Pazartesi, Ağustos 4, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Popüler İlişki Tavsiyeleri Neden İşe Yaramıyor? Bağlanma Stiliniz Her Şeydir  

Sosyal medya platformlarında her gün karşımıza çıkan ilişki tavsiyeleri, artık neredeyse modern çağın “ilişki el kitapları” hâline geldi. “Önce o yazsın”, “Ulaşılmaz ol, seni daha çok ister”, “5 günde duygusal bağ kurdur” gibi başlıklar, her biri birkaç saniyelik dikkat aralıklarıyla şekillenen videolarda milyonlarca izlenme alıyor. Bu içerikler, hızlı tüketim kültürünün ilişkiler üzerindeki yansımalarını da gözler önüne seriyor. Fakat bir psikolog olarak, bu önerilerin çoğunun bireysel psikolojik gerçeklikleri göz ardı ettiğini ve çoğu zaman insanları kendilerine yabancılaştırdığını üzülerek gözlemliyorum. Çünkü ilişkiler stratejilerle değil, duygusal farkındalıkla yürür.

İlişkilerde Bağlanma Stilinin Rolü

İlişkilerin sağlıklı ilerleyip ilerlememesinde, bireylerin bağlanma stili oldukça belirleyici bir rol oynar. John Bowlby tarafından geliştirilen bağlanma kuramı, bir kişinin erken çocuklukta bakım verenle kurduğu ilişkinin, yetişkinlikteki romantik ilişkilerini nasıl şekillendirdiğini açıklar. Bu kuram, bireylerin bağlanma stilini genel olarak güvenli, kaygılı ve kaçıngan olarak üç ana başlıkta ele alır. Daha sonra dördüncü bir stil olarak “dağınık/çelişkili (disorganize)” bağlanma da literatüre eklenmiştir.  

Güvenli bağlanma stiline sahip bireyler, ilişkilerde yakınlık kurmakta zorlanmaz, duygu ve ihtiyaçlarını ifade etmede açık ve dengelidir. Bu bireyler, ilişkilerinde sağlıklı sınırlar koyabilir, aynı zamanda partnerlerinin ihtiyaçlarına da duyarlıdırlar. Oysa popüler ilişki tavsiyeleri genellikle bu tür bireylerin davranış biçimlerini değil, daha çok güvensiz bağlanan bireylerin baş etme mekanizmalarını besler.

Kaçıngan Bağlanma Stili

Popüler ilişki tavsiyeleri, özellikle kaçıngan bağlanma stiline sahip bireylerin dinamiklerine hitap eder. Kaçıngan bireyler, duygusal yakınlıktan kaçınır, mesafe korumaya çalışır ve kontrolü ellerinde tutmak isterler. Bu nedenle “önce o arasın”, “sen kendini hemen açma” gibi öneriler onlar için geçici bir avantaj sağlar gibi görünebilir. Ancak bu ilişki tavsiyelerini herkes için geçerli kabul etmek, farklı bağlanma stiline sahip bireyleri, özellikle de kaygılı bağlananları, daha da incitir.

Kaygılı Bağlanma ve Belirsizliğin Yıpratıcı Etkisi

Kaygılı bağlanma stiline sahip bireyler için ilişkideki belirsizlik ve duygusal geri çekilme tetikleyicidir. Bu bireyler, sevgi ve onay ihtiyaçlarını yoğun bir şekilde partnerlerinden karşılamaya çalışır, çoğu zaman ilişkide terk edilme korkusuyla hareket ederler. Sosyal medyada önerilen bu tür ilişki tavsiyeleri, onların ilişkideki temel ihtiyaçlarını karşılamadığı gibi, terk edilme korkularını artırır. Sonuç olarak kişi hem kendini hem de ilişkiyi anlamlandıramaz hale gelir. “Ben tüm kurallara uydum ama yine de olmadı” cümlesi, bunun en somut ifadesidir. Aslında ortada yanlış bir kişi ya da eksik bir çaba değil, yanlış bir yaklaşım vardır.

Bağlanma Stiline Göre Stratejinin Etkisizliği

İlişkilerde “herkese uyan tek bir doğru” yoktur. Bağlanma stilimiz, ilişkideki ihtiyaçlarımızı, iletişim şeklimizi, sınırlarımızı ve tetikleyicilerimizi belirler. Bu nedenle duygusal yapımıza uygun olmayan ilişki tavsiyelerini uygulamak, kendimize yabancılaşmamıza, ilişkide sahiciliğimizi kaybetmemize ve zamanla tükenmişlik hissetmemize neden olabilir. Bir kişi için işe yarayan bir yöntem, başka biri için yalnızca kırıcı ve uzaklaştırıcı olabilir.

Duygusal Farkındalıkla Gelen Sağlıklı Bağ

Bu nedenle, sağlıklı bir ilişki kurmak istiyorsak, önce kendi bağlanma stilimizi tanımamız, sonra bu stilin ilişkilerde nasıl işlediğini fark etmemiz gerekir. Gerekirse profesyonel bir destek alarak bu bağlanma biçimini dönüştürmek, ilişki yolculuğunda atılacak en sağlam adımdır. Bunu yapmak, yalnızca romantik ilişkilerimizi değil, arkadaşlıklarımızı, aile ilişkilerimizi ve hatta kendimizle olan bağımızı da dönüştürür. Kendi içsel ihtiyaçlarımızla temas kurduğumuzda, karşımıza çıkan ilişki tavsiyelerini süzgeçten geçirerek değerlendirebiliriz. O zaman “ulaşılmaz ol” yerine “sınır koymayı öğren”, “önce o arasın” yerine “ihtiyacını dürüstçe ifade et” gibi daha sağlıklı ve bireyin psikolojik gerçekliğine uygun yollar belirlenebilir.

Gerçek Bağ, Strateji İstemez

Bağ kurmak; taktiklerle değil, duygusal farkındalıkla gerçekleşir. Bir ilişki, kim daha az duygusunu gösterirse kazanır yarışına dönüştüğünde, aslında iki kişi de kaybeder. Gerçek ve doyurucu bir bağ, ancak kendini olduğu gibi ortaya koyabilen, duygusal ihtiyaçlarını dürüstçe tanıyan ve karşısındakiyle sağlıklı bir iletişim kurabilen bireyler arasında oluşur. Güvensizlik üzerine kurulan bir dinamikte, ne kadar strateji uygulanırsa uygulansın, ilişki ancak yüzeysel bir bağdan öteye geçemez.

Kurallarla Değil, Gerçeklikle Gelen Bağ

Unutmayın, gerçek bağ oyun istemez. Ve bazen en doğru ilişki stratejisi, strateji yapmamaktır. Bu, zayıflık değil, cesaret ister. Kendinizi saklamak yerine görünür kılmak; sevgiyi elde etmeye çalışmak yerine akmasına izin vermek… İşte bu, gerçek bir ilişkinin temelidir. Kendinize “Nasıl davranmalıyım?” diye sormadan önce, “Kendimi bu ilişkide gerçekten görüyor muyum?” diye sorun. Çünkü hak ettiğiniz ilişki, kurallarla değil, gerçeklikle gelir. Ve en sağlıklı ilişki, “Ben kendim olduğum hâlde sevilmeye devam edebiliyorum” diyebildiğiniz ilişkidir.

İkbal Aydoğdu
İkbal Aydoğdu
Psikoloji alanında lisans eğitimini tamamlayan İkbal Aydoğdu, bireylerin ruh sağlığını güçlendirmeye yönelik çalışmalar yapmaktadır. Özellikle bilişsel davranışçı terapi, aile ve çift terapisi, travma terapisi konularında uzmanlaşan İkbal, danışanlarına bilimsel temelli yaklaşımlarla destek sunmaktadır. Aynı zamanda bir köşe yazarı olarak, psikolojinin günlük hayattaki yansımalarını ele alan yazılar kaleme almakta ve okuyucularına bilinçli farkındalık kazandırmayı hedeflemektedir. Psikoloji ve insan davranışlarına dair derinlemesine analizleriyle, akademik bilgiyi anlaşılır ve erişilebilir bir şekilde sunmayı amaçlamaktadır. Profesyonel çalışmalarına devam eden İkbal Aydoğdu, psikoloji ve insan doğası üzerine yazılar yazmaya, eğitimler almaya ve mesleki gelişimine katkı sağlamaya devam etmektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar