Cumartesi, Mayıs 24, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Çocuklarla Oyun Oynamak Nasıl İşe Yarar?

“Anne/baba, benimle oynar mısın?” veya “Hadi oyun oynayalım anne/baba” cümlelerini ne sıklıkla duyuyorsunuz? Evde ilkokul çağında veya daha küçük yaşta çocuğunuz varsa, muhtemelen benzer cümleleri sıklıkla duyuyorsunuz. Hatta bazı ebeveynler, çocuklarının bütün gün kendileriyle oyun oynamak istediğini söylerler. Çocukların bu kadar oyuna düşkün olmasının ve sizi oyununa dahil etmek istemesinin geçerli sebepleri var. Bu makalede, çocukların neden oyun oynadıklarını anlayacak, onlarla oyun oynamanın yolları ve faydalarını öğreneceksiniz.

Oyunun Çocuklar İçin Önemi

Çocukların özgürce oynadıkları oyun, hayali rolleri ve etkinlikleri bir araya getirir ve çocukların oyun esnasında karar vererek, problem çözerek ve birbirlerinden birçok şey öğrenerek ailelerini ve toplumsal senaryoları canlandırmaları yoluyla sosyal gelişimlerini de destekler (Elkind, 2007; Ginsburg, 2007; Pellegrini, 2008; Perry & Branum, 2009). Evcilik oyunları, öğretmencilik, doktorculuk gibi oyunlar, hemen hepimizin küçükken oynadığı oyunlardır. Bu oyunları oynayan çocuk, kendini anne/baba/öğretmen/doktor rolüne sokarak o rolleri anlamlandırmaya, toplumdaki işlevini çözmeye ve varsa bu rollerle ilgili bir çatışmasını çözmeye çalışır.

Oyunun Bağ Kurma Etkisi

Oyunun bağ kurma etkisi de vardır. Çocuklar, ebeveynleriyle, kardeşleri veya arkadaşlarıyla oyun oynayarak onlarla güçlü bağlar kurmuş olurlar. Sağlıklı bağın kurulmasında, anne-baba ve çocuğun sosyal etkileşimi de rol oynar. Çocuğunuzla ilk ne zaman oyun oynadığınızı sorsak, muhtemelen net bir cevap gelemeyecektir. Çünkü daha yeni doğduğundan itibaren bebekle gülüşerek, agu-gugu gibi sesler çıkararak, yani oyun yoluyla iletişim kurmaya başlarsınız. Hemen hepiniz, daha bebekken ‘ce-ee’ oyunu oynadığınızı hatırlıyorsunuzdur. Yine daha küçükken komik sesler çıkarır, sesleri taklit eder, gıdıklama veya parmak oyunları oynarız, kucağımıza alıp sallar, dizimizde hoplatırız. Bunların hepsi basit görünen fakat oldukça etkili birer oyun ve çocukla aramızdaki bağı güçlendiren iletişim şekilleridir. Gün içindeki bu tarz oyun ve iletişimler, bebeğin güven, inanç, emniyet, karşılıklı ilişki, mizah ve keyif duygularını öğrenmesini sağlar. Böylelikle anne-babayla bağ kurup iletişime geçmeyi de öğrenir.

Çocuğun Dünyasına Davet

Çocuğunuz büyüdükçe sizi oyununa davet etmeye başlayacaktır. Bu, ebeveyn tarafından sevinilmesi gereken bir durum olmalıdır çünkü çocuğunuz sizi kendi dünyasına davet ediyor demektir. Çocuğunuz sizi davet ettiğinde oyununa katılıp onunla birlikte oturup oynarsanız; bebekleri, arabalarıyla kurduğu dünyaya dahi olursanız, ona aslında kendisi için ne kadar değerli olduğunu söylemeden anlatmış olursunuz ve aranızdaki bağ daha da kuvvetlenir. Bazı anne-babalar, -mış gibi oyunlara katılmakta zorlanabilir. İyi haber şu ki, masa oyunları veya birlikte şakalaşıp gülüşmek bile ilişkinizi kuvvetlendirmek için kıymetli bir katkı sunar.

Oyunun İyileştirici Gücü

Çocuğun dili oyundur ve çocuklar oyun yoluyla kendilerini, fikirlerini ve hatta duygularını ifade ederler. Oyun, bu sebeple iyileştirici bir güç olarak özellikle danışmanlık hizmetlerinde ve terapilerde kullanılır. Çocuğun iç dünyasını; duygularını, mücadelelerini, algılarını ve dileklerini ifade eder. Oyunla çocuklar, duygularını, sevinç, üzüntü, korku ve heyecanlarını serbest bırakırlar. Dil ve duygusal gelişimleri yetişkinler kadar iyi olmadığı için “Arkadaşımla kavga ettik, canım çok sıkıldı” veya “Sınıfta öğretmenin sorduğu soruyu bilemedim ve bu yüzden utandım” diyemeyen çocuk, eve geldiğinde bunu kurduğu bir oyunla ifade eder. Duygularını oyun yoluyla ifade eden çocuğun iç dünyasında yaşadığı sıkıntı ve engellenmişlik hissi azalır ve o duygularla baş etmesi kolaylaşır.

