Salı, Mayıs 6, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

John Gottman’ın Teorisi Işığında Mahşerin Dört Atlısı ve İlişkisel Çöküş

 Günümüzde ilişkiler pek çok farklı nedenle sona erebilmektedir. Dr. John Gottman, ilişkilerin sonunu hazırlayan dört temel iletişim biçimleri olduğunu öne sürmüş ve bu iletişim kalıplarının ilişkileri yavaş yavaş çöküşe sürüklediğini savunan bir teori geliştirmiştir. Peki, bir ilişki ne zaman ve nasıl yıkıma sürüklenir? Bu yazıda, Dr. John Gottman’ın duygusal ilişkilerin sonunu hazırlayan dört temel iletişim biçimlerini inceleyeceğiz.

John Gottman ve Mahşerin Dört Atlısı

Dr. John Gottman, araştırmacı, yazar ve psikologdur. Evlilik, çift ilişkileri ve iletişim üzerine birçok çalışma yapmış ve bu çalışmaları dünya genelinde geniş bir kitle tarafından tanınmıştır. Eşiyle birlikte “The Gottman Institute” adını verdikleri bir enstitü kurmuş; bu enstitüde çiftlere yönelik “Gottman Çift Terapisi” programlarını geliştirmiştir. Dr. John Gottman’ın en bilinen kuramı ise Mahşerin Dört Atlısı kuramıdır.

John Gottman, Mahşerin Dört Atlısı (The Four Horsemen of the Apocalypse) kavramını 1994 yılında yayımladığı Why Marriages Succeed or Fail (Evlilikler Neden Başarılı Olur ya da Başarısız Olur) adlı kitabında açıklamıştır. Bu kuramın ismi, Hristiyanlıkta özellikle Yeni Ahit’in Vahiy (Apokalips) kitabında geçen sembolik figürlerden gelmektedir. Bu dört atlı, dünyanın sonunu getirecek felaketleri temsil eder. John Gottman da bu sembolizmi kendi kuramına uyarlayarak, ilişkilerin sonunu getiren dört tehlikeli iletişim biçimlerini Mahşerin Dört Atlısı olarak tanımlamıştır.

Bu dört atlı şunlardır:

  • Eleştiri (Criticism)
  • Küçümseme (Contempt)
  • Savunma (Defensiveness)
  • Duvar Örme (Stonewalling)

Şimdi bu bileşenlere daha yakından bakalım.

Eleştiri (Criticism)

Mahşerin Dört Atlısından ilki olan Eleştiri, partnerin kişiliğine ya da karakterine yönelik olumsuz bir ifade içeren tepkilerdir. Bu tür ifadeler, karşı tarafın eksik, yetersiz ya da hatalı olduğu duygusunu uyandırır ve çoğunlukla suçlama içerir. Eleştirilen kişi savunmaya geçer ve bu durum, çatışmanın daha da tırmanmasına neden olur.

Oysa aynı durum, eleştiri yerine bir şikâyet olarak ifade edildiğinde, ilişkiyi yıpratmak yerine yapıcı bir iletişim fırsatına dönüşebilir. Şikâyet, bir davranışı ve bu davranışın üzerimizdeki etkisini dile getirirken, kişiliğe saldırmaz. Böylece taraflar kendini daha az tehdit altında hisseder ve çözüm odaklı kalabilir.

Örnek:

  • Şikâyet: “Geç kaldığında ve beni aramadığında korktum. Birbirimizi böyle durumlarda bilgilendireceğimiz konusunda anlaşmıştık, diye hatırlıyorum.”
  • Eleştiri: “Davranışlarının başkalarını nasıl etkilediğini asla düşünmüyorsun. Bu kadar unutkan olduğunu sanmıyorum, sadece bencilsin. Hiçbir zaman başkalarını düşünmezsin! Beni hiç düşünmüyorsun!” (The Gottman Institute, 2024)

Küçümseme (Contempt)

Mahşerin Dört Atlısının ikinci atlısı ise küçümsemedir. Küçümseme, karşısındaki kişiyi değersiz hissettirme, aşağılanmış veya küçümsenmiş hissettiren bir tutumdur. Küçümseme, ilişkilere zarar veren ve ilişkideki güveni ile saygıyı zedeleyen bir davranıştır. Yapılan araştırmalarda, birbirlerini küçümseyen partnerlerin bağışıklık sistemlerinin zayıflaması nedeniyle diğer bireylere kıyasla daha sık enfeksiyon hastalıkları geçirdikleri ortaya çıkmıştır. Küçümseme, boşanmanın en büyük nedenleri arasında yer almaktadır.

Örnek:

  • Eleştiri partnerinin karakterine saldırırken, küçümseme ona karşı moral üstünlüğü kurar: “Yorgun musun? Hadi oradan! Ben bütün gün çocuklarla birlikteydim, evi ayakta tutmak için deli gibi koşuşturuyorum, sen ise işten geldiğinde tek yaptığın şey o kanepede çocuğa dönüp aptalca video oyunları oynamak. Bir çocuğa daha vakit ayıramam. Daha ne kadar zavallı olabilirsin?” Bu tür bir küçümseme, partneri değersizleştirirken, ona moral üstünlüğü kurmaya çalışır. Sonuç olarak, ilişkideki güveni ve saygıyı ciddi şekilde zedeler. (The Gottman Institute, 2024)

Savunma (Defensiveness)

Mahşerin Dört Atlısının üçüncü atlısı ise savunmadır. Savunma, partnerlerin karşı tarafı anlamaya fırsat vermeden kendilerini koruma çabasıdır. Bu, ilişkinin bitmesine neden olabilecek önemli bir iletişim biçimleridir. Savunmanın en göze çarpan özelliği, karşı tarafın ne dediğini duymamaktır. Savunma durumunda, bir partner diğerini eleştirdiğinde, eleştirilen taraf hemen savunmaya geçer. Ancak bu savunma, aslında bir tür suçlama içerdiği için tartışma giderek alevlenir ve ilişki, kısır bir döngüye girer.

Örnek:

  • Soru: “Bu sabah söz verdiğin gibi Betty ve Ralph’ı bu akşam gelemeyeceğimizi haber vermek için aradın mı?”
  • Savunmacı yanıt: “Bugün fazlasıyla yoğundum. Zaten programımın ne kadar yoğun olduğunu sen de biliyorsun. Neden sen yapmadın?”
  • Bu partner yalnızca savunmacı bir şekilde yanıt vermekle kalmıyor, aynı zamanda suçu tersine çevirerek durumu diğer partnerin hatasıymış gibi göstermeye çalışıyor. (The Gottman Institute, 2024)

Duvar Örme (Stonewalling)

Mahşerin Dört Atlısının dördüncü atlısı ise duvar örmedir. Duvar örme, dinleyici partnerin iletişimden tamamen geri çekilmesi, içine kapanması ve partnerinin sorularına yanıt vermeyi bırakması halidir. Bu durum hem fiziksel hem de duygusal anlamda iletişimin kesilmesi ve konuşmanın sona ermesidir. Duvar örme, genellikle aşağılamaya verilen bir tepkidir. Bu davranış, karşı tarafa önemsenmediği ve reddedildiği mesajını verir. Bu tür davranış kalıpları, çiftlerin uzun süre küs kalmasına ve birbirlerine karşı soğuk, mesafeli davranmalarına neden olur.

Sonuç

John Gottman, ilişkileri bitiren dört temel iletişim biçimlerini temel alan Mahşerin Dört Atlısı isimli bir teori geliştirmiştir. Bu teoride, Mahşerin Dört Atlısı olarak adlandırılan davranışlar şunlardır: Eleştiri (Criticism), Küçümseme (Contempt), Savunma (Defensiveness), Duvar Örme (Stonewalling). İlişkinin sonunu getiren bu dört temel davranış biçimi birbirini tetikleyerek, zamanla ilişkiyi yavaş yavaş sona doğru sürüklemektedir.

Kaynakça

Berna Tonkul
Berna Tonkul
Psikolog Berna Tonkul, Doğu Akdeniz Üniversitesi Psikoloji (%100 İngilizce) bölümünden mezun olmuştur. Lisans eğitimi süresince çeşitli kurumlarda gönüllü stajlar yaparak sahada deneyim kazanmış, ayrıca yurt dışında insan kaynakları alanında staj yapmıştır. Avrupa Psikoloji Öğrenci Dernekleri Federasyonu (EFPSA) gibi uluslararası çalışma gruplarında proje gönüllüsü olarak görev almıştır. Türk Psikologlar Derneği üyesi olan Tonkul, psikolojik damgalama ve ayrımcılık konularında farkındalık oluşturmayı amaçlayan projelerde yer almıştır. Akademik ve mesleki gelişimine önem vererek Çocuk Merkezli Oyun Terapisi, Sanat Terapisi, Objektif ve Projektif Testler, MOXO Dikkat Testi gibi çeşitli eğitimler almıştır. Danışmanlık merkezlerinde edindiği deneyimlerle psikolojik destek süreçlerinde aktif rol almaktadır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar