Hayatımızda bazen “neden hep aynı şeyleri yaşıyorum?”, “neden hep aynı ilişkilerde yaralanıyorum?” gibi sorulara yanıt ararız. Bu döngülerin arkasında, çoğu zaman farkında olmadan taşıdığımız zihinsel kalıplar yani şemalar yatar. Şema terapi, bireyin çocuklukta karşılanmamış temel ihtiyaçları nedeniyle geliştirdiği bu kalıpları fark etmesini ve dönüştürmesini hedefleyen bir psikoterapi yöntemidir (Young, Klosko, & Weishaar, 2003). Jeffrey Young tarafından geliştirilen bu yaklaşım, geleneksel bilişsel-davranışçı terapilerin ötesine geçerek duygusal ve deneyimsel boyutlara da yoğunlaşır.
Şema Nedir ve Nasıl Gelişir?
Şemalar, bireyin çocuklukta yaşadığı deneyimlere karşı geliştirdiği temel inançlar ve duygusal tepkilerdir. Bu inançlar; “Ben sevilmeye değer değilim”, “İnsanlar güvenilmezdir”, “Ne yaparsam yapayım başarısız olurum” gibi içselleştirilmiş mesajlar halini alabilir. Çocuklukta ihmal, istismar, aşırı eleştiri ya da aşırı koruyuculuk gibi deneyimler bu şemaların oluşmasına zemin hazırlar (Arntz & Jacob, 2012). Şemalar, çocuk zihninin bir tür “hayatta kalma stratejisi” olarak ortaya çıkar; ancak yetişkinlikte bireyi sınırlar, ilişkilerini ve yaşam kalitesini olumsuz etkiler.
Young’a Göre Erken Dönem Uyumsuz Şemalar
Young, 18 erken dönem uyumsuz şemalar belirlemiştir. Bunlar, beş temel başlık altında gruplanır:
- Bağlanma ve Güven İhtiyacı: Terk edilme, duygusal yoksunluk
- Özerklik ve Başarı İhtiyacı: Bağımlılık, başarısızlık
- Sınırların Oluşumu: Hakkaniyetsizlik, haklılık, yetersiz özdenetim
- Özgüven ve Kimlik: Kusurluluk, sosyal izolasyon
- Gerçekçi Sınırlar: Kendini feda, boyun eğicilik
Şema Modları ve Terapi Süreci
Şema terapi yalnızca şemalarla değil, o anki duygusal durumları temsil eden “modlar”la da çalışır. Bir danışan seans sırasında bir anda “yaralı çocuk” gibi hissedebilir veya “cezalandırıcı ebeveyn” sesiyle kendine yüklenebilir. Terapist, danışanın bu modlarını fark etmesine, isimlendirmesine ve yönetmesine yardımcı olur. Temel modlar arasında şunlar yer alır:
- Yaralı çocuk: Duygusal ihtiyaçları karşılanmamış, kırılgan yanımız
- Kaçınan koruyucu: Zorlayıcı duygulardan kaçmak için kullanılan savunma (örneğin aşırı çalışma, alkol, sosyal çekilme)
- Cezalandırıcı ebeveyn: Suçluluk ve utanç yükleyen iç ses
- Sağlıklı yetişkin: Bireyin kendine şefkatle yaklaşan, gerçekçi düşünen, sınır koyabilen işlevsel yönü
Vaka Örneği: “Terk Edilme Şeması” ile Yüzleşmek
Danışan M., çocukluğunda sık sık yalnız bırakılmış, ebeveynleri tarafından duygusal olarak ihmal edilmiş bir bireydir. Bu deneyimler onu “terk edilme” şemasıyla baş başa bırakmış; yetişkinlikte ise her yakın ilişkide yoğun kaygı, kıskançlık ve terk edilme korkusuyla mücadele etmesine neden olmuştur. Şema terapi sürecinde M., bu duygularının çocukluk kökenli olduğunu fark etmiş ve kendi içindeki “yaralı çocuğu” anlamaya başlamıştır. Seanslarda yapılan imgelem çalışmaları, yeniden ebeveynleme teknikleri ve bilişsel yeniden yapılandırmalar sayesinde, artık ilişkilerinde daha güvenli bağlar kurabilmektedir.
Şema Terapide Kullanılan Başlıca Teknikler
Şema terapide hem bilişsel-davranışçı, hem deneyimsel, hem de kişilerarası teknikler bir arada kullanılır. Bilişsel teknikler, danışanın otomatik düşüncelerini ve şemaya hizmet eden inançlarını sorgulamasına yardımcı olur. Deneyimsel teknikler arasında ise “boş sandalye” çalışmaları, imgeleme ile yeniden ebeveynlik, duygu düzenleme ve geçmişe dönük içsel çocukla temas gibi uygulamalar yer alır. Bu uygulamalar danışanın yalnızca düşünce değil, aynı zamanda duygusal ve bedensel düzeyde de farkındalık geliştirmesini sağlar.
Diğer Terapilerden Farkı Nedir?
Şema terapi, yalnızca semptomları azaltmayı değil, kökeni çocuklukta yatan kalıcı erken dönem uyumsuz şemaları dönüştürmeyi amaçlar. Bu yönüyle klasik bilişsel-davranışçı terapiden ayrılır. Ayrıca duygularla doğrudan çalışması ve terapötik ilişkiyi aktif biçimde kullanması, onu daha derinlemesine bir yaklaşım haline getirir. Kişilik bozuklukları, kronik depresyon, kaygı bozuklukları ve tekrar eden ilişki sorunları gibi zorlayıcı tablolar için etkili bir terapi modelidir.
Şema Terapide Terapötik İlişkinin Rolü
Şema terapide terapist, yalnızca rehber değil aynı zamanda iyileştirici bir figürdür. Danışan ile kurulan ilişki, terapötik sürecin merkezinde yer alır. Bu bağ, “yeniden ebeveynlik” işlevi görerek bireyin içsel çocuk yanına şefkatle yaklaşmayı öğretir. Özellikle duygusal ihmal veya travma yaşamış bireylerde, güvenli bir ilişki ortamı yeniden bağ kurma kapasitesini geliştirir. Terapist hem destekleyici hem de gerektiğinde sınırlayıcı bir tutumla, danışanın sağlıklı yetişkin yanını geliştirmesine yardımcı olur. Bu bağlamda, şema terapi sadece bireyin zihinsel yapısını değil, duygusal dünyasını da dönüştürmeyi hedefler.
Sonuç
Şema terapi; bireyin geçmişten bugüne taşıdığı duygusal izleri anlamasına, bu izleri onarmasına ve daha işlevsel bir yaşam kurmasına yardımcı olan derinlemesine bir terapi yöntemidir. Erken dönem uyumsuz şemaları tanımak, tekrar eden döngülerimizi fark etmek ve bu döngüleri kırmak için ilk adımdır. Sağlıklı yetişkin yanımızı keşfetmek, iyileşmenin kapılarını aralar.
Kaynakça
- Arntz, A., & Jacob, G. (2012). Uygulamada şema terapi: Şema mod yaklaşımına giriş. Wiley-Blackwell.
- Young, J. E., Klosko, J. S., & Weishaar, M. E. (2003). Şema terapi: Bir uzmanın rehberi. Guilford Yayınları.