Oyun ve Kontrol Hissi

Oyun, çocuklara güç ve kontrolü elinde tutma imkânı da sunar. Yetişkin hayatında kontrol edemediği birçok kurala ve sınırlamaya maruz kalan çocuk bedeninde, kendinin de fark etmediği bir stres biriktirir. Oyun yoluyla arabalarını istediği yere dizmek, bebeğinin saçını istediği gibi toplamak gibi kontrol edebildiği şeylerin olduğunu fark eder. Bu farkındalık da çocuğun bedeninde biriken stresi atmasına yardımcı olur. Aynı şekilde, oyuncak kutusunu bir yerden bir yere taşımak veya oyuncağının parçalarını söküp takmak gibi gücünün yettiği şeyler olduğunu da görmek, kendini güvende hissetmesine ve biriken stresini azaltmasına hizmet eder. Oyun içinde anlaşmazlık çıktığında sakin kalıp çözmeye çalışırken, sırasını beklerken, yani duygu ve dürtülerini düzenlemeyi öğrenirken de kontrol duygusunu yaşarlar. Sosyal ortamlarda uygun ve kabul edilebilir davranışları edinmeleri, akranlarıyla oyun oynadıkça ve oyun içinde rollere girdikçe pekişir ve düzenlenir.

Ebeveynler Olarak Oyunu Nasıl Kullanabilirsiniz?

Oyun gibi kıymetli bir aracı, çocuklarınızın ve onlarla ilişkinizin yararına kullanabilirsiniz. Özel oyun saati dediğimiz bu yöntem; aranızdaki bağı kuvvetlendirmek, çocuğun günlük küçük streslerini sağaltmak, çocuğun hayatında olanları anlamak için kullanılabilir. Çocuğunuzda bir aydan uzun süren yoğun öfke nöbetleri, içine kapanma/aşırı hareketlenme, alt ıslatma, gece/gündüz ağlama nöbetleri, yemek yememe/aşırı yemeye başlama gibi hayatının akışını bozan durumlar varsa, vakit kaybetmeden bir uzmandan destek almalısınız.

Özel Oyun Saati Nedir?

Özel oyun saatiyle ilgili ideal olan, anne ve babanın veya imkân yoksa ebeveynlerden birinin çocukla birebir vakit geçirmesi, tercihen oyun oynamasıdır. Bunun adına “ebeveyn-çocuk özel oyun saati” denebilir veya çocuğunuzla koyacağınız başka bir isim de kullanılabilir. Bu özel saatte, çocuk, anne/babasının çevreyle ilgilenmeden sadece kendisiyle vakit geçireceğini, oyun oynayacağını bilir. Her gün ekranların kapalı olduğu, çocuğun isteğine göre şekillenen, çocukla geçirilecek otuz dakika, çocuğun gün içinde yaşadığı ufak gerilimleri atlatıp sakinleşmesine, kendini bir yere ait hissetmesine ve değerli olduğu inancı geliştirmesine yardım eder.

Günümüz şartlarında her ebeveynin her gün bu zamanı ayırması mümkün olmayabilir. Fakat elimizden geldiği kadarını yapıyor olmak, çocuk tarafından fark edilir ve kıymet görür. Eğer evde birden fazla çocuk varsa, her çocukla ayrı ayrı vakit geçirmek gerekir. Diğer çocuğun özel oyun saatini bölmesini engellemek gerekir. Anne bir çocukla vakit geçirirken babanın diğer çocukla özel oyun saati yapıyor olması, bu bölünmeyi engelleyebilir.

Özel Oyun Saati Uygulaması

Özel oyun saatine başlamadan önce kalıp bir cümle kullanmak, çocukların kendini hazırlamasına yardım eder. “Şimdi seninle özel oyun saatimiz. Bu saatte sen ne yapmak istesen onu yapacağız” benzeri bir cümle kullanılabilir. Yaşı büyük çocuklarda, günün belli bir saatini belirlemek ve o zamanda özel oyun saatini gerçekleştirmek, çocuğa rutin duygusu verecektir. İlk uygulamaya başladığınızda, çocuğun ne yapacağını, ne oynayacağını bilememesi ve fikrinin olmaması normaldir. Hemen bir fikir veya alternatif üretmek yerine, bir süre bekleyip çocuğun seçenek sunması beklenmelidir. Buna rağmen hiçbir fikri yoksa, “Bak, burada arabaların var, dolabın üzerinde blokların duruyor” gibi odadaki oyuncaklar gösterilip düşünmesi teşvik edilebilir.

Film/video izlemek, bilgisayar/tabletten oyun oynamak, özel oyun saati kapsamında sayılamaz. Özel oyun saati için yetişkinin kapı ziliyle, telefon aramasıyla bölünmeyeceği bir saat aralığı seçilmelidir. Yetişkin, saati kontrol etmek için bir alarm kurabilir ve “Bu alarm çalana kadar özel oyun saatimiz devam edecek” şeklinde bir yönerge verebilir. O süre boyunca yetişkin ilgisinin sadece çocuk ve oynadıkları oyun üzerinde olması beklenir. Böyle olduğunda çocuk, değerli ve sevilesi olduğu inancını geliştirir. Belli sınırlar içinde istediği her şeyi yapabiliyor olmak da güç ve kontrol ihtiyacını giderir.

Özel Oyun Saatinde Ebeveyn Rolü

Özel oyun saati içinde, eğer çocuk ebeveyne rol vermiyorsa, ebeveynin görevi sadece orada durmak, gözlem yapmak ve çocuğun ne yaptığını görüyorsa “Bebeğini besliyorsun, arabaları birbirine çarptın” gibi sesli şekilde anlatmaktır. Özel oyun saati içinde çocuk, yoğun duygular ifade edip daha sert şekilde oynayabilir veya oyuncakları normal amacı dışında kullanabilir. Bu noktada, “Bununla böyle oynanmaz, bunu şuraya koyacaksın, çarparak oynama” gibi düzeltmeler yapılmamalı. Normaldeki kurallar, özel oyun saatinde geçerli değildir. Sadece kendine, size veya eşyaya gerçek bir zarar gelecekse müdahale edilmeli. Bunun dışında, istediği şeyle istediği gibi oynayabilir. Bazen de çocuk, ebeveyne bir rol verir ve oyuna dahil eder. Böyle bir durumda da ebeveyn, çocuğun verdiği rolü, üzerine ekleme yapmadan yerine getirir. Role, çocuğun verdiği dışında ekstra duygu veya davranış eklenmez.

Duygu Aynalaması ve İçgörü

Özel oyun saatleri yapılmaya devam edildikçe, çocuk belli oyunları arka arkaya oynayabilir, hep aynı oyunu oynamak isteyebilir, sürekli aynı duyguları ifade ettiği oyunlar oynayabilir. Bunlar son derece normal ve beklenebilir durumlardır. Fark ettiğiniz duyguları da çocuğa söylemek, “Şimdi kızmış görünüyorsun, onu atınca çok mutlu oldun” gibi duygu aynalamaları yapmak, çocuğun farkındalığını ve içgörüsünü artıracaktır.

Özel oyun saatiyle ilgili diğer önemli nokta, ebeveynin bu oyun saatini görev olarak görmemesi. Siz, çocuğunuzu daha iyi anlamak ve ilişkinizi güçlendirmek için onunla oyun oynuyorsunuz. Anlattığım şeyler başta robot gibi hissettirebilir, ancak alışınca süreciniz doğallığına kavuşacaktır. Çocuğunuzla geçirdiğiniz vaktin tadını çıkarmaya bakın; bir süre sonra bu özel oyun saatinin size de iyi geldiğini keşfedeceksiniz.

Sonuç

Oyun, çocuğun hayatının ayrılmaz bir parçası olduğu bir gerçek. Siz de bu gerçekliğe dahil olup çocuğunuzu daha yakından tanıyabilir, aranızdaki bağı güçlendirebilir, sıkıntılarını ifade edip rahatlamasına destek olabilirsiniz. Oyun, kıymetli bir araç; bu aracı yukarıdaki tavsiyelerle kullanmanız ve fayda sağlamanız dileğimle.

Nur Dilşat Küçükoğlu
Nur Dilşat Küçükoğlu
Nur Dilşat Küçükoğlu, lisans eğitimini İngilizce eğitim diliyle psikolojik danışmanlık ve rehberlik bölümünde onur derecesiyle tamamlamıştır. Küçükoğlu lisans eğitiminin ardından Familiy Enhancement & Play Therapy Center ve Filiz Çetin tarafından verilen Association for Play Therapy'nin onayladığı Çocuk Merkezli Oyun Terapisi eğitimini alarak oyun terapisti olarak çocuklarla çalışmaya başlamıştır. Kısa Süreli Çözüm Odaklı Terapi, Bilişsel Davranışçı Terapi, Masal Terapisi, Sanat Terapisi eğitimleri alarak danışmanlık sürecindeki yetkinliğini arttırmıştır. Psikolojik değerlendirme ve dikkat testleri uygulayıcılığıyla kendi ofisinde çocuk, ergen ve ebeveyn danışmanlığı dallarında hizmet vermektedir. Sosyal medya ve kişisel web sitesinde çocuk psikolojisi ve kişisel gelişim alanlarında yazılar yazmaktadır. Psikolojiyi ebeveynler ve çocukları için ulaşılabilir kılmayı hedefleyerek, önleyici ruh sağlığını ön plana çıkaran atölyeler düzenlemekte ve içerik üretmeye devam etmektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar