Pazar, Mayıs 18, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Kendimi Kabul Ettirmek Zorunda mıyım?

Mükemmeliyetçilik, çoğu zaman insanı derinden yıpratan bir özelliktir. Her alanda başarılı olma çabası, bir konuda yeterince emek göstermene rağmen içten içe hissedilen yetersizlik duygusu, hata yapmaktan korkma ya da başarıları takdir edememe gibi düşünceleri beraberinde getirir. Akıl ve ruh üzerindeki bu yük, dışarıdan fark edilemeyen ancak içeride yıkıcı etkileri olan bir sorundur. Etrafımızdaki insanlara başarı, özgüven ve öz irade sahibi bir kişi imajı yaratsak da, kendi düşüncelerimizle baş başa kaldığımızda kaygı, kendini değerli görmeme ve yetememe duygularıyla savaşırız. Bazen bu savaş o kadar yorucudur ki, bu duygulara teslim olmak, yüzleşmekten daha kolay gelir.

Mükemmeliyetçilik sahibi birey, başarısızlıkla karşılaştığında adeta zamanı durdurur ve tamamen hatalarına odaklanır. Hatta çevresinin de böyle tepki vereceğine kendini inandırır. Başarısızlığını sindirmesi gereken yerde, etraftakilerin tepkisinden korkar. Aslında kişi, başarısız olmaktan çok başarısız gözükmekten korkar.

Başarısızlıkla Mücadele

Sağlıklı bir “iyi olma” hali, kişi kendisi için çabaladığında ortaya çıkar. Ancak mükemmeliyetçilik, diğerleri odaklıdır. Bu yüzden kimimize başkalarının duyguları, kendi duygularımızdan daha korkutucu gelir. Başarısızlığı hayatımızdan çıkaramayız. Yürümeyi düşerek öğreniriz; koşmayı geç kalarak, konuşmayı kelimeleri karıştırarak, resim yapmayı çizgileri yanlış çekerek. Yani başarısızlık her zaman bizimledir; zamanla gelişir ve bizi de geliştirir. Başarısız olduğumuzu düşündüğümüzde, aslında yeni bir şey başarmış ya da o yolda bir adım atmışızdır.

“Başarısız olmadan başarıya ulaşılmaz” gibi cümleleri sosyal medyadan ya da çevremizden sıkça duyarız, ama kendimize kabul ettirme konusunda zorluk yaşarız. En ufak hatamızda, başarısızlığımızda, şimdiye kadar başardıklarımıza kör oluruz. Örneğin, bir alanda başarılı olduğunuzu kanıtladınız, notunuz yüz; ama sizin için bu yine yeterli değil. Neden mi? Çünkü sınavda 50 kişiden altısı da yüz aldı. Eğer mükemmeliyetçiyseniz, bu, kendinizi başarısız görüp sıradanlaştırmak için yeterli bir sebep haline gelir. Buna benzer durumlarda başarıyı fark etmektense önemsizleştirmek daha kolay gelir.

Optimalist ve Mükemmeliyetçi

Psikologlara göre, mükemmeli istemek bir bakımdan faydalı olabilir. Ancak burada ince bir çizgi var. Bazı insanlar, en iyiye ulaşmak için çok çabalar, amaçları uğrunda pek çok şey feda eder, ama başarısız olduklarında büyük hayal kırıklıklarına uğramazlar. Başarısızlığı yaşamın bir parçası olarak görürler. Bağlayamadıkları bir iş, bitiremedikleri bir proje, hatta biten bir evlilik, onlar için kabul edilebilir ve iyi taraflarının sayılabileceği normal bir süreçtir. Bu kişiler, optimalist olarak adlandırılır. Optimalistler, tıpkı mükemmeliyetçiler gibi en iyiyi ister, fakat işler ters gittiğinde başarısızlığı kabul ederler.

Çizginin altında kalanlar ise başarısızlığı reddedenlerdir. Mükemmeliyetçiler için başaramamak, büyük hayal kırıklığı ve derin üzüntü demektir. Tek bir başarısızlık, onları yetersiz hissettirmeye ve değersizliklerini kanıtladığını düşündürmeye yeter. Daha sağlıklı bir yaşam için bu yetersizlik duygusuyla yüzleşip baş etmeyi öğrenmemiz gerekir. Peki, nasıl? Hem mükemmel olma arzusuyla yanıp tutuşan hem de her düşüşte yetersizlik duygusuyla boğuşan biri olarak bu döngüden nasıl kurtuluruz?

Mükemmeliyetçilik ile Nasıl Baş Edilir?

Her zaman kusursuz olmaya çalışmak bizi halsiz düşürür, ama bu halsizlik, ne kadar aşırıya kaçtığımızı da öğretir. Bunu, bir arkadaşımın hikâyesiyle anlatmak istiyorum:  

“Arkadaşım, bedeninin kusursuz olmasına takıntılıydı. Mükemmel bir model vücuduna sahip olmak istiyordu. Her aynaya baktığında yalnızca kusurlarını görüyordu. Günleri kalori hesaplamakla geçiyor, tartıda gördüğü sayı onun mutluluğunu belirliyordu. Zamanla bu durum öyle bir boyuta ulaştı ki, bir gün aynaya baktığında artık yalnızca kemiklerini görebildi ve bu bile ona huzur vermedi. Kusursuz olmaya çalışmaktan yorulmuştu. İlk adım olarak, çevresinden yediği ürünlerin ambalajlarındaki kalori kısımlarını karalamalarını istedi. Bir süre bu şekilde devam ettikten sonra psikolojik destek almaya karar verdi. Uzun ve zorlu bir süreçti, ama sonunda kendini olduğu haliyle sevmeyi ve kabul etmeyi öğrendi.”

Bu hikâye üzerine düşündüğümüzde, her zaman mükemmel olma çabasını bıraktığımızda başarısız olmayacağımızı fark ederiz. İç sesimizin ve çevremizin bize yapıştırmak istediğini düşündüğümüz etiketleri de kabul etmiş olmayız. Sadece farkında oluruz ve olmayı seçeriz. Bedenimiz, kariyerimiz, akademik hayatımız, ilişkilerimiz ya da düşüncelerimiz mükemmel olmak zorunda değil. Bunu fark ediyorsak, kendimize şu soruyu sorabiliriz: “Kendimi kabul ettirmek zorunda mıyım?”

Bu gibi sorularla baş edemediğimizde, bir uzmandan yardım almayı deneyebiliriz. Profesyonel destek, sorunlarla daha kolay baş etmemize yardımcı olabilir.

Kaynakça

Shafran, R., Egan, S., & Wade, T. (2010). Overcoming perfectionism: A self-help guide using cognitive behavioral techniques. Robinson. (D. Onuk, Çev., 2017). Kuraldışı Yayıncılık.  

Tokgöz Özsoylar, Ö. (2023, Eylül 18). Mükemmeliyetçilik ve optimalizm [Video]. YouTube. https://www.youtube.com/watch?v=xgMsOk8ULNQ&t=471s

Zeynep Nur Seylan
Zeynep Nur Seylan
Zeynep, Rumeli Üniversitesi İngilizce Psikoloji bölümünde tam burslu olarak eğitimine devam etmektedir. Küçüklüğünden beri yazmaya ve psikolojiye ilgi duymakta olup, bu tutkusunu psikoloji alanında içerikler üreterek sürdürmektedir. Psikoloji alanında kendini geliştirmek amacıyla çeşitli kitaplar okumakta, sertifikalı seminerlere katılmakta ve edindiği bilgileri derleyerek psikolojik hastalıklar üzerine blog yazıları yazmaktadır. Girişimci Psikologlar Derneği’nde (GİPDER) blog yazarı olarak görev almakta ve Psychology Times Türkiye’de yazar olarak yer almaktadır. Bilimsel kaynaklardan edindiği bilgileri anlaşılır bir dille okuyuculara aktarmayı amaçlamakta olup, psikoloji alanındaki bilgi birikimini artırarak kendini olabildiğince geliştirerek klinik psikoloji alanında iyi bir yere ulaşmayı hedeflemektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar