Pazartesi, Mayıs 5, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Dijital Dönüşümün Psikolojik Etkileri

21.yüzyıl, dijitalleşme teknolojilerinin insanların hayatına girdiği bir zaman olarak öne çıkmaktadır. Dijital araçlar sayesinde insanlar bilgiye daha hızlı erişebilir, çeşitli platformlar aracılığıyla iletişim kurabilir ve gündelik yaşamlarını değiştirebilirler. Bireylerin psikolojik yapısı, sosyal ilişkileri ve yaşam tarzı bu değişimle değişecektir. Dijitalleşmenin sağladığı kolaylıklara ek olarak, yalnızlık hissi, aile içi ilişkilerde problemler, dikkat sorunları ve değişen benlik algısı gibi psikolojik etkiler görülmektedir (Carr, 2011).

Bireylerin değer yargıları ve sistemleri, iletişim alışkanlıkları ve davranışları, teknolojinin hayatın çeşitli alanlarına girmesiyle birlikte değişmektedir. Dijital araçların insanların günlük yaşamlarını etkilediğini ve sosyal, psikolojik ve kültürel yeni standartlara uyum sağlamaya teşvik ettiğini gösteren birçok araştırma bulunmaktadır (Koçarslan & Kılınç, 2019). Dijitalleşme, bu bağlamda zaman algısı, kimlik, benlik ve tüketim davranışlarında değişikliklere neden olmaktadır (Çiftçi & Karakaş, 2019).

Dijital Dönüşüm ve İnsan İlişkileri

Dijital dönüşüm, bireylerin iletişim biçimlerini köklü şekilde etkilemiştir. Geleneksel olan yüz yüze iletişim azalırken, sanal ortamdaki etkileşimler ve iletişimler artış göstermiştir. Bu süreçte bireylerin sosyal ilişkilerinde de değişimler yaşanmakta, yakın ilişkiler dijital platformlara taşınmaktadır. Sosyal medya araçları, dijitalleşme sayesinde bireylere hızlı ve sürekli bağlantı sunmakta, fakat bu durum aynı zamanda bireyin gerçek hayattaki ilişkilerden uzaklaşmasına da neden olabilmektedir.

Dijital Psikoloji ve Günlük Yaşam

Dijital araçlar, insanların duygusal, bilişsel ve davranışsal işlevlerini doğrudan etkilemektedir. Günlük yaşamın önemli bir parçası haline gelen dijital araçlar aynı zamanda dijital ortamların da oluşmasına olanak sağlamaktadır. Dijital ortamlar, insanları ihtiyaçlarını karşılamak için daha fazla teknolojiye bağımlı hale getirmektedir (Yengin, 2015). Çocuklar, dijital dünyayla erken yaşta tanışırlar ve çoğu zaman ekran karşısında geçirirler. Bu, gelişimini ve sosyal ilişkilerini etkilemektedir. Dijital oyunların bazıları çocukları eğlendirse de, şiddet içeren içerikler çocukların davranışını olumsuz yönde etkilemektedir (Güvendi ve diğerleri, 2019).

Dijitalleşme hem gençleri hem de yaşlı bireyleri etkilemektedir. Geçmişte dijital ortamlardan uzak olduğu düşünülen yaşlı bireyler, günümüzde teknolojiden yararlanmakta ve dijital araçları günlük yaşamlarına entegre etmektedir (Çataloğlu, 2018). Bununla birlikte, bu kişiler zaman zaman duygusal olarak etkilenmekte ve sanal olarak sevdiklerinin hayatına tanıklık etmenin getirdiği yalnızlık ve dışlanmışlık duygularını yaşamaktadırlar.

Dijital Kültür ve Psikolojik Dönüşüm

Dijital kültür, bireylerin davranışlarını ve sosyal kimliklerini değiştirmektedir. Toplum içinde yüz yüze iletişim azaldıkça, insanlar dijital ortamlar üzerinden sosyalleşmekte ve bu da bazı insanlarda yalnızlaşma ve dışlanma eğilimini artırmaktadır. Dijitalleşmenin bu etkisi, içe dönük insanlarda daha fazla görülür (Dilci, 2015). Bu bireyler zamanla sosyal ilişkilerden uzaklaşır ve dijital dünyalarına çekilir, bu durum aile içi ilişkilerin bozulmasına neden olmaktadır. Byung-Chul Han (2022), dijitalleşmenin bireylerin zihin dünyasını ve toplumsal yapıları nasıl dönüştürdüğüne dikkat çeker. Ona göre bilgi akışının sınırsız ve kontrolsüz hale gelmesi, bireyleri hem zihinsel hem de sosyal olarak baskı altına almaktadır. Bu bağlamda dijitalleşmenin siyasal, kültürel ve psikolojik yansımaları da uzun vadede daha görünür ve fark edilir hale gelmektedir.

Sonuç

Dijitalleşme, 21. yüzyılın kaçınılmaz bir gerçeğidir. Bununla birlikte, bu sürecin hem bireysel hem de toplumsal düzeyde sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi için dijital araçların uygun şekilde kullanılması gerekmektedir. Dijital psikoloji alanında yapılan araştırmalar, bu değişikliğin kişinin ruhsal durumunu, ilişkilerini ve değer yargılarını etkilediğini göstermektedir. Bu nedenle, bireylerin dijital ortamlarda geçirilen zamanın denetlenmesi, psikolojik destek mekanizmalarının ve hizmetlerinin güçlendirilmesi ve dijital ortamlarda geçirilen zamanın denetlenmesi çok büyük önem taşımaktadır.

Kaynakça

Çakır, A., ve Dilci, T. (2024). Dijitalleşme, Kültür ve Psikoloji Üçgeninde Değer Algısı. Cihannüma Sosyal Bilimler Akademi Dergisi, 2(2), 40-63.
Çataloğlu, S. (2018). Yaşlılık, değer ve teknoloji. Uluslararası İnsan Çalışmaları Dergisi, 1(1), 27-35.
Çiftçi, A., & Karakaş, Y. (2019). Dijitalleşen zamanın izdüşümünde: kimliğin, bedenin ve iletişimin dönüşümü. AJIT-e: Bilişim Teknolojileri Online Dergisi, 10(37), 7-30.
Dilci, T. (2015). Dijital Diyet. Geçit Yayıncılık.
Koçarslan, H., & Kılınç, H. (2019). Dijital pazarlamada tüketici algısı, internette alışveriş üzerine bir araştırma. Avrupa Bilim ve Teknoloji Dergisi, (17), 1263-1273.
Yengin, D. (2015). Teknoloji bağımlılığı olarak dijital bağımlılık. The Turkish Online Journal of Design Art and Communication, 9(2), 130-144.

Sıla Bozdağ
Sıla Bozdağ
Sıla Bozdağ, Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik (PDR) alanında lisans eğitimini tamamlamış, şu anda Eğitim Programları ve Öğretimi (EPÖ) alanında tezli yüksek lisans yapmaktadır. Bozdağ, özellikle Bilişsel Davranışçı Terapi ve Oyun Terapisi alanında eğitimlerini tamamlamıştır. Akademik çalışmaları, öğrenme stratejileri, kariyer danışmanlığı, psikoloji ve öğretim programlarının geliştirilmesi üzerine yoğunlaşmaktadır. Gravitas Danışmanlık kurumunda psikolojik danışman olarak görev almış, aynı zamanda kişisel gelişim ve psikoloji alanlarında Gravitas Danışmanlık sitesi için blog yazıları kaleme almıştır. Psikolojiyi daha geniş kitlelere ulaştırmayı ve danışmanlık süreçlerini geliştirmeyi hedefleyen Sıla Bozdağ, bu doğrultuda çeşitli platformlarda yazılar kaleme almakta ve eğitim süreçlerini psikolojik danışmanlık ile bütünleştiren içerikler üretmektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar