Pazartesi, Ekim 20, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Helikopter Ebeveynlik: Aşırı Korumanın Çocuk Gelişimine Etkileri ve Çözüm Yolları

Ebeveynler, bireyin toplumsallaşması ve toplumun bir parçası olma konusunda anahtar role sahiptir. Bireyin kimlik oluşumunda, kendisini topluma ne kadar ait hissedeceği, ebeveynin çocuğa karşı davranış ve tutumlarıyla doğrudan ilişkilidir. Kimlik gelişimi çocukluk döneminde başlar. Bu dönemde çocukların kendilerine rol model aldıkları kişiler ebeveynleridir ve ebeveynlerin çocuklarına karşı olan tutum ve davranışları, onların psikolojik ve kişisel gelişimlerini etkiler.

Ebeveynlik, anne ve babanın çocuğun fiziksel, zihinsel, duygusal, sosyal ve ahlaki gelişimi için sağladığı ortam ile çocuk yetiştirme ile ilgili tutum ve davranışlarıdır. Günümüzde birçok ebeveynlik tutumu vardır. Bunlar; otoriter, demokrat ve izin verici ebeveyn tutumları olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu kavramların yanında karşımıza yeni bir kavram olarak helikopter ebeveynlik çıkmaktadır. Peki helikopter ebeveynlik nedir ve çocuklarımız üzerindeki etkileri nelerdir?

Helikopter Ebeveynlik Kavramı

1990 yılında Foster W. Cline ve Jim Fay, Parenting with Love and Logic: Teaching Children Responsibility kitabında kavramsal olarak ilk kez helikopter ebeveynlik terimini kullanmıştır. Bu kavramın çıkış hikayesi, bir çocuğun “annem başımda helikopter gibi dönüyor” demesiyle başlamıştır.

Helikopter ebeveynler, çocuklarının başlarından ayrılmayan, etrafında pervane olan, her şeylerine yetişmeye çalışan, hayatlarına ve kişiliklerine sürekli müdahale eden, sosyal ve öğrenim hayatlarında çocuklarını takip eden, çocuklarının üstlenmesi gereken sorumlulukları üstlenen ve çocuklarını kendilerinin bir uzantısı gibi gören ebeveynlerdir. Kısacası helikopter ebeveynler, çocuklarının hayatlarının tek odağı haline gelmektedir.

Gelişen teknoloji ile birlikte telefonlar artık ebeveyn ve çocuk arasında bir bağ haline gelmiştir. Örneğin; ebeveynler farklı bir şehirde olan çocuğunu sabahları uyandırabiliyor, telefon ile sürekli iletişim halinde kalarak hayatlarını kontrol etmeye, müdahale etmeye devam edebiliyor veya düşük not aldığında öğretmenlerini arayıp hesap sorabiliyorlar. Sarah Briggs bu durumu “dünyanın en uzak göbek bağı” olarak nitelendirmiştir.

Ebeveynlerin bu durumu tüm iyi niyetleri ile çocuklarının başarısı için çaba gösteriyor gibi gözükse de bu durum şu mesajı içermektedir: “Sen beceriksizsin, bu genç yaşında hayatını dengelemeyi bilmen mümkün değil, işte bu yüzden ben devrede olmak zorundayım.” İşin ilginç yanı ise geçmiş dönemler ile kıyaslandığında çocuklar bu durumdan hoşnut gözükmektedir. Bu durum ise çocuklarda özgüven yetersizliğine ve özerklik geliştirme becerilerinin azalmasına yol açmaktadır.

Helikopter ebeveynlerin özellikleri şunlardır:

  • Çocuklarının yaşadığı problemler ile aşırı derecede ilgilenme,

  • Ortaya çıkan sorunun çocuğun çözmesine olanak varken müsaade etmeyerek ebeveynin çözmesi,

  • Okul hayatı ve okul başarısı ile aşırı derecede ilgilenme,

  • Çocuğun hayatını planlama,

  • Katılacağı kursa ve etkinliğe karar verme gibi tutumları görmekteyiz.

Ebeveynler bu tutumları sergilerken çocuklarına isteklerini sormazlar veya isteklerini çok az dikkate alırlar. Ebeveynlerin çocukları ile iletişimine baktığımızda ise çok önemli ipuçları söz konusudur. Örneğin; “biz bugün resim yaptık ya da biz tıp okuyacağız” gibi söylemlerinde çoğul özne kullanarak çocuklarının adına konuşmayı tercih eden ebeveynler, çocuklarından bekledikleri ideal davranışları, istekleri ve önerileri belirtmektedir.

Helikopter Ebeveynlik Nasıl Ortaya Çıkar?

  • Çocuklarının başarısız olmalarından korkmaları,

  • İyi bir akademik kariyere sahip olmalarını istemeleri,

  • Kendi ebeveynleri tarafından ihmal edildiklerini düşünerek, kendilerinin de çocuklarını ihmal edeceklerini düşünmeleri.

Bu Davranışların Çocuk Üzerinde Oluşturduğu Olumsuz Etkileri

  • Çocuklarda içe kapanma, depresif davranışlar, anksiyete,

  • Okulda aktivitelere katılmama ve sosyal katılım yetersizliği,

  • Problem çözme becerisinin yetersiz gelişimi,

  • Yetişkinlik döneminde depresyona yatkınlık,

  • Bireyselleşememe,

  • Bağlanma sorunları,

  • Bağımlı kişilik gelişimi veya narsist kişilik gelişimi,

  • Özgüven ile ilgili sorunlar,

  • Sosyal, iş ve aile yaşantısında uyum sorunları.

Anne ve Babalar Ne Yapmalılar?

  • Çocuklarının kendilerini ifade etmesini sağlamalılar,

  • Çocuklarının sorumluluk almasına teşvik etmeliler,

  • Çocuklarının kendi kararlarını verebilmesi için onları cesaretlendirmeliler,

  • Çocuklarının hayatlarını yönetmemeliler.

“Anne babaların sorumluluğu çocuklarına bir yol çizmek değil, bir yol haritası vermektir.”
Jackson Brown

Burçin Karaosman Kol
Burçin Karaosman Kol
Burçin Karaosman Kol, Kırklareli Üniversitesi mezunudur. Üsküdar Üniversitesi’nde Uygulamalı Psikoloji yüksek lisansını, “Flört Çeşitliliğinin Türüne Göre Psikolojik Belirtilerin İncelenmesi” adlı teziyle tamamlamıştır. Şu anda Topkapı Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nde son sınıf öğrencisidir. Aynı zamanda aile danışmanlığı eğitimi almıştır. İnsan ve toplum psikolojisine ilgi duyar. Yazmak, onun için hem bir düşünme hem de ifade etme biçimidir. Psikoloji alanında, insanların kendilerini ve çevrelerini daha iyi anlayabilmeleri için içerikler üretir. Akademik çalışmalarını ve yazılarını bu alanda geliştirmeye devam etmektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar