Salı, Ekim 21, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

BİR NARSİSTİN DÜNYASI: Fİ DİZİSİ CAN MANAY KARAKTERİ

Can Manay, ünlü bir psikiyatrist, televizyon programcısı ve öğretim görevlisidir. Fi dizisinin ana karakteri olan Can Manay, kendi kuralları olan, saplantılı, kendi istekleri doğrultusunda insanları rahatsızlık duymadan kullanan ve harcayabilen bir karakter olarak karşımıza çıkar. Annesi babası olmayan Can, yapayalnız bir çocukluk geçirmiştir ve bu süreçte onu oğlu olarak gören, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde psikiyatrist olan Eti Yönder, vefat eden oğlu yerine koyup büyütmüş ve asıl adı Umut olan Can’a ismini koymuştur.

Can’ın psikopatolojik durumunu ele aldığımızda ana eksen narsist olmasıdır. Ayrıca, sınırda kişilik bozukluğu özelliklerinden sadece bir kısmını görürüz, fakat tanı olarak koymaya yeterli değildir.

Manipülasyon Ustası Can Manay

Can Manay insanlarla iletişimde her tepkisini örtük biçimde verir. O yüzden duygu durumu ve ne düşündüğü hakkında çok net yorum yapamayız. Ayrıca tam bir manipülasyon ustasıdır. Bunu işleri kendi lehine çevirmek için her fırsatta kullanır. En fazla da takıntılı olduğu Duru karakterine uygular.

DSM-5’e Göre Muhtemel Ruh Sağlığı Tanısı ve Tanı Kriterleri

Can Manay’ın her fırsatta büyüklenmesi, Can Manay olduğunu belirtmesi, mükemmel olduğunu düşündüğü için mükemmel kadını idealize etmesi, kendi çıkarı için başkalarını kullanmaktan çekinmemesi, başkalarının duygularını ve gereksinimlerini anlamaması, daima kendi beğenmiş tutumlar sergilemesi narsistik kişilik bozukluğunu gösterir.

Özsever (Narsistik) Kişilik Bozukluğu Tanı Ölçütleri

A. Aşağıdakilerden beşi (ya da daha çoğu) ile belirli, erken erişkinlikte başlayan ve değişik bağlamlarda ortaya çıkan; büyülenme (düşlemlerde ya da davranışlarda), beğenilme gereksinimi ve eşduyum yapamama ile giden yaygın bir örüntü:

  1. Büyüklüğün (örneğin başarılarını ve yeteneklerini abartır; gösterdiği başarılarla orantısız biçimde, üstün biri olarak görülme beklentisi içindedir).

  2. Sınırsız başarı, güç, zeka, güzellik ya da yüce bir sevgi düşlemleriyle uğraşıp durur.

  3. “Özel” ve eşi benzeri bulunmaz biri olduğuna ve ancak özel ya da üstün diğer kişilerce (ya da kurumlarca) anlaşılabileceğine ve ancak onlarla ilişki kurması gerektiğine inanır.

  4. Çok beğenilmek ister.

  5. Hak ettiği duygusu içindedir (özellikle kayırılacak bir biçimde davranılacağına ya da her ne istiyorsa yapılacağına ilişkin anlamsız beklentiler içinde olma).

  6. Kendi çıkarı için başkalarını kullanır (kendi amaçlarına ulaşmak için başkalarından yararlanır).

  7. Eşduyum yapamaz: Başkalarının duygularını ve gereksinimlerini anlamak istemez.

  8. Sıklıkla başkalarını kıskanır ya da başkalarının kendisini kıskandığına inanır.

  9. Başkalarına saygısız davranır, kendini beğenmiş davranışlar ya da tutumlar sergiler.

İdealizasyon ve Değersizleştirme Döngüsü

Can Manay karakterinde sıkça gözlenen narsistik savunma mekanizmalarından biri değersizleştirmedir. Özellikle de duygusal olarak yakınlaşmada korktuğu zamanlarda karşısındaki kişinin duygularını geçersizleştirerek ve küçümseyerek uzaklaştırır. Bu durumla beraber olarak idealizasyon ve devülasyon döngüsü görülür. İdealizasyon, bir kişinin bir kişiye, yere veya kavrama abartılı olumlu nitelikler yükleme eğilimini ifade eder. Duru karakteri ilk başta Can Manay tarafından “ulaşılamaz ve kusursuz” olarak görülürken, Can’ın kontrolünü kaybettiği zamanlarda da devülasyon yani değersizleştirme durumu görülür. Bu olumsuz duygular öfkeye, küçümsemeye yol açar.

İlişkilerde Kontrol ve Duygusal Manipülasyon

Borderline kişilik bozukluğu ve narsistik kişilik bozukluğu ile mücadele eden bireyler için “bölünme” olarak adlandırılan idealleştirme ve değersizleştirme döngüsü, ilişkilerinin toksik ve yönetilemez hale gelmesine neden olabilir. Duru ve Can ilişki dinamiğinde de bu duruma rastlarız. Bu dinamik, narsistik kişiliğin derinlerde taşıdığı değersizlik duygusuna karşı geliştirdiği bir koruma biçimidir.

Can Manay’ın ilişkilerinde temel güdüsü kontroldür. İnsanları etkileyici, entelektüel ve karizmatik kişiliği ile kendine çeker; ancak ilişkilerinin ilerleyen aşamalarında karşısındakine psikolojik üstünlük kurma eğilimi gösterir. Duru ile olan ilişkisi, bir duygusal bağ kurmaktan ziyade, onun üzerinden kendini tamamlamaya yönelik bir arzunun ürünüdür. Bu bağlamda, Duru’nun özgür iradesi tehdit altında olduğunda Can’ın öfke, kıskançlık ve baskılayıcı tavırları ortaya çıkar. Bu davranışlar, narsistik kişiliğin altında yatan kırılgan benliğin dışavurumudur.

Tedavi ve Yönetim

Psikologlar arasında narsisizmin tedavisi konusunda bir fikir birliği bulunmamaktadır. Doğası gereği tedavisi zor olan bir kişilik bozukluğudur. Zira narsist bir kişinin kendisinde herhangi bir yanlışlık ya da bozukluk görme olasılığı oldukça düşüktür. Dolayısıyla bir narsistin tedavi amaçlı psikolojik destek alması nadir görülen bir durumdur.

Bir diğer zorluk, narsistik kişilik bozukluğuna eşlik eden olası rahatsızlıkların varlığı ve çeşitliliğidir. Depresyon, bipolar bozukluk ve kaygı bozukluğu eşlik eden rahatsızlıklar arasındadır (Yakely, 2018). Diğer taraftan, tedaviyi seçen kişilerde narsistik kişilik bozukluğuna dönük özel bir müdahale olmamasına rağmen tedavilerin işe yaradığı ifade edilmektedir (Yakely, 2018). Narsisizmin tedavisinde kullanılan müdahalelerin henüz başlangıç aşamasında olduğu söylenebilir. Bununla birlikte, tedavide kullanılan yöntemler psikodinamik, kişilerarası ve bilişsel olmak üzere üç kategoriye ayrılmaktadır (Magnavita, 2018).

KAYNAKLAR

Terapi Psikiyatri. (16.06.2017). Psikanaliz: Can Manay. Terapi Psikiyatri Dergisi.
https://www.terapipsikiyatri.com/dergi-yazilari/psikanaliz-can-manay/
Amerikan Psikiyatri Birliği. (2013). DSM-5: Ruhsal bozuklukların tanısal ve sayısal elkitabı (5. baskı, Çev. Ed. E. Köroğlu). HYB Yayıncılık. (Orijinal çalışma yayımlanma tarihi: 2013)
Korkmaz Yıldırım, N., & Kansu, A. F. (2022). Bir narsisizm incelemesi: Gelişimi, türleri, etiyolojisi, tanısı ve tedavisi. International Academic Social Resources Journal. https://asrjournal.org/files/asrjournal/5bba580c-6b83-4335-ae66-d247bc9b4466.pdf

İclal Sena Ece
İclal Sena Ece
İclal Sena, İstanbul Kent Üniversitesi psikoloji 3.sınıf öğrencisidir. İnsan davranışlarını ve bunların bilişsel süreçlerini takip etmektedir. Sanat, sosyoloji, iletişim ve medya gibi alanların psikoloji ile kesişen noktalarına ilgi duymaktadır. Klinik psikoloji alanında uzmanlaşmayı hedeflemektedir. Bunun yanı sıra Adli Psikoloji ve Endüstriyel Psikolojisi alanlarında da çalışmayı amaçlamaktadır. Psikoloji Times Türkiye ‘ de yazarken bilgilerini yazıya dökerek öğrenme sürecini pekiştirmeyi ve derinleştirmeyi okuyuculara katkıda bulunmayı Psikoloji bilimini herkes için anlaşılır bir hale getirmeyi misyon edinmiştir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar