Rus psikolog Bluma Zeigarnik (1927), “Zeigarnik etkisi” adını taşıyan kavramı, günlük yaşamda gözlemlediği ilginç bir durum üzerine geliştirdi. Zeigarnik, garsonların siparişleri yalnızca sipariş servis edilme sürecindeyken hatırladıklarını, görev tamamlandığında yani sipariş tamamen yerine getirildiğinde ise hatırlamadıklarını fark ettiğinde bu kavramı açıklayacak bir deney tasarladı.
Yaşları farklı deneklerle yaptığı çalışmada, deneklerin tamamladıkları görevlerden çok, yarım kalan görevleri daha iyi ve daha sık hatırladıklarını ortaya koydu (Denmark, 2010).
Pişmanlıklar ve Yarım Kalanların Hafızadaki İzleri
Pişmanlıklar genellikle belirli bir zaman desenine göre ortaya çıkar: kısa vadede yapılan hatalar (yani yaptığımız eylemlerden kaynaklanan pişmanlıklar) daha büyük ve baskın görünürken, uzun vadede yapmadığımız şeyler, yani ihmaller, daha çok akılda kalır.
Bu fenomen Zeigarnik etkisi ile açıklanabilir mi?
Zeigarnik etkisi, insanların tamamlanmamış görevleri tamamlanmış olanlara kıyasla daha iyi hatırlama eğiliminde olduklarını gösterir. Araştırmalar, bu “unutulmayan yarım kalanlar” etkisinin pişmanlıklarımız üzerinde de rol oynayabileceğini öne sürüyor.
Örneğin, harekete geçmediğimiz için yaşadığımız pişmanlıklar, ukdeler tıpkı bitmemiş görevler gibi zihnimizde sürekli dönüp duran bir tür “Zeigarnik benzeri tekrar düşünce”ye yol açıyor olabilir. Bu da onları daha kolay geri çağırmamıza ve dolayısıyla daha fazla pişmanlık kaynağı haline getirmemize neden olur.
Bir anket çalışması, insanların harekete geçmedikleri için yaşadıkları en büyük pişmanlıkları, yaptıkları eylemlerden kaynaklanan pişmanlıklara kıyasla daha sık düşündüklerini ortaya koydu.
İki ek çalışmada ise katılımcılardan hem üçer “eylem pişmanlığı” hem de üçer “ihmal pişmanlığı” listesini yazmaları istendi ve birkaç hafta sonra bunları hatırlamaları istendi.
Beklendiği gibi, katılımcılar ihmal pişmanlıklarını, eylem pişmanlıklarına kıyasla daha iyi hatırladılar. İlginç olan, bu farkın pişmanlıkların ciddiyeti kontrol edildiğinde de sürdüğünü görmekti (Savitsky ve diğ., 1997).
Tamamlanmamış Görevleri Yeniden Başlatma Eğilimi: Ovsiankina Etkisi
Daha az bilinen bir eğilim ise tamamlanmamış görevleri yeniden başlatma eğilimi olarak geçen Ovsiankina etkisidir. Zeigarnik’e benzer bir yaklaşım kullanan Maria Ovsiankina (1928), katılımcıların fırsat verildiğinde kesintiye uğramış görevleri herhangi bir uyarı olmaksızın yeniden başlatma eğiliminde olduklarını bildirdi.
Ek olarak, Kurt Lewin (1926) bir niyet oluşturmanın, belirli nesnelere ve durumlara değer atayarak bir gerilim yarattığını öne sürdü. Bu içsel gerilim, neredeyse bir ihtiyaç niteliği taşır ve niyet başarıyla yerine getirilene kadar sürer. Eğer bir niyet kesintiye uğrarsa, bu gerilim boşaltılamaz; bu da tamamlanmamış aktivitelerin tamamlanmış olanlara kıyasla daha iyi hatırlanmasına ve yeniden başlatılmasını teşvik eder.
Zihnin Tamamlanmamışlara Takılması
Peki, hangi fırsatları erteleyip kaçırıyoruz? Geçmişten gelen birtakım soru işaretlerinin bizi irdeleyip durmasının nedeni ne?
Zeigarnik etkisi bize, tamamlanmamış işlerin ve hareketsiz kaldığımız anların zihnimizde neden bu kadar kalıcı olduğunu açıklar. Belki de pişmanlıklarımızdan ders almanın ilk adımı, bu “yarım kalanları” fark etmek ve harekete geçmeye karar vermektir.
Zeigarnik etkisi üzerine yapılan araştırmalar, sonraki yıllarda bu fenomenin evrensel olarak güvenilir olmadığını, yani her durumda kendini göstermediğini ortaya koymuştur. Bunun yerine, belirli koşullara ve bağlamlara bağlı olarak ortaya çıktığı anlaşılmıştır.
Araştırmaların bir kolu bireysel farklılıkları inceleyerek, kişilerin kesintiye uğramış görevleri hatırlama veya yeniden başlatma eğilimlerinde ne gibi varyasyonlar olduğunu araştırmış; diğer bir yaklaşım ise durumsal etkileri mercek altına alarak, çevresel ve görevle ilgili faktörlerin bu fenomen üzerinde nasıl rol oynadığını göstermiştir.
Tüm bu bulgular, Zeigarnik etkisinin tek başına basit bir “unutulmayan görevler yasası” olmadığını, aksine insan psikolojisinin karmaşıklığını ve niyetlerin, motivasyonların ve bağlamın etkileşimini anlamamıza yardımcı olan bir pencere sunduğunu gösterir.
Belki de en ilginç nokta, bu etkinin kendisinin tekrarlanabilirliği tartışmalı olsa da, ortaya atılması bile psikoloji bilimine birçok derin soruyu miras bırakmıştır:
-
İnsanlar niyetlerini neden tamamlamak ister?
-
Kesintiler belleğimizi ve motivasyonumuzu nasıl şekillendirir?
Bu tür sorular, Zeigarnik etkisinin ötesine geçerek zihnin işleyişi ve davranışlarımızın dinamikleri üzerine düşündüğümüzde hâlâ keşfedilecek pek çok kapı aralamaktadır.
Belki de bu soruların peşine düşmek, modern psikolojiye katkıda bulunmanın yollarından biridir.
Kaynakça
-
Denmark, F. L. (2010). Zeigarnik effect. Wiley Online Library. https://doi.org/10.1002/9780470479216.corpsy0924
-
Savitsky, K., Medvec, V. H., & Gilovich, T. (1997). Remembering and regretting: The Zeigarnik effect and the cognitive availability of regrettable actions and inactions. Personality and Social Psychology Bulletin, 23(3), 248–257. https://doi.org/10.1177/0146167297233004
-
Ovsiankina, M. (1928). Untersuchungen zur Handlungs- und Affektpsychologie. Psychologische Forschung, 11, 302–379. https://doi.org/10.1007/BF00410261
-
Lewin, K. (1926). Vorsatz, Wille und Bedürfnis. Psychologische Forschung, 7, 330–385. https://doi.org/10.1007/BF02424365
-
Ghibellini, R., & Meier, B. (2025). Interruption, recall and resumption: A meta-analysis of the Zeigarnik and Ovsiankina effects. Humanities and Social Sciences Communications, 12, 962. https://doi.org/10.1057/s41599-025-05000-w

