Cuma, Kasım 14, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

İkna Edilmiş İlişki: Peki Ya İlişki Dinamiği Nerede?

Bir ilişkiye başlamak her daim iki tarafın da isteği ile mi olur yoksa istisnalar var mıdır? Yaşanan her ilişkinin başlangıcı ve gelişimi aynı olmayabiliyor. İlişkiler birçok faktörle bağlantılı olduğundan farklılıklar gösterebiliyor. Bazı ilişkiler karşılıklı heves ve istek yerine, bir tarafın partnerine yaptığı ısrar ve ikna yöntemleri ile başlayıp ilerleyebiliyor. Örneğin “beni tanırsan seveceğine eminim”, “bize bir şans ver” gibi cümleler masum ve romantik gibi gözükse bile aslında bir tür duygusal manipülasyondur. Bu tarz ikna etme çabası partnerin özgür iradesini yok saymaktır. Partnerin birbirinden farklı sebeplerden dolayı ilişki istemediğini dürüstçe söylemesinin ardından saygı kazanması ve fikrine karşı anlayış gösterilmesi gerekir. Çünkü istek ve düşünceler konusunda dürüst olunmadığı zaman boşuna harcanan zaman, emek ve enerji ile karşılaşılabiliyor. Bazen duygusal baskıya dayanamayan partner belki kırmamak belki de baskıdan kaçmak için ilişkiyi kabul edebilir. Ancak bu noktada özgürce ve mutlulukla söylenen bir “evet” değil, gün sonunda her an vazgeçilebilecek bir “peki” görülür. Örneğin arkadaşınızla sinemaya gitme planı yapmak istediğinizi düşünelim ve arkadaşınız sizin teklifinizi kabul etmemiş olsun. Şu durumda fazla ısrar etmemek gerekir. Arkadaşınızın başka bir planı olabilir, ekrana karşı hassasiyeti olabilir, farz edelim ki sadece dışarı çıkmak için motivasyonu da olmayabilir. Israrla kabul edip geldiğinde zaten o anın tadını çıkarması zorlaşacak hatta sürekli erken ayrılmak için bahaneler üretebilecek duruma gelecektir. Bahsettiğimiz şey istek ile iknanın arasında bulunan çizginin bulanıklaşmasıdır.

İkna Edilen Partnerin Dinamiği

İkna edilen partner çoğunlukla hayır demekte zorlanan, yaşanabilme ihtimali olan çatışmalardan kaçınma eğilimine sahip biridir. Kaçıngan bireylerin, ısrarcı kişilik tarafından ikna edilmesi sık görülebilir. Hatta birey ilişkiyi reddettiğinde kendini bencil biri olarak ilan edebilir. Bazı kişiler de sadece yalnızlığı sevmediğinden içinden olumsuz bir his geçmesine rağmen ilişkiyi kabullenebilir. Bir de karşısındaki kişi nasıl yaklaşması gerektiğini planladıysa mesela, ikna etmeye çalıştığı partnerin hayatındaki eksikliklerini ve en çok sevgi hissetmesi gereken anları yakalayıp o boşlukları kendisi ile tamamlamak için çabaladığında bağlılık hissetmek kaçınılmaz olabilir. Fakat bu bağlılık kendi isteği dışında gerçekleştiğinden dolayı muhtemelen her fırsatta ilişkiyi bitirmeye çalışacak çünkü zaten belki de korktuğu şey ilişki.

İkna Eden Tarafın İç Dünyası

İkna eden taraf aşkı ve düşündüğü mutlu ilişkisi için çabaladığına kendini inandırır. Aslında gerçeklik payı olan tek şey partnerine duygusal şiddet uyguladığıdır. Peki ya bu kişi sevilmek için ve bir ilişkide bulunabilmek için gerçekten bu kadar ısrarcı olmasını ve karşı tarafın eksikliklerini izleyip onun hayatına “taktiklerle” müdahale etmesi gerektiğini nereden ve nasıl öğrendi? Konu karşı tarafla ilgili değil, bu manipülasyonlarla gerçekten zemini sağlam ve güvene dayalı bir ilişkinin kurulması pek olanaklı sayılmaz. Hatta ilişkiye zorla dahil ettiği için sorumluluk hissedip sürekli memnun etmeye çalıştığı bir durum ortaya çıkacaktır. Bahsedilen çaba herhangi bir ilişkinin başında olan ekstra özen çabası değil, tüm süreç boyunca ikna ve taktiklerle ilişkide kalan kişi gitmesin diye verilen çaba. Sürecin sonunda inanılmaz derecede tüketilen bir enerji ile zaman hissedilecek. Üzücü olan da çoğunlukla sonucu istenilen gibi olmaması.

Çocukluk Dinamiklerinin Etkisi

Burada meydana gelen soru: Çocukken ebeveyniniz sadece komik olduğunuz veya sadece ağladığınız anlarda mı size karşı ilgi gösterdiler? Belki de sadece bir şeyler başardığınızda sizi fark ettiklerini hissetmişsinizdir. Her ağladığınızda istekleriniz/ ihtiyaçlarınız karşılandıysa veya siz her yüksek not aldığınızda ödül gördüyseniz zaten çocuk olarak hep ağlayıp veya hep yüksek not almışsınızdır. Bugüne geldiğimizde de karşı tarafın isteklerini karşıladığınızda ilişkide bulunmayı hak etmiş gibi düşünüyor olabilirsiniz. Ama siz ekstra çaba sarf etmeden de sizinle ilgilenen, konuşan, sizi önemseyen ebeveynlere sahipseniz zaten ilişkide olduğunuz gibi sevileceğinize inanıyorsunuzdur. Bu inanç doğru; siz bu kadar enerji harcamadan da güzel duygular hissedip güvene dayalı ilişkiler yaşayabilirsiniz.

Gerçek İlişki Dinamiği

Gerçek ilişki birilerini ikna etme çabası, kurallar, taktikler ile kurulmaz. Gerçek sevgi “hayır” kelimesini de içinde barındırır. İlişki dinamiği eşitlik, karşılıklı seçim (istek), güven üzerine kurulur. Bunların olmadığı bir ilişkide tek taraflı yönlendirme olur çünkü dengeler kaybolmuştur. İlişki ortaklığını psikolojik denge oyununa bırakır. Zaman geçtikçe ilişkide yakınlık artması yerine yapılan roller gelişir ve gerçeklikten uzaklaşılır. Partnerler birbirine adım atsa bile bu gönüllü esas olmaktan çıkıp zorunlu hale gelir. Çünkü ilişki dinamiği kaybolmuştur. Sağlıklı bir şekilde başlayan ve gelişen bağlar, herkesin kendi iradesiyle var olduğu bir dengede olabilir.

Soru: İkna İle Kurulan Bir İlişki, İlişki Sayılır mı?

Sizce birine ilişkiyi kabul ettirmek, o ilişkiyi yaşamakla aynı şey midir?

Fatma Çiftçi
Fatma Çiftçi
Fatma Çiftçi, psikoloji lisans üçüncü sınıf öğrencisidir. Hastane ve çeşitli kliniklerde edindiği staj deneyimleri sayesinde ruh sağlığı alanındaki gözlemlerini derinleştirmiştir. Akademik hedefi, klinik psikoloji yüksek lisansı yaparak uzmanlaşmaktır. Özellikle çift ve aile terapisine ilgi duyan Çiftçi, insan ilişkilerinin dinamiklerini anlamaya ve geliştirmeye odaklanmaktadır. Yazı yazmayı bir ifade biçimi olarak görmekte ve psikolojiye dair farkındalık yaratan içerikler üretmeyi sevmektedir. Uzun vadede akademisyen olmayı, psikoloji alanında öğrencilere etkili ve ilham verici bilgiler aktarmayı amaçlamaktadır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar