Pazar, Mayıs 4, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Evlilik Sessizlik: İletişimsizlik Hangi Noktada Krize Dönüşür?

Evliliklerde iletişim, çiftlerin arasındaki bağın güçlenmesini sağlayan temel yapı taşlarından biridir. Ancak zamanla birçok çift duygularını açıkça ifade etmek yerine sessizlik haline gömülmeyi tercih etmeye başlar. Başlangıçta zararsız gibi görünen ve tartışmalardan uzak durulduğu düşüncesiyle tercih edilen sessizlik hali, zaman içinde sorunların birikmesine neden olarak ilişkiyi zedeler. Evliliklerde yaşanan iletişimsizlik mesafeyi artıran ve bireyleri yalnızlaştıran bir krize dönüşebilir.

Evlilikte Sessizlik Ne Zaman Bir Sorun Haline Gelir?

İletişimsizlik çoğu zaman partneri kırmak istememe düşüncesi ile başlar. Çiftlerden biri veya her ikisi de, sorunları dile getirmek yerine içselleştirir. Duygusal olarak bastırır ve yüzeysel bir uyum içinde yaşamaya çalışır. Ancak bastırılan her duygu, zamanla pasif-agresif davranışlara, duygusal geri çekilmeye ve bağın zayıflamasına yol açar. Bu süreç psikolojide “duygusal boşanma” olarak tanımlanır. Yani çiftler yasal olarak evli olsalar bile duygusal olarak birbirlerinden kopmuşlardır.

Araştırmalar, ilişkilerinde uzun süreli iletişimsizlik yaşayan kişilerde stres, anksiyete, depresyon ve yalnızlık duygularının daha sık görüldüğünü göstermektedir. Özellikle eşlerden biri konuşmaya daha istekli ise ve duygusal bağ kurmaya çalışıyorsa bu durum ilişkide bir dengesizlik yaratır. Böylece çözülmemiş çatışmalar birikir ve sessizlik duygusal doyumu azaltır. Zamanla çiftler birbirinin iç dünyasına yabancılaşır.

Sessizce Yaşanan Kriz Nasıl Çözülür?

Evlilikte sessizlik sadece bireysel değil aynı zamanda sistemik bir sorundur. Çoğu zaman sessizlik bir alışkanlık haline gelir ve çiftler ne hissettiklerini bile fark etmemeye başlar. Bu noktada yapılan en büyük hata sadece sorunları konuşmak ve duyguları göz ardı etmektir. Duyguların paylaşılması, ihtiyaçların ifade edilmesi ve aktif dinleme becerilerinin gelişmesi ideal olandır. Özellikle “sessiz savaş” hali, tarafların birbirine ceza vermek amacıyla konuşmaması, evlilikte zehirli bir atmosfer oluşturur. Bununla birlikte “daha fazla kaos yaratmamak” amacıyla sessizlik haline devam etmek de sanılanın aksine problemlerin büyümesine sebep olur. Çiftlerin içselleştirmesi gereken düşünce kalıbının “Çözüm olan susmak değil, sağlıklı tartışmak” olduğunun altını çizmek burada büyük önem arz etmektedir.

Sessizlik halini aşmanın en etkili yolu, güvenli bir iletişim alanı oluşturmaktan geçmektedir. Bireylerin birbirini yargılamadan dinlemesi, suçlamak yerine “ben dili” ile konuşması ve duygusal açıklık göstermesi iletişimin yeniden kurulmasını sağlayan unsurlardır. Çift terapileri, bu noktada tarafların yeniden bağ kurmasına ve sağlıklı iletişim becerileri kazanmasına destek olur.

Sonuç: Sessizlik Halini Bozmalı Mıyız?

Sonuç olarak, evlilikte sessizlik her zaman huzurun değil, çoğu zaman bastırılmış duyguların ve çözümlenmemiş problemlerin göstergesidir. Sessizlik halini kırmak, genellikle büyük tartışmalardan daha sağlıklı bir adımdır. İletişimsizlik kesildiği yerde ilişki zamanla yıpranmaya başlar. Görünürde bir tartışma yoktur ama sağlıklı bir diyalog da kurulamamıştır. Bu yüzden duyguların ifadesi, ilişki sağlığının en temel ihtiyaçlarından biridir.

Ceyda Yavaş
Ceyda Yavaş
Işık Üniversitesi Psikoloji bölümünden 2020 yılında onur derecesi ile mezun olmuştur. Lisans eğitimi sürecinde gönüllü stajlar yapmış ve çeşitli sosyal sorumluluk projelerinde yer almıştır. Mezuniyetinin ardından farklı danışmanlık merkezlerinde tecrübe edinmiştir. 2023 yılında Bursa Uludağ Üniversitesi Kadın ve Aile Çalışmaları tezli yüksek lisans programını birincilikle kazanmış olup çalışmalarını disiplinler arası bir perspektife taşımıştır. Akademik çalışmalarına devam eden yazar, aile ve çift terapisi alanına yoğunlaşmıştır. Kaleme aldığı yazılarla psikoloji okur yazarlığını artırmayı amaçlamaktadır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar