Cumartesi, Ekim 25, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Sağlıklı Sınav Yolculuğunun Yan Koltuğu: Destekleyici Ebeveyn

Mesleğimi yaparken onlarca öğrenci ve ebeveynle çalıştım ve çalışmaya devam ediyorum. Sınav dönemleri, ebeveynlerinin öğrencilerden gerçek dışı beklentileri, mükemmeliyetçilik, gelecek kaygısı, düşük özsaygı, toplum baskısı, doğru hedef belirleyememe, motivasyon eksikliği gibi birçok değişken sonucunda ebeveyn ve öğrenciler arasındaki iplerin son derece gergin olduğu aylara şahit oluyorum.

Maalesef eğitim kurumları da ergenlik döneminde olan bu gençlere sağlaması gereken psikolojik desteği sağlamaktan son derece uzak kalıyor. Herkesin — hatta öğrencinin kendisi de dahil — odaklandığı yegâne şey sınav başarısı oluyor.

O kadar ki, somut ilerleme olmadığı müddetçe verilen emeğin bir anlamı olmadığı inancı, çoğu öğrenci ve ebeveynde yerleşiyor. Öğrencinin sağlığı bile sınav başarısını desteklemesi, en azından köstek olmaması gereken bir enstrüman halini alıyor.

Bu noktada gelişen çocuk-ebeveyn ilişkisinin uzun vadede tarafları tüketmemesi mümkün değil. Bugün siz değerli okuyuculara, sihirli değnek olmasa da faydasını gördüğüm bir takım önerilerle birlikte ele aldığım etkili bir “sınav ebeveyni” olmaktan bahsetmek istiyorum.

Ebeveyn Kaygısı: Sınavdan Daha Zor Bir Sınav

Maalesef hatırlatmakta fayda gördüğüm temel bir konu var: bazı veliler çocuklarından bile daha heyecanlı, hatta stresli olabiliyor. Özellikle öğrenci, o evde ilk kez sınava girecek kardeşse bu durum çok daha belirgin hale geliyor.

Bu süreci doğal ve iyi niyetli bulmakla birlikte, üzülerek belirtmeliyim ki çocuklarınızdan daha heyecanlı ya da stresli olmanız, onların yönetmesi en zor konulardan biri. Bu sürecin ana aktörü onlar. Zaten sınavın doğası gereği yoğun bir stres altındalar.

Kendi streslerini sırtlamaları bile uzun ve meşakkatli süreçlerin sonunda mümkün olabiliyorken, bir de sizin stresinizi yönetmek zorunda kalmaları son derece yıpratıcı olabiliyor.

Ancak burada çok zorlayıcı bir ikilem var: sınav sürecinin ana aktörü çocuklarınız, en azından doğrudan parçası oldukları bir süreç için kaygılanıyorlar.
Peki siz, en önemli yardımcı oyuncu olan ebeveynler, hem bu stresle başa çıkmak hem de bunu çocuğunuza destek olabilecek bir araca çevirmek için neler yapabilirsiniz?

Bilgi Edinmek ve Paylaşmak: Kaygıyı Azaltan Bir Yaklaşım

Öncelikle sınava ve sınav sonrası üst öğrenim kurumlarına geçişle ilgili çeşitli kaynaklardan bilgi edinmek, hem sizin hem de öğrencinizin stresini azaltacaktır.
Bunu birlikte bilgi edinebileceğiniz bir zamana dönüştürebilirsiniz.

Ancak unutmayın, hem bu araştırma oturumları sırasında hem de sınav döneminin tamamında direksiyonda olan her zaman öğrenci olmalıdır.
Öğrencinin akışında, ebeveynlerin eşliğinde devam eden bir araştırma süreci hem tarafları sıkmayacak, hem kaygıyı azaltacak hem de çocuğunuza sağlıklı bir şekilde ciddiye alındığını hissettirecektir.

Ev Ortamında Denge ve Sakinlik

Ev ortamını mümkün olduğunca sabit tutmaya çalışın. Elbette sınav süreciyle karakterize olarak ailecek sosyalleşilen zamanlarda sadeleşmeler olabilir; ancak evdeki dinamikleri tamamen değiştirmek, öğrencide olağandışı bir durum olduğu inancını pekiştirir.

Sınav, hayatın içinden gayet olağan, kariyer yolculuğundaki önemli birçok basamaktan yalnızca biridir. Sizlerin de çocuğunuzun da sınav sürecini bu şekilde ele alması, sağlıklı bir sınav dönemi geçirilmesi için son derece önemlidir.

Sınavı Değil, Günü Konuşmak: Duygusal Alanı Korumak

Bırakın gündemi çocuğunuz belirlesin. Örneğin, çok önemli bir sınav günü bile “Sınav nasıl geçti?” sorusu, “Günün nasıl geçti?” sorusundan önce gelmesin.

Evde sürekli sınav konuşmak, netlerden bahsetmek öğrenciler için en yorucu durumlardan biridir.
Rahatlaması, güven duygusunu hissetmesi gereken ev ortamı; eğer sınavı merkeze alırsa, öğrencinin kaygı düzeyi artar.

Bu durum özgüven ve özsaygı sorunlarının derinleşmesine neden olabilir. Oysa gençlerin kendini ifade etmesine izin verilen, kabullenici bir ev ortamı onların her konuda açılmaları için en büyük motivasyon kaynağıdır.

Ebeveyn Olmak: Öğretmen Değil, Yol Arkadaşı

Sonuncusu, belki de en önemlisi: Çocuğunuzun onlarca öğretmeni var. Siz ebeveyn olarak kalmaya devam edin.

Eğitim kurumlarında süreç doğal bir şekilde sürekli eksik kalan kısımlara vurgu yapar. Çocuklar gün boyu eleştirildikleri ve hatta buna alıştıkları bir ortamda bulunurlar.

Eve geldiklerinde bulmayı umdukları şey eleştirel bir eğitim danışmanı değil, şefkatli bir anne ve babadır.

Sınav maratonu her zaman çok uzun bir süreçtir. Ebeveynler bu yolculukta en önemli yol arkadaşlarıdır.
Bilinçli biriyle bu yolculuğu tamamlamak, çocuklarınız için en büyük şanstır.

Sonuç: Başarının Gerçek Ölçüsü Psikolojik İyi Oluş

Bu doğrultuda siz ebeveynlerin stresini yönetmesi son derece önemlidir. Gerektiğinde profesyonel destek almaktan çekinmeyin.

Unutmayın ki başarılı sınav, yalnızca hedeflere ulaşılan sınav değildir.
Psikolojik iyi oluş hâlinin korunduğu bir süreç, alınabilecek en iyi sonucu beraberinde getirir.

Tüm çocuklarımıza, hayatlarının her aşamasında çok başarılı, sağlıklı ve dengeli sınav süreçleri diliyorum.

Tuğba Mut
Tuğba Mut
Psikolojik Danışman Tuğba Mut, 2021 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık anabilim dalından mezun olmuştur. Aynı seneden itibaren çeşitli kurumlarda, çoğunlukla ergenlerle olmak üzere yetişkin ve çocuklarla da çalışmalar yürütmüştür. Popüler kültür konularını psikolojiyle harmanladığı içerikler üretmekle beraber; göç, cinsiyet araştırmaları, aile, eğitim psikolojisi ilgi alanları arasındadır. Psikoloji alanının toplumsal görünürlüğünü artırmayı ve anlaşılmasını kolaylaştırmayı hedefleyerek, doğru akademik bilgiyi herkesin erişebileceği bir dille paylaşmayı hedeflemektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar