Pazar, Ekim 19, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Ekranın Ardındaki Duygusal Açlık: Sanal İhanetin Psikolojisi

Aldatma, dijital çağın etkisiyle sadece fiziksel değil, duygusal, bilişsel ve sanal boyutlarıyla da ilişkilerde güven, bağlılık ve sınır kavramlarını yeniden şekillendiren karmaşık bir olgudur. Online platformlar; bireylere kolay erişim, gizlilik ve anonimlik imkânı sunarak sosyal iletişim biçimlerini yeniden şekillendirmektedir. Gelişen teknoloji, duygusal sadakati tehdit eden görünmez alanlar oluşturmaktadır. Günümüzde, bir ilişkinin karşılaştığı en büyük sınav fiziksel uzaklıklardan çok, dijital yakınlıklardan kaynaklanmaktadır.

Sanal İhanet: Psikolojik Bir Analiz

Sanal ihanet kavramı, bireyin mevcut romantik ilişkisi veya evlilik ilişkisi dışında çevrim içi ortamlarda duygusal ya da cinsel içerikli yakınlık kurmasıyla ortaya çıkan bir sadakat ihlalidir (Whitty, 2005). Her ne kadar fiziksel temas içermese de, duygusal bağın dijital bir ortamda başka bir kişiye yönlenmesi, geleneksel aldatma biçimleri kadar yıkıcı sonuçlar göstermektedir. Bu tür ilişkiler genellikle çevrim içi sohbetler, sosyal medya mesajlaşmaları veya sanal ortamda gelişen cinsel temalı iletişim biçimleriyle şekillenir.

Sanal ihanetin ortaya çıkmasında; duygusal yoksunluk, kendini değerli hissetme ihtiyacı, merak, cinsel doyumsuzluk ve benlik onarımı gibi faktörler etkili olmaktadır (Schneider, 2000). Bu davranış biçimi, bireyin mevcut ilişkisine yönelik bağlılığını zayıflatmakta ve ilişkisel güveni sarsmaktadır.

Bazı dijital uygulamalar gerçek kimlik doğrulaması gerektirirken pek çok platform kullanıcılarına anonim hesaplarla iletişim kurma olanağı tanımaktadır ve bu durum gizli etkileşimleri kolaylaştırmaktadır. Gerçek kimliğin gizlenebilmesi, özellikle duygusal tatminsizlik yaşayan ve ilişkisel doyum düzeyi düşük bireyler için bir kaçış alanı oluşturmaktadır (Henline, Lamke & Howard, 2007).

Sanal İhanetin Psikolojik Temelleri

Psikolojik açıdan bakıldığında; Sanal ihanet, yalnızca sadakatsizlik davranışı olarak değil, aynı zamanda duygusal düzenleme, bağlanma biçimi ve öz değer algısıyla ilişkili çok boyutlu bir olgu olarak değerlendirilmektedir. Sanal ortam, bireylerin bastırılmış duygusal ihtiyaçlarını ifade edebildiği, onay ve kabul arayışını doyurabildiği bir alan haline gelmiştir. Özellikle bağlanma kaygısı yüksek bireyler, ilişkilerinde yaşadıkları duygusal boşluğu çevrim içi ortamlarda gidermeye daha yatkındır (Guerrero, 2013). Bu tür etkileşimler, beynin ödül sistemi üzerinde güçlü bir etki yaratır.

Sanal İhanetin Nörobiyolojik Temeli

Sosyal medya mesajlaşmaları ve çevrim içi flörtleşmeler, dopamin ve oksitosin gibi nörokimyasal maddelerin salınımını arttırarak kısa süreli bir haz ve bağlılık hissi oluşturur (Fisher, Aron & Brown, 2006). Ancak bu geçici tatmin, bireyin gerçek ilişkilerdeki duygusal bağlılığını zayıflatır ve uzun vadede bağlanma çatışmalarına yol açabilir. Ayrıca sanal ihanet, bilişsel çelişki (cognitive dissonance) yaratan bir durumdur. Kişi kendini sadık bir partner olarak algılarken aynı zamanda sanal ortamda başka bireyle etkileşime girdiğinde, bu tutarsızlık suçluluk ve kaygı duygularını tetikler (Festinger, 1957). Bu durum bazı bireylerde rasyonelleştirme savunma mekanizmasının devreye girmesine neden olur; kişi davranışını “gerçek bir aldatma değil” şeklinde yorumlayarak psikolojik rahatlama sağlamaya çalışır.

Sanal İhanette Klinik Boyut

Klinik açıdan bakıldığında sanal ihanet, dijital bağımlılıkla da yakından ilişkilidir. Özellikle kompulsif çevrim içi davranışlar gösteren bireylerde, sanal etkileşimler bir tür kaçış mekanizması haline gelir (Young, 2008). Bu kişiler çoğunlukla stres, yalnızlık veya ilişkisel doyumsuzlukla baş etmekte zorlanır ve sanal ortamda geçici bir rahatlama arayışına girer. Sanal ihanet’in psikolojik temelleri sadece dürtüsellik veya cinsel faktörlerle açıklanamaz; bunun yerine bireyin duygusal ihtiyaçları, bağlanma örtüsü, özsaygı düzeyi ve stresle başa çıkma gibi çoklu değişkenlerin etkileşimiyle şekillenmektedir.

Sanal İhanetin Mağdur Psikolojisine Yansıması

Mağdur psikolojisi açısından bakıldığında: kişide partnerine karşı başlayan güvensizlik ve şüphe ilişkiyi olumsuz yönde etkilemektedir. Partnerde sanal ihanetin öğrenilmesinin ilk aşaması genellikle, reddetme ve durumu yanlış anladığına inanma şeklinde bir şok tepkisini içerir. Yaşanan bu olay, “İhanet Travması” semptomlarını tetikler. Bunların arasında, olayın sürekli zihninde canlanması (flashback) ve yoğun kaygı, sinirlilik ve tetikte olma hali bulunur. Bu süreç aynı zamanda, partnerde kendini suçlama, sosyal utanç ve yalnızlık, değersizlik hissinin ortaya çıkmasına neden olmaktadır.

Dijital Çağda Sadakat Mümkün Mü?

Sadakat, her dönemde olduğu gibi bugünde ilişkilerin temelidir. İlişki içinde dijital sınırların birlikte çizilmesi, beklentilerin netleştirilmesi ve gizliliğin şeffaflıkla dengelenmesi, bu çağın sağlıklı ilişkisindeki temeldir. Dijital çağda sadakat, teknolojinin değil, bireyin elindedir çünkü dijital kolaylıklar aldatmayı kolaylaştırmakta ve bu durum sadakati zorlaştırmaktadır. Bu nedenle dijital çağda sadakat, her zamankinden daha anlamlı ve değerlidir.

Sonuç

Dijital çağ, sadakatin sınırlarını yeniden tanımlamayı gerektirmektedir. Sanal ortamda gerçekleşen duygusal veya cinsel yakınlaşmalar görünürde fiziksel eylem içermese de, ilişkisel güveni ve bağlılığı derinden sarsmaktadır. Sanal ihanet olgusu, yalnızca bireysel davranış bozukluğu olarak değil; aynı zamanda iletişim kültüründeki dönüşümün bir yansıması olarak da değerlendirilmektedir. Bu nedenle, dijital farkındalık düzeyinin artması, çiftler arasında açık iletişim kültürünün desteklenmesi ve mahremiyet bilincinin güçlendirilmesi ilişkilerde sadakat kavramını korumanın temel yolları arasında görülmektedir.

Kaynakça

Festinger, L. (1957). A theory of cognitive dissonance. Stanford University Press.
Fisher, H. E., Aron, A., & Brown, L. L. (2006). Romantic love: A mammalian brain system for mate choice. Philosophical Transactions of the Royal Society B: Biological Sciences, 361(1476), 2173–2186.
Guerrero, L. K. (2013). Relational communication: An interactional perspective on relational processes. Routledge.
Henline, B. H., Lamke, L. K., & Howard, M. D. (2007). Exploring perceptions of online infidelity. Personal Relationships, 14(1), 113–128.
Schneider, J. P. (2000). Effects of cybersex addiction on the family: Results of a survey. Sexual Addiction & Compulsivity, 7(1–2), 31–58.
Whitty, M. T. (2005). The realness of cybercheating: Men’s and women’s representations of unfaithful Internet relationships. Social Science Computer Review, 23(1), 57–67.
Young, K. S. (2008). Internet sex addiction: Risk factors, stages of development, and treatment. American Behavioral Scientist, 52(1), 21–37.

Ayşenur Fidan
Ayşenur Fidan
Psikolog Ayşenur Fidan, Psikoloji lisans eğitimini 2023 yılında Yakın Doğu Üniversitesi’nde tamamlamıştır. Lisans eğitimi süresince çeşitli kurumlarda gönüllü stajlar yapmış ve alanda kendini geliştirmiştir. Lisans eğitiminin ardından, 2023 Eylül ayında Yakın Doğu Üniversitesi Klinik Psikoloji Yüksek Lisans Programı’na başlamış, Yakın Doğu Üniversitesi Psikiyatri Kliniği’nde yüksek lisans stajını başarıyla tamamlamış ve 2025 yılı Şubat ayında mezun olmuştur. Oyun Terapisi ve Aile Danışmanlığı eğitimleriyle uzmanlık alanlarını geliştiren Psikolog Ayşenur Fidan, özellikle çocuk – ergen psikolojisi ve ilişki dinamikleri üzerine odaklanmaktadır. Yazılarında bilimsel temelli bir bakış açısını, günlük yaşamda uygulanabilir önerilerle birleştirerek bireylerin kendilerini ve ilişkilerini daha iyi anlamalarına katkı sağlamayı hedeflemektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar