Fiziksel bir iz bırakmaz, bağırmaz, çağırmaz, çoğu zaman bir tokat gibi hissedilmez ama en derine işleyen şiddet türlerinden biridir psikolojik şiddet. Belki de bu yüzden, en çok gözden kaçan, en az dillendirilen, ama en çok iz bırakanıdır.
Şiddet denilince akla ilk gelen fiziksel olanıdır. Ancak, en az onun kadar zarar veren ve çoğu zaman fark edilmeyen bir türü daha vardır: Psikolojik şiddet.
Psikolojik Şiddet Nedir?
Psikolojik şiddet, bir bireyin düşünsel, duygusal veya sosyal bütünlüğüne zarar veren, çoğu zaman sözel ya da davranışsal yollarla yapılan saldırganlık biçimidir. Kimi zaman küçümseyici sözlerle, kimi zaman sessizlikle, bazen de suçlamalarla kendini gösterir.
Çoğu zaman bu şiddet, maruz kalan kişi tarafından bile uzun süre fark edilmez. Çünkü görünmezdir; yavaş işler ve kendini suçlatır. Kişinin özgüvenini azaltır, dünyayı algılayış biçimini değiştirir, hatta sosyal ilişkilerini zayıflatır.
Çocukluktan Yetişkinliğe Uzanan Etki
Psikolojik şiddet sadece romantik ilişkilerde değil, çocuklukta da derin izler bırakır. Aile içinde sevgi ve ilgi göremeyen, sürekli eleştirilen ya da yok sayılan çocuklar, kendilerine güvenmeyen yetişkinler olarak büyür. “Sen hiçbir şeyi beceremezsin” gibi cümleler, bir çocuğun zihninde ömür boyu yankılanabilir. Araştırmalar, çocuklukta yaşanan duygusal ihmallerin, yetişkinlikte sağlıklı ilişkiler kurmayı zorlaştırdığını gösteriyor (Kaya, 2020). Örneğin, sürekli kıyaslanan bir çocuk, ileride kendini başkalarıyla karşılaştırmaktan vazgeçemeyebilir. Bu tür deneyimler, bireyin kendilik algısını zedeler ve güven sorunlarına yol açar.
Günlük Hayatta Psikolojik Şiddet
Psikolojik şiddet genellikle gürültülü değildir; bir mesajda, bir bakışta ya da yok sayılmakta gizlenir. İşte günlük hayattan bazı örnekler:
- Gaslighting (Akıl Bulandırma): Partnerinizin “Ben öyle demedim, sen yanlış hatırlıyorsun” demesi, kendi gerçekliğinizden şüphe etmenize yol açar. Zamanla kendinize olan inancınızı kaybedebilirsiniz.
- Ghosting: Birinin aniden haber vermeden kaybolması, terk edilme korkusunu tetikler. “Neden?” sorusu cevapsız kalır ve mağdurda belirsizlik hissi büyür.
- Breadcrumbing: Sürekli umut veren ama bağlanmayan mesajlar, duygusal bir karmaşa yaratır. Kişi, kendini değersiz hisseder.
- Cushioning: İlişkideyken “yedekte” başka insanlarla flört etmek, partnerin güven duygusunu zedeler. “Sadece arkadaşız” gibi bahaneler, bu manipülasyonu masum göstermeye çalışır.
- Zombieing: Birinin uzun süre kaybolduktan sonra aniden geri dönmesi, genellikle “Seni hep düşündüm” gibi romantize edilmiş sözlerle gelir. Bu, mağdurda kafa karışıklığı ve duygusal çöküntü yaratır.
- Kıskançlık Adı Altında Kontrol: “Bu kıyafeti giyme” ya da “Neden o fotoğrafı paylaştın?” gibi ifadeler, bireyin özgürlüğünü kısıtlar.
- Ailede psikolojik şiddet, “Komşunun kızı senden başarılı” gibi kıyaslamalar ya da sessizlikle cezalandırma şeklinde ortaya çıkar. Çocuğun gözlerine bakmamak, onun varlığını yok saymak kadar ağır bir yara açabilir. Bu tür davranışlar, çocuğun kimlik gelişimini olumsuz etkiler.
- İş yerinde bu şiddet, genellikle “mobbing” olarak bilinir. Sürekli eleştirilmek, dışlanmak ya da başarıların görmezden gelinmesi, kişinin mesleki özgüvenini sarsar. “Bu işi beceremedin” gibi bir cümle, yetkinlik algısını derinden yaralar.
- Dijital dünyada da psikolojik şiddet yaygındır. Sosyal medyada kiminle yazıştığınız, hangi paylaşımı beğendiğiniz ya da ne zaman çevrimiçi olduğunuz üzerine baskı kurulması, dijital özgürlüğünüzü elinizden alır. “Neden onun hikayesine baktın?” gibi sorular, kontrol arzusunun göstergesidir.
Toplumsal Cinsiyet ve Psikolojik Şiddet
Türkiye’de toplumsal cinsiyet rolleri, psikolojik şiddeti besleyen önemli bir faktör. Kadınlar, bu tür şiddeti sıklıkla “ilişkinin doğası” ya da “kendi hataları” gibi görerek normalleştiriyor. “Sen fazla alıngansın” ya da “Abartıyorsun” gibi ifadeler, mağduru susturuyor. Toplumun bu konudaki farkındalığı düşük; psikolojik şiddeti kanıtlamak zor olduğu için çoğu zaman göz ardı ediliyor. Ancak gerçek şu: Bu şiddet, bireyin ruhsal sağlığını ve yaşam sevincini derinden etkiliyor (Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, 2023).
Psikolojik Şiddeti Önlemek İçin Ne Yapılabilir?
Psikolojik şiddeti durdurmanın ilk adımı, onu tanımaktır. Aşağıdaki adımlar, bu süreçte yardımcı olabilir:
- Tanıyın: Gaslighting, mobbing, ghosting, cushioning ya da zombieing gibi davranışların şiddet olduğunu bilin. Adını koymak, korunmanın temelidir.
- Sınır Koyun: “Bu şekilde konuşman beni rahatsız ediyor” gibi net ifadelerle kendinizi koruyun. Sınırlar, manipülasyona karşı kalkandır.
- Açık İletişim Kurun: Duygularınızı bastırmayın, dürüstçe ifade edin. Bu, karşınızdakinin sizi manipüle etmesini zorlaştırır.
- Dijital Koruma: Sosyal medyada sınırlarınızı belirleyin. Gerekiyorsa engelleyin ya da gizlilik ayarlarını kullanın.
- Destek Arayın: Yalnız kalmayın. Bir arkadaşla konuşun ya da bir uzmandan yardım alın. Türkiye’de Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı gibi kuruluşlar ya da 183 Aile İçi Şiddet Hattı destek sunuyor.
Psikolojik şiddetle mücadele, bireysel farkındalığın ötesinde toplumsal bir sorumluluk gerektirir. Toplum olarak bu şiddeti normalleştirmekten vazgeçmeli, mağdurların sesine kulak vermeliyiz.
Son Söz
Psikolojik şiddet, görünmez ama etkileri ağırdır. Partneriniz, aileniz, iş arkadaşınız ya da bir arkadaşınız size sürekli yanlış yaptığınızı hissettiriyorsa, bu bir uyarı işaretidir. Küçük bir hakaretle başlayan bu şiddet, zamanla daha büyük yaralara yol açabilir.
Sessizlik, çoğu zaman acının göstergesidir. Psikolojik şiddeti fark etmek ve konuşmak, hem kendimizi hem de çevremizi korumak için atacağımız en güçlü adımdır. Bu, sadece bireylerin değil, tüm toplumun sorumluluğudur.
Kaynakça
- Kaya, F. (2020). Çocuklukta duygusal ihmalin etkileri. Aile ve Psikoloji Dergisi, 8(2), 23-34.
- Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı. (2023). Kadına yönelik şiddetle mücadele rehberi. https://www.morcati.org.tr/tr/yayinlar/rehberler
- World Health Organization. (2021). Violence against women: Prevalence estimates, 2018. https://www.who.int/publications/i/item/9789240022256