Yalnızlık, bir olmak mıdır? Hiç, bir yerdeyken aktif bir zaman geçirmenize rağmen oradan ayrıldıktan sonra anlamsız bir boşluk hissettiniz mi? Hayatımızdaki insanların sayısı çok olabilir ve nadiren yalnız kalıyor olabilirsiniz. Birçok kişi, sadece gün içinde yalnız kaldığı süre ne kadar çoksa o zaman “Ben yalnız bir insanım” diye düşünür. Hâlbuki insan, kendi tercih ettiği topluluk içinde bile yalnız olabilir. Hatta bazen bu topluluk tek bir kişiden de oluşabilmektedir.
Aslında birbirlerine yakın anlamlı görünebilirler ama bir yere uyum sağlamanız, oraya ait olduğunuz anlamına gelmez. Tıpkı bir mandalinanın sarımsak koçanına uyumlu olup oraya ait olmaması gibi. Bu durumu fark etmek oldukça zordur. Bu süreçte uyum sağlarken üzerinize aldığınız sorumluluklar, roller ve uyum içerisinde olma çabası kişiyi oldukça yorar. Oraya uyum sağlama çabanız, neden yorgunluk hissettiğinizi anlamayı zorlaştırır. Çünkü ait olmadığınızı fark etmeniz için öncelikle kendinizi bilmeniz ve kendinizi kabul etmeniz gerekir.
Aidiyet ve Yalnızlık
Bir iş yerinde veya arkadaş ortamında kendinizi yetersiz, farklılaşmış, dışlanmış, anlaşılmamış veya yapay hissediyorsanız, bu sizde bir sorun olduğu anlamına gelmez. Ya da evlatlık, eş ve ebeveynlik gibi rollerin içerisindeyken kendinizi belirli görevleri yerine getiren bir kişi gibi hissetme, yalandan gülümsemeler, sizden istenen beklentilere göre hareket etme veya kendiniz olmak ile istenen kişi olmak arasında sürekli sıkışma durumları, aidiyet hissinin olmayışından kaynaklı olabilir.
Ait olmak, her zaman bütün olmak anlamına gelmez. Kendinizi sürekli böyle durumların içinde buluyorsanız, kendinizin mandalina, karşınızdakinin sarımsak ve yanınızdakinin bir elma olduğunu kabul etmekle başlayabilirsiniz. Burada etrafınızdaki herkesin fark etmesinden bahsetmiyorum. Sizin fark etmenizden bahsediyorum. Ki zaten bu bile tek başına yeterlidir.
Etrafınızdaki kişilerden eğer ki uzaklaşma imkânınız yoksa, o kişiye karşı sarımsaktan mandalina olmasını beklememeniz gerektiğini bilmek ve ona bakışla yaklaşmak iyi gelebilir. Kendinizi daha kendi gibi hissettiğiniz yerlerdeki zamanınızı artırabilirsiniz. Bir yere ait olmadığınızın en büyük kanıtı çabanızdır, aidiyetlik su gibidir, kendi yolunu bulur.
“Ait olunamayan bir yerin çabası, en büyük yalnızlıktır.” – Aslı Solak
Kendine Yabancılaşma: Yalnızlığın Belirtileri
Kendine yalnızlaşma dediğimiz durumda kişide şu belirtiler gözlemlenebilir:
- Kendine yabancılaşma
- İstediğin şeyin ne olduğunu bilememek
- Kendini bulunduğun yere ait hissedememe
- Sosyal alanda bekleneni ve istenileni yaparak hareket etme
- Sadece kendiniz için yaptığınız şeylerin hiç olmaması ya da azalması
- Bir konuda tercih yaparken bunu idealiniz olduğu için değil, olması gerektiği için yapmak
- Kendi hayatınızla ilgili idealleriniz doğrultusunda bir akışın olmaması
- 5 yıl önceki kendinizle ilgili düşünceleriniz ile bugünkinin aynı olması
- Toplumsal normlara göre daha çok hareket etme
- Kendini sürekli yargılama
- Kendine ayırdığın zamanın olmaması ya da az olması
- Üstlendiğin rollerin kendi isteklerinden önce gelmesi
- Üstlendiğiniz sorumlulukların hedeflerinizle aynı doğrultuda olmaması
- Her gününüzün aynı geçmesi
Yalnızlıktan Çıkış İçin Öneriler
Yalnızlık hissinden kurtulmak ve kendinize ait bir alan yaratmak için şu adımları deneyebilirsiniz:
- Bugüne kadar yapmış olduğunuz tercihlere değil, bugünden sonrasına odaklanın.
- Tek başınıza zaman geçirmekten korkmayın, kendi sesinizi dinleyin. İçinizdeki yalnızlığın çığlığını duyun, dinleyin.
- Kendinize hedef ve bu hedefler doğrultusunda yapmanız gerekenler listesi oluşturun.
- Kendiniz için yaptığınız bu listede, ilk önce küçük hedeflerle ve yapılması en kolay olanlarla başlayın. Acele etmeyin.
- Her zaman herkese zaman ayırmak zorunda değilsiniz. Belki de çevrenizdeki insanların sesinden dolayı kendi sesinizi hiç duyamıyorsunuzdur. Bunun için çevrenizdeki insanlara bazı sınırlar koymak iyi gelebilir.
- Bir şeye karar verirken, kendi istediğiniz için mi yoksa dış etkenlere bağlı verilen bir karar mı diye düşünebilirsiniz. Mümkün olduğunca orta noktada bulunmaya çalışın.
- Kendinizle ilgili yargılarınızı, kendi içinizde konuşup tartışmadan başka insanlara sunmayın.
- İstediğiniz şeyler, çevrenizdeki kişiler tarafından onay görmek zorunda değildir, bunu unutmayın.
- Yalnız kalmak ile yalnız hissetmek birbirinden farklıdır. Yalnız kalmak, etrafınızda başka insanların olmamasıdır. Yalnız hissetmek ise bir histir ve aidiyetlik duygusu başta olmak üzere birçok duyguyu etkiler.
- Kendinizi kanıtlamaya çalışmayın. Bazen etrafımızdaki insanlara neler yaptığımızı gösterme çabanız, aslında kendi kendinize kanıtlama ihtiyacından doğabilir. Öncelikle siz kendinizi bilin, ardından zaten görmek isteyen herkes sizi görebilecektir.
- “Kendimi iyi hissetmiyorum” demekten korkmayın, her gün iyi olmak zorunda değilsiniz.
- Kendinizde eksi gördüğünüz yanları değiştirmeye çalışırken harcadığınız enerjiyi, artı yönlerinizi daha çok göz önüne çıkarmakta kullanabilirsiniz.
Yalnızlık Temalı Şarkı Önerileri
Yalnızlık hissini anlamak ve duygularınızı ifade etmek için şu şarkıları dinleyebilirsiniz:
- 5 Seconds of Summer – Invisible
- Lorde – Liability
- Three Days Grace – Someone Who Cares
- Model – Yalnızlığın Senfonisi
- Soner Avcu – Yalnızlıklar
Not: Sözleri ile birlikte dinleyebilirsiniz.
