Pazartesi, Ağustos 4, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Zor Bir Ailede Büyümek: Bağlanma Kuramı Işığında Toksik Ebeveynlik

Her Ebeveyn Sahibi Birey Bir Ailede Mi Yaşar?

“Ebeveyn” kavramı biyolojik ya da hukuki olarak çocuğun bakımından sorumlu olan anne-babayı ifade ederken, “aile” kavramı daha çok sevgi, güven, destek ve aidiyet/kabul gibi duygusal bağların bulunduğu bir yapıyı ifade eder. Fakat ne her ebeveyn aile olabilir ne de her çocuk sağlıklı bir ailede büyüme şansı elde edebilir. Bilinen aile kavramıyla gerçekte yaşanan ebeveynlik arasındaki uçurum farkı birçok bireyin çocukluk yaşamında derin izler bırakır. Susan Forward’ın Zor Bir Ailede Büyümek adlı kitabı bu farkı göz önünde tutarak toksik ebeveynlik kavramını ele alır. Bu yazıda kitap, bağlanma kuramı çerçevesinde ele alınacak, sağlıksız ebeveynlik biçimlerinin bireyin duygusal gelişimine ve iyileşme sürecine etkisi incelenecektir.

Toksik Anne-Babalar Kimlerdir?

Susan Forward, toksik ebeveynleri yalnızca istismar eden ya da şiddet uygulayan bireyler olarak değil; bunların yanı sıra kontrolcüler, alkolikler ya da kusursuzun peşinde olan ebeveynler olarak da değerlendirmiştir. Bu ebeveynlik türlerinin ortak noktası, çocuğun duygusal ihtiyaçlarının görmezden gelinmesi, bastırılması ya da zarar verilmesidir. Kitapta bahsedilen toksik anne-baba türleri birebir şu şekilde açıklanmıştır:

  • Yetersiz Anne-Babalar: Sürekli kendi problemlerine odaklanıp çocuklarını, kendilerine bakan “küçük anne-babalara” dönüştürenler.

  • Kontrolcüler: Çocuklarının hayatlarına manipülasyon yoluyla, suçluluk duygusu yaratarak ve yardım amaçlı da olsa çok fazla karışarak yön verenler.

  • Alkolikler: Gerçeklerden kaçan, düzensiz ruh durumlarıyla boğuşup ezilen, bağımlılıkları yüzünden anne-babalık görevlerini yerine getirmeyenler.

  • Sözel/Duygusal Tacizciler: Çocuklarını sözleriyle döven; alaylı, iğneleyici ve küçümser yorumlar yapan, onları devamlı aşağılayarak demoralize eden ve özgüvenlerini çalanlar.

  • Fiziksel Tacizciler: İçlerindeki derin öfkeyi kontrol edemeyerek kendi davranışlarından çocuklarını sorumlu tutanlar, onları suçlayanlar.

  • Cinsel Tacizciler: Ahlaksızca cinsel tacizde bulunarak ya da gizlice baştan çıkartarak çocuklarının masumiyetini çalan ve bu şekilde onlara en büyük ihaneti yapanlar.

Toksik Ebeveynlerin Bağlanma Şekilleri Üzerindeki Etkisi

Bağlanma kuramı, bireyin çocuklukta bakım verenleriyle kurduğu ilişki biçiminin, ilerleyen yaşlarda dış dünyayla kurduğu ilişkilerini nasıl şekillendirdiğini açıklar. Bu kuramda kaygılı, kaçıngan, dağınık ve güvenli bağlanma olarak 4 tür bulunmaktadır. Sağlıklı ebeveyn ve aile sisteminde güvenli bağlanma görülür. Fakat toksik ebeveynlik ve aile sisteminde bu bağlanma türleri değişmektedir. Şimdi hem bağlanma türlerini hem de toksik ebeveyn türlerini birbirleriyle eşleştirerek inceleyelim:

1- Yetersiz Ebeveynler – Kaçıngan Bağlanma

Ebeveyn Tutumu: Yetersiz ebeveynler genellikle kendi problemleriyle meşgul olduklarından dolayı çocuklarının duygusal ihtiyaçlarını fark etmezler. Çocuk, ebeveyn rolüne bürünüp ebeveynine bakmak zorunda kalabilir.

Çocuğun Bağlanma Davranışı: Duygusal ihtiyaçları karşılanmayan çocuk zaman içinde bu ihtiyaçlarını bastırmayı öğrenir. Duygusal destek beklemekten vazgeçer. Kendi sorunlarını kendi içinde çözmeye çalışır. Dışarıdan sakin ve kontrollü görünse de iç dünyasında yalnızlık ve değersizlik taşıyabilir.

2- Kontrolcü Ebeveynler – Kaygılı Bağlanma

Ebeveyn Tutumu: Kontrolcü ebeveynler, çocuğun hayatının her alanına müdahale ederler. Genellikle bunu iyiliği için yaptıklarını düşünseler de aslında çocuk üzerinde suçluluk, bağımlılık ve itaat duyguları yaratırlar. Sevgi, koşullara bağlanır. Ebeveynin istekleri yerine getirildiğinde sevgi gösterilir.

