Salı, Ekim 21, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

PSİKOTERAPİ Mİ? PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK MI? ARASINDAKİ  FARKLAR VE ORTAK AMAÇLAR 

Sorununuzu anlamlandırma da eksiklik yaşıyor ve ben hangi uzmana  başvurmalıyım diye düşünüyorsanız bu yazı tam size göre. 

Psikolojik danışma ile psikoterapi kavramlarının günümüzde birbirlerinin yerine  kullanılmaktadır. Peki arasındaki varlar ve benzerlikler nelerdir?  

  • Psikoterapi daha çok Avrupa ekolünden doğmuştur. Psikoterapi Yunanca  kökenleri olan psche ve terapi kelimelerinin birleşmesinden oluşur. Psche  ruh, can, yaradılış anlamlarına gelirken, terapi bakım vermek, bakmak  anlamlarına gelir. Her iki kelimenin birleşmesi ruha bakım vermek 

anlamına geldiği söylenebilir. 

  • Psikolojik danışma 1-8 seans süren, kişiye problemi ve çözüm yolları  üzerine genel bir bakış açısı sağlayan bir süreçtir.  
  • Psikolojik danışmada bireylerin daha çok pozitif yönlerinden hareketle  çalışılır, pozitif yönlere vurgu yapılır.  
  • Psikoterapide var olan rahatsızlık iyileştirilmeye çalışılır, olumsuz olan  durumun seviyesinin azaltılması ya da ortadan kaldırılmasına  odaklanılmıştır. 
  • Psikoterapi içsel sorun ve çatışmalarla ilgili ciddi problemlere odaklanır.  Psikoterapi ve psikolojik danışma, bireye işlevselliğini geri kazanması  için sunulur. 
  • Psikoterapi hizmetinde karşılaşılan sorunların çözümü genellikle  psikolojik danışma hizmetine göre daha uzundur.  
  • Psikolojik danışmada danışmanın farkındalığı arttırma üzerine  durulurken, psikoterapide bir sorunun tanımlama, tedaviye yönelmek,  soruna yoğunlaşma vardır. 
  • Psikolojik danışma hizmetinde çeşitli ihtiyaçlara yönelik kişisel  problemler ve uyum sorunları alıp ele alınırken psikoterapide daha derin  psikolojik problemler incelenir. 

Hem psikolojik danışma da hem de psikoterapi de amaçlar ortaktır. 

Danışman ile danışan arasında neye odaklanacağı konusunda bir fikir birliği  olmalı. Hem danışan hem danışman konuşulan ve anlaştıkları amaca göre  çalışması gerekir. Danışmanlık sürecinde bazı görevlerin yerine getirildiği  etkinlikler verilir. Danışan, bu sürece başlarken değişime, gelişime, farkındalığa  açık olmalı. Danışan verilen ödevleri ve etkinlikleri yapmaya istekli olmalıdır ki hayatında daha iyi işlevsel olabilsin. Bu süreçte danışanın danışmadan neyi  kazanmayı umut ettiğini, onunla birlikte araştırmak en önemli ve ilk basamaktır. 

Arasındaki farkları ve ortak amaçlarını detaylıca inceledik. Peki iyi bir uzmanın  özellikleri nelerdir? 

  • Empatik 
  • Öğüt veya tavsiye vermeyen 
  • Saygılı 
  • Kültürel farklara duyarlı 
  • Sessizlik becerisini iyi kullanan 
  • Güvenilir olan 
  • Gizliliğe önem veren 
  • Ulaşılabilir olan  
  • Samimi  
  • Mizah anlayışı olan 
  • Şimdi ve burada odaklılık 
  • Gelişime ve değişime açık 

Psikoterapi ve Psikolojik Danışma Neyi Temele Alarak İlerler? 

Hem psikolojik danışmada hem de psikoterapide aynı kuramlar kullanılır.  Kuramlar danışmanlık sürecine yol gösterir. Uzmanın benimsediği kuramlara  göre sorununuza bakış açısı da değişebilir. Kimi kuramlar davranışlara  odaklanırken kimi kuramlar da bilişsel yöne yani düşüncelere odaklanır. En çok  kullanılan kuramların özelliklerini kısaca açıklamak istiyorum. 

  1. Psikoanalitik yaklaşım: Freud, insan doğasına bakışı kötücüldür. Freud’a  göre insan güçlü içsel dürtülerle hareket eder. Kaygıyla başa çıkmak için  ego, savunma mekanizmaları geliştirir. Bu kuram yıllar içerisinde  güncellenmiştir. Kısaca, bilinçdışısüreçler incelenir. Rüya analizi, direnç  analizi, serbest çağrışım temel teknikleridir. 
  2. Çözüm odaklı kısa süreli terapi: Gelecek ve şu an önemlidir. Danışanın  güçlü yönlerine vurgu yapar. Oturumları uzatmaz ve teşhis koymazlar.  Benimsedikleri bakış açısı şudur; ufak değişiklikler büyük sonuçlar  doğurur. Bu terapi yeni ve güncel bir yaklaşımdır. 
  3. Akılcı duygusal davranışçı terapi: Albert Ellis, duygu ve düşünce  arasında neden sonuç ilişkisinin olduğunu düşünür. Akılcı inançlar ve  akılcı olmayan inançlar vardır. Bireyin akılcı inançlara ulaşmasını  engelleyen ‘-meli -malı ve emir cümleleridir.’ 
  4. EMDR – Eye Movement Desensitization and Reprocessing: Göz  Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme Terapisi” olarak  Türkçeye çevrilmiştir. EMDR travma tedavisidir. Travmatik anıları  silmekten ziyade bu olumsuz deneyimleri nasıl anlamlandırdığımızı ve  işlediğimizi yeniden ele alarak danışanların semptomlarını hafifletmeye  çalışır. Depresyon, anksiyete, yeme bozuklukları gibi önemli birçok  hastalığı tedavi etmede kullanılabilir. 

Sevgili okurlarım, bu yazımda sorununuzu anlamlandırmayı kolaylaştıracak ve  iyi bir uzmanın nasıl özellikte olması gerektiği hakkında bilgiler verdim. Bir  uzmana gitmeden önce eğitim durumunu sormalı ve yeterliliklerini bilmelisiniz. 

Lisans ve yüksek lisans eğitimleri olmayan kişilere kendinizi ve sorununuzu  açmamalı ve paranızı boşa harcamamalısınız.

Gülbeyaz Gökçe
Gülbeyaz Gökçe
Gülbeyaz Gökçe, 4 yıllık lisans eğitimini Abant İzzet Baysal Üniversitesi'nde şeref öğrencisi olarak bitirdi. Yeditepe Üniversitesi SEM aracılığıyla Aile Danışmanlığı eğitimi ve Montessori eğitimini tamamladı. Sayısız bireysel danışma ve rehberlik hizmeti yaptı. Edindiği bilgi birikimi ve deneyimini sosyal medya mecralarında paylaşmakta ve birçok platformda yazılarıyla okurları bilgilendirmektedir. Sosyal kaygı, akademik başarısızlık, tercih danışmanlığı, alışkanlıkları yok etme konularında çalışmalar yapıyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar