ın (1992) çok bilinen kitabında bahsettiği “5 Sevgi Dili” bu noktada büyük bir ışık tutuyor: kaliteli zaman, hediye verme, onaylayıcı sözler, fiziksel temas ve hizmet davranışları.
Sevgi Dilleri
1. Kaliteli Zaman
Kimi insanlar için birlikte geçirilen dakikalar en kıymetli hediyedir. Yeni bir kahve mekânı keşfetmek, hiç yapmadığınız bir aktiviteyi denemek ya da sadece yan yana oturmak… Partneriniz “Seni seviyorum” demese de sizinle vakit geçirmek onun için en güçlü sevgi göstergesidir.
2. Hediye Verme
Bazıları için küçük bir hediye, büyük bir mesajdır: “Aklımdaydın.” Çoğu zaman pahalı bir şey olmasına gerek yok. Günün ortasında alınan bir çikolata bile, “benim için önemlisin” demenin başka bir yoludur.
3. Onaylayıcı Sözler
“Seninle gurur duyuyorum” cümlesi kimine sıradan gelir, kimine dünyaları verir. Özellikle kaygılı bağlanan kişiler için partnerden gelen onay, içsel bir güven alanı yaratır. Ama bazen partner şöyle der: “Söylememe gerek var mı? Zaten biliyorsun.” İşte tam da bu noktada, farklı sevgi dilleri devreye girer.
4. Fiziksel Temas
Bazılarımız için bir sarılma, en derin “seni seviyorum” ifadesidir. Koluna dokunmak, saçını okşamak, birlikte otururken dizini hafifçe tutmak… Ama herkes için aynı şey geçerli değil. Kimi için dokunmak bir sevgi göstergesiyken, kimi için geçmiş deneyimlerden ötürü rahatsız edici olabilir. İşte bu yüzden, farklılıkları konuşmak ilişkilerde kritik hale gelir.
5. Hizmet Davranışları
Partnerin için yemek yapmak, bir işini kolaylaştırmak, arabasını yıkamak… Bunlar da bir sevgi dilidir. Belki “seni seviyorum” hiç demeyen bir partner, sevgisini her gün bu yollarla anlatıyordur.
Farklı Diller Konuşmak
Peki ya siz farklı diller konuşuyorsanız? İşte işin zorlayıcı kısmı bu. Partneriniz sizi seviyor olabilir ama eğer o sevgiyi kendi dilinizde duymuyorsanız, içten içe eksiklik hissedebilirsiniz.
Chapman’ın (1992) da söylediği gibi, partnerimizin sevgi dilini öğrenmek ilişkilerdeki yanlış anlamaları ortadan kaldırır. Yine de seanslarda sık duyduğum bir şey var: “Onun sevgi dilini konuşmak bana yapmacık geliyor.” Belki size de böyle gelebilir. Ama bazen denemediğimiz bir sevgi dilini kullanmaya başladığımızda, kendi içimizde de yeni kapılar açılır. Hatta fark etmediğimiz, bize de iyi gelen bir dil keşfedebiliriz.
Sonuç
Sevgi evrensel ama anlatımı kişiye özeldir. Bazen sorun sevgisizlik değil, sadece tercüman eksikliğidir. Belki de tek yapmamız gereken, partnerimizin hangi dili konuştuğunu fark etmek ve en azından denemeye cesaret etmektir.
Şimdi kendinize sorun: Partnerinizin sevgi dili hangisi? Ve sizinki? Belki de ilişkinizi yeniden canlandırmanın sırrı, kelimelerden çok çeviride saklıdır.
Kaynakça
-
Chapman, G. (1992). The five love languages: How to express heartfelt commitment to your mate. Northfield Publishing.
-
Johnson, S. M. (2019). Attachment theory in practice: Emotionally focused therapy (EFT) with individuals, couples, and families. The Guilford Press.