Çocuğun Bağlanma Davranışı: Çocuk, ebeveynlerinin sevgisini kaybetmemek için aşırı uyumlu ve sürekli onay arayan biri haline gelir. Sevgiyi kaybetme korkusunu yoğun bir şekilde yaşar. Duygusal olarak yoğun-bağımlı ilişkiler kurar ve reddedilmeye karşı aşırı hassas olur. “Beni sevmesi için hep onun dediğini yapmalıyım” düşüncesine inanır.

3- Alkolik Ebeveynler – Kaçıngan Bağlanma

Ebeveyn Tutumu: Bu ebeveynler genellikle tutarsız, ilgisiz, bazen ne yapacağı kestirilemeyen ve saldırgan bireyler olabilirler. Duygusal olarak güvenli bir alan sunamazlar. Ebeveynin duygusal iniş çıkışları çocuk için karışık ve korkutucudur.

Çocuğun Bağlanma Davranışı: Bu koşullarda büyüyen çocuk, duygusal ihtiyaçlarını bastırarak hayatına yön vermeyi öğrenir. Ebeveynle güvenli bir bağ kuramadığı için başkalarına güvenmemeyi zorunlu olarak tercih eder. Kendi duygularını kontrol altında tutmaya çalışır ve ihtiyaç duysa bile yardım istemekten kaçınır. Dışarıdan soğukkanlı görünse de aslında yoğun bir güvensizlik taşır.

4- Sözel/Duygusal Tacizci Ebeveynler – Kaygılı Bağlanma

Ebeveyn Tutumu: Bu ebeveynler çocuklarına sürekli aşağılayıcı, alaycı ya da iğneleyici sözler söylerler. Sevgi, çocuğun kişiliğine değil davranışlarına göre verilir. Çocuk koşulsuz olarak sevilmediğini hisseder.

Çocuğun Bağlanma Davranışı: Çocuk değerli olmadığını düşünür ama aynı zamanda bu değersizliği telafi etmek için ebeveyn sevgisini kazanmaya çalışır. Duygusal olarak dengesiz ve yetersizlik kaygısıyla yaşayan biri haline gelir. Onay alma ihtiyacı yetişkinlikte yaşadığı ilişkilerinde de devam eder.

5- Fiziksel Tacizci Ebeveynler – Dağınık Bağlanma

Ebeveyn Tutumu: Fiziksel şiddet uygulayan ebeveynler çocuk için hem sevgi hem de tehdit kaynağıdır. Çocuğa karşılık beklemeden değil, korkutarak ve cezalandırarak yaklaşırlar.

Çocuğun Bağlanma Davranışı: Çocuk, ebeveynlere yaklaşmak ister fakat aynı zamanda ondan korkar. Bu ikili durum çocuğun kendi içinde çelişkiler yaşamasına sebep olur; yaklaştığında zarar görme ihtimali, uzaklaştığında terk edilme korkusu gelişir. İlişkilerde tutarsız, savunmacı, güvensiz bir tutum sergiler.

6- Cinsel Tacizci Ebeveynler – Dağınık Bağlanma

Ebeveyn Tutumu: Cinsel taciz çocuğun en temel güven ilişkisine büyük zarar verir. Ebeveyn, çocuğu koruması gerekirken çocuğun masumiyetini tehdit eden bir kişiye dönüşür.

Çocuğun Bağlanma Davranışı: Çocuk için sevgi ve istismar iç içe geçer. Güven duygusu temelinden yıkılır. Çocuk utangaç, suçluluk ve kendini kirli hissetme gibi duygular geliştirir. İlerleyen yaşlarında sınır koymakta zorlanır, bedeniyle bağ kuramaz ve toksik ilişkiler yaşamak gibi sorunlar yaşar.

Sonuç

Susan Forward’ın Zor Bir Ailede Büyümek kitabı yalnızca geçmişi anlamaya değil, geleceği yeniden inşa etmeye yönelik güçlü bir kaynak sunar. Toksik ebeveynlik kavramı, bağlanma kuramı çerçevesinde ele alındığında bireyin neden belirli ilişki kalıplarına sıkıştığı daha anlaşılır hale gelir. Ancak en önemlisi bu kalıpların değiştirilebilir olduğunu gösterir. Ayrıca kitap, teori, vaka ve çözüm odaklı önerileriyle hem kuramsal hem insani bir derinlik sunmaktadır. Her birey geçmişi değiştiremese de onun hayatındaki etkisini dönüştürme gücüne sahiptir.

Kumsal Altürk
Kumsal Altürk
Psikoloji lisans eğitimi süresince sosyal psikoloji ve insanın yaşamla kurduğu ilişkiye ilgi duymuştur. Bölümüyle alakalı kendisini geliştirecek birçok alanda staj yapmış ve aile danışmanlığı eğitimini almıştır. Klinik alanda çocuk-ergen ve çiftlere öncelik vermektedir. Sosyal psikoloji alanında iklim değişikliği temalı bir makalesi yayımlanmış, TÜBİTAK projesinde yer almıştır. Ayrıca kendi uzmanlık alanında faaliyet gösteren bir eğitim kurumunda eğitmenlik yapmaktadır. Yazarlık sürecinde sosyal psikolojinin temel konularını ele alarak, bireysel ve toplumsal ilişkileri analiz etmeyi; kültürel üretimleri psikolojik açıdan değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Akademik birikimini hayatın içinden örneklerle harmanlayarak psikolojiyi anlaşılabilir ve yaşanabilir bir düzlemde sunmayı hedeflemektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar