Bir insan neden suç işler? Bu soru, sadece hukukçuların ya da polislerin değil, biz psikologların da yıllardır yanıt aradığı temel sorulardan biridir. Çünkü her suç bir davranıştır, her davranışın ise bir zihinsel, duygusal ve çevresel arka planı vardır. Suçu yalnızca “kötü niyetli insanların kötü seçimleri” olarak görmek, çoğu zaman yüzeyde kalmak anlamına gelebilir. Oysa insan davranışı çok katmanlıdır. Suç işleyen bireylerin bir kısmı, planlı ve bilinçli tercihlerle suç işlerken, bir kısmı da farkında olmadan, bastırılmış duygularla ya da içinde bulunduğu koşullar nedeniyle bu yola sürüklenebilir. Suç işlemenin arkasında birçok neden bulunabilir.
Biyolojik ve Genetik Etkenler
Suç davranışının nedenlerini incelerken bazı araştırmalar biyolojik ve genetik faktörlere dikkat çekmektedir. Özellikle saldırganlıkla ilişkilendirilen bazı genetik varyasyonların ya da beynin ön lobu olan frontal lobdaki işlev bozukluklarının, bireyin dürtü kontrolünde zayıflığa yol açabildiği söylenmektedir. Ancak bu faktörler tek başına belirleyici değildir. Yani genetik yatkınlık, çevresel koşullar uygun değilse ortaya çıkmayabilir.
Çocukluk ve Travmatik Deneyimler
Çocukluk dönemi, kişiliğin ve davranış kalıplarının şekillendiği en kritik evredir. Bu dönemde ihmal, istismar, şiddet, güvensizlik ve sevgisizlikle büyüyen çocukların, ileriki yaşamlarında suçla temas etme olasılığı artabilir. Çünkü bu tür çocuklar, dünyayı tehlikeli bir yer olarak algılamaya başlar ve güven ilişkileri bozulur. Bu da, ileride saldırgan, manipülatif ya da yasal sınırları önemsemeyen davranışlara zemin hazırlayabilir.
Çevresel ve Sosyal Etkenler
Toplumsal yapı da suç davranışında önemli bir etkendir. Yoksulluk, eğitimsizlik, işsizlik, ayrımcılık gibi faktörler bireyleri çaresiz ve değersiz hissettirebilir. Bu da suçu bir çıkış yolu gibi görmelerine neden olabilir. Aynı zamanda suçun normalleştiği veya ödüllendirildiği sosyal çevrelerde yetişen bireyler, suçu bir yaşam tarzı olarak benimseyebilir. Özellikle organize suç örgütlerinde, aidiyet duygusu ve güç ihtiyacı, genç bireyleri kendine çekebilir. Aslında bir nevi genç bireyin eksik olan ihtiyacının karşılandığı ortamlarda suç işleme ve yoldan sapma olayı daha da artabilir.
Psikolojik Bozukluklar ve Kişilik Yapısı
Bazı bireylerde suç davranışı, altta yatan bir psikolojik bozukluğun sonucu olabilir. Özellikle antisosyal kişilik bozukluğu olan bireyler, başkalarının haklarını önemsemeyen, empati yoksunu, sorumluluk duygusu düşük kişiler olabilir. Bu özellikler de suç davranışlarını artırabilir. Ancak burada önemli bir ayrımı yapmak gerekir: Her ruhsal bozukluğu olan kişi suç işlemez ve her suç işleyen kişi ruhsal bozukluğa sahip değildir. Toplumumuzda ister istemez bir önyargı bulunmaktadır bu konuda. O nedenle bu ayrımın yapılması önem arz etmektedir.
Suç, Her Zaman Kötülük mü?
Bazı suçlar, bireyin hayatta kalma mücadelesinin sonucu da olabilir. Aç kalan bir insanın marketten yiyecek çalması ya da şiddet ortamında büyüyen bir çocuğun kendini korumak için saldırganlaşması gibi örnekler, suçun her zaman “kötü niyet” ile açıklanamayacağını gösterir. Bu durumlar, psikolojide “durumsal suç” olarak değerlendirilir. Yani kişi suça eğilimli değildir, ancak içinde bulunduğu koşullar onu suça iter.
Anlamak Yargılamaktan Daha Zor Ama Daha Gerekli
Elbette suç davranışı asla onaylanamaz. Ancak anlamaya çalışmak, hem suçla mücadele etmek hem de suçun tekrarını önlemek için gereklidir. Çünkü her suç bir hikâyenin son sayfasıdır. O hikâyeyi başından okumadan, sadece sonucu yargılamak, bizi çözümden uzaklaştırır.
Bir insan neden suç işler sorusuna verilecek yanıtlar, bireysel psikolojiden toplumsal yapıya kadar geniş bir alanı kapsar. Belki de bu nedenle, suçlularla değil, suçu doğuran koşullarla mücadele etmek en etkili yoldur. Çünkü insan davranışı değişebilir, yeter ki neye ihtiyaç duyduğunu anlayabilelim.
Kaynakça
- Eysenck, H. J. (1977). Crime and Personality. Routledge.
- American Psychological Association (APA). (2013). Understanding the Psychology of Criminal Behavior.
- Moffitt, T. E. (1993). Adolescence-Limited and Life-Course-Persistent Antisocial Behavior: A Developmental Taxonomy. Psychological Review, 100(4), 674–701.
- Bandura, A. (1973). Aggression: A Social Learning Analysis.
- Türkiye Adalet Akademisi (2022). Suç Psikolojisi ve Ceza Hukuku İlişkisi.