Çarşamba, Ekim 1, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Çift Terapisi İçinde Bir Pencere: Barışma ve Çözüm Döngüsü

Romantik ilişkiler, kendi içinde bir sürü alt çalışma alanına ayrılır. Ailenin bütçesi, karar alma mekanizmaları, özel günler, diğer aile üyeleri, iş hayatı… gibi pek çok boyut üzerinde durmak mümkündür. Bugün ise, yaşanan problemlerin ardından açığa çıkan barışma ve çözüm döngüsüne birlikte bakacağız.

Barışma ve Çözüm: Birbirini Tamamlayan Ama Farklı Kavramlar

Barışma ile çözüm, her ne kadar birbirlerinin tamamlayıcıları olarak görülse de aslında birbirinden farklı iki kavramdır.  

  • Çözüm, problem kaynağının fikri ya da fiziki olarak ortadan kalkmasıyla başlar. İlişkide sorun yaratan her ne ise, onun tarafların beklentileri doğrultusunda yeniden düzenlenmesi ile birlikte çözümleme açığa çıkar. Yani çözüm, iki tarafın da düğümleri açma çabasını içerir.  
  • Barışma ise bir küslük sürecinin sonrasında açığa çıkar ve bireysel bir sorumluluktur. Küslüğe sebep olan durumun tam anlamıyla ortadan kalkıp kalkmadığı ise ilişkinin ritüellerine göre değişir. Küsme kararı ya da barışma kararı, çözümün aksine tek taraflı da yaşanabilir.

İlişkide aşina olduğunuz durum, “Biz kavga ettiğimizde eşim bana küser, ben de onu yemeğe götürürüm ve barışırız” gibi sonuçlanıyorsa, bu esas sorununuzu çözümlediğiniz anlamına gelmez. Küslüğün süresini kısa tutmak ve bu sürecin çözümlemesini doğru şekilde yapmak, ilişkinin kalitesi açısından esas amaçtır.

Barışmanın Gölgesinde Çözümsüzlük

Çözümlediğinizi sandığınız problemleri barışarak ortadan kaldırıyorsanız, ilişkiniz açısından bu durumu yeniden değerlendirmek faydalı olacaktır. Üzeri örtülen her yaşanmışlığın, belli bir zaman sonra ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır. Buna günlük yaşamın içindeki bazı uyarıcılar, duyacağınız bir cümle ya da alacağınız herhangi bir koku bile sebep olabilir. Barışma, her ne kadar işlevselmiş gibi görünse de, zamanı geldiğinde böylelikle büyük bir çatışmanın da fitilini ateşler.  

Bütün bunları engelleyebilmek için, ilişki sınırları içinde açık olmak esas adımdır. “Ben dili” ile ifade, her kaynakta anlatılsa da aşina olmadığımızdan, duygularımızı paylaşmayı bilmiyoruz. Duygu dediğimiz şeylerin aslında düşüncelerimizin ifadesi olduğunu görmekte zorlanıyoruz. İlişki yürütülmesi zaten zor bir süreçken, yanına yeni zorlukların da gelmesiyle birlikte problem başlar, ilişki kalitesi düşer ve size en iyi gelecek şey bir anda sizi en çok yıpratan şey haline dönüşür.

Barışma ve Çözüm İçin Adımlar

Bütün bunları düşündüğümüzde, takip edeceğimiz adımlar belirginleşir:

  • İlişkide bir sorun yaşadığımızda, sorunumuzun kaynağını doğru belirlemeliyiz.  
  • Genel hatlarını belirlediğimiz sorunumuzun bizde yarattığı hisleri karşımızdakine ifade etmeliyiz.  
  • Bu ifadelerin bir geri bildirimini almalı, davranış bazındaki değişiklikleri beklemeli ve gözlemlemeliyiz.  
  • Sorunun ortadan kalkması, tekrar yaşanmaması ya da yaşansa bile yıkıcı olmaması için sınırlarını çizmeliyiz.  
  • Bu sınırlara sadık kalmalı, ilişki kalitesini korumayı ortak amaç olarak görmeliyiz.

Böyle formüle ettiğimizde, aslında uygulanabilirliği de artan diğer ilişki pratikleri olduğunu söylemek mümkün. İlişki dediğimiz, her ne kadar kişilere özgü yaşansa da; sorunlar benzer, çözümler evrenseldir.

Çift Terapisinde Barışma ve Çözüm

Çift terapisinde tam olarak bunlardan bahsediyoruz aslında. Büyük bir önyargı ile görüşme odasına gelen çiftlere öğretmeyi hedeflediğimiz nokta budur. İlişkiler, kendi içinde özelleşse bile, çözüm yolları bazı noktalarda evrenselleşmiştir ve sağlıklı romantik ilişki, benzer dinamiklerden oluşmaktadır. İletişimi güçlendirmek, duygusal bağları yeniden onarmak ve çözüm üretme becerisini birlikte geliştirmek için görüşmeler yapılır.

Günlük dilimizde bile başlayan bu kavramsal değişimler sayesinde, ilişki içinde farklılaşmalara da görünecektir. Belki de, barışma ve çözüm üzerine daha önce hiç bu kadar düşünülmemiştir ya da kavramsal farklarının ilişkide nasıl açığa çıkacağı çiftler tarafından her zaman bilinemeyebilir. Bu noktada bir uzman desteği almak gerekmektedir ve ilişkinin dinamikleri, sınırları, sorunları ve en çok da çözüm yolları yeniden değerlendirilmelidir.

Esther Perel’den İlham Verici Bir Alıntı

Esther Perel’den bir alıntı yapacak olursak:

“Bir ilişkide sorun yaşamak, o ilişkinin kötü olduğu anlamına gelmez. Çift terapisi, iki insanın birbirini yeniden duymayı, dinlemeyi ve anlamayı öğrenebileceği bir alandır. Amaç, kimin haklı olduğunu bulmak değil; nasıl birlikte iyileşilebileceğini keşfetmektir.”

Elif Camcı
Elif Camcı
Elif Camcı, 2018 yılında lisans eğitimini psikoloji üzerine tamamlamıştır. Lisans eğitiminin ardından  çalışma hayatına başlamış ve özel kurumlarda psikolog olarak görev yapmıştır. Yüksek lisans eğitimini Gelişimsel Sosyal Psikoloji alanında 2024 yılında tamamlamış ve uzmanlığını almıştır. Aynı zamanda çift terapisi eğitimine ağırlık vermiş ve o alanda uzmanlaşmıştır. Ergen ve yetişkin bireylerle çalışmalarını sürdürmektedir. Kısa Süreli Çözüm Odaklı Terapi, Kabul ve Kararlılık Terapisi diğer çalışma alanlarıdır. Bireylerin psikolojik sağlığına yönelik yazıları daha önce de sosyal mecralarda ve dergilerde yayınlanmıştır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